Daha iyi bir hayatı istediğimiz bir kamp
Eğer bir patronun altında çalışıyorsan canının bir kıymeti yok! Ama bu kamp bana her şeye rağmen birlikte bir yaşamın mümkün olduğunu gösterdi.
Kaynak:Jack Sloop/ Unsplash
Sametcan
Eskişehir
Bu sene geniş katılımlı bir kamp gerçekleştiremesek de Eskişehir’de arkadaşlarımızla çok eğlenceli bir kamp geçirdik. Kahvaltımızı temizliğimizi güvenliğimizi birlikte yaptık. Oyunlar oynadık, gazete okuduk. Kendi aramızda okuduklarımızı tartıştık. Tartışmalarda herkes birbirine saygılıydı. Heykel Atölyesi’nde Uygur hocamız ile çok iyi vakit geçirdim. Ben çok yetenekli olmasam da ortaya birlikte bir şeyler çıkarmak çok keyifliydi.
Kampın ikinci günü Ercüment Akdeniz ile mülteci sorunu ve göç meselesi üzerine tartıştık. Daha önce bir mültecinin gözüyle bu olaylara bakma fırsatım olmamıştı. Bir ülkede mülteci olmanın ne gibi zorluklar getirdiğini daha iyi anlıyorum artık. Mültecilere karşı uygulanan şiddetin haksız olduğunu düşünüyorum. Bizler Suriyeli ve Afgan mültecilerle düşman olmamalıyız, birlikte daha iyi bir hayatı istemeliyiz.
İŞÇİNİN CANININ KIYMETİ YOK
Sonraki gün ise Türkiye’nin ekonomik durumunu ve bunun bizlere getirdiği gerçekleri tartıştık. Ben pandemi döneminde Arçelik’te Montaj işçisiydim. Hem ben hem iş arkadaşlarım sanki pandemi yokmuşçasına çalıştık. Şu an da bir çağrı merkezinde çalışıyorum ve tartışmalarımızdan ortaya ise şöyle bir sonuç çıkıyor: Eğer bir patronun altında çalışıyorsan canının bir kıymeti yok! Ama bu kamp bana her şeye rağmen birlikte bir yaşamın mümkün olduğunu gösterdi.