10 Eylül 2021 00:05

Özelleştirmelerin kaçınılmaz sonucunu yaşıyoruz

Enerji işçisi Özcan Göçer, orman yangınlarına ilişkin Evrensel'e mektup yazdı.

Fotoğraf: Neal Waters/AA

GÜNCEL MEKTUP

Paylaş

Özcan GÖÇER
Denizli’den Enerji İşçisi

Son otuz yıldır ülkenin zorluklarla kurulan kurumsal değerleri özelleştirmeler adı altında adeta peşkeş çekildi. Kısa vadede nakit ihtiyacını karşıladılar belki ama ülkenin temeline dinamit döşendi.

Son günlerde orman yangınları ve sel afetleri karşısında devletin kurumsallaşmış güçlü kalelerinin yıkılmasının, yok edilmesinin bedellerini gördük. Orman Genel Müdürlüğüne bağlı şubelerin çoğunda tasarruf adı altında atölyeler kapatıldı, personel sayıları azaltıldı. Tarım ve Orman Bakanı bir röportajda “Her personel bir piyade askeridir, asıl güç piyadelerdedir” demişti. Ama uygulamada tersine personel kıyımı ya da güvencesiz çalıştırılan mevsimlik geçici işçileri görüyoruz.

Yaşanan özelleştirmeler sonucu, yıllar içinde zorluklarla edinilen kurumlar arasındaki deneyim, dayanışma ve koordinasyon ruhu yitirildi. Gerek Türk Hava Kurumu (THK) gerek Devlet Su İşleri (DSİ), Türkiye Elektrik Kurumu (TEK) ve Orman Genel Müdürlüğünün (OGM) içleri boşaltılıp hantal yapılanmalar haline getirilmelerinin kaçınılmaz sonuçları karşımıza çıkıyor. DSİ’nin bir ara kapatılma aşamasına getirilip çoğu şubesinin kapatılması ve personel sayısının düşürülmesi başta Karadeniz olmak üzere ülkenin her tarafında meydana gelen sel afetleriyle mücadelede yetersiz kalmamıza neden oluyor. Kontrolsüz şekilde rant uğruna müsaade edilen HES, RES ve GES projeleri ve bunların sonucu olan enerji nakil hatları, yangın ve sel afetlerine karşı savunmasız bırakıyor.

Sonuç olarak itibardan tasarruf olmaz denilerek, çalışanlardan (piyadelerden) tasarrufun ve kurumsallaşmış devletin birimlerini yok etmenin kaçınılmaz sonuçlarını yaşıyoruz.

ÖNCEKİ HABER

Yüksek Ziraat Mühendisi Ferdan Çiftçi: İnsan müdahaleleri ekosistemi bozar

SONRAKİ HABER

Boğaziçi Akademisyenleri 166. kez sırtlarını rektörlük binasına döndü