İTÜ Rektörlüğü mahkeme kararına rağmen öğrenci yurduna el koymak istedi

İstanbul Teknik Üniversitesi’ne (İTÜ) bağlı İTÜ Geliştirme Vakfı’na ait yurtlar, İTÜ Rektörlüğü tarafından boşaltılmak istendi. Konu yargıya taşınınca mahkemeden “tedbir” kararı çıksa da Sarıyer Kaymakamlığı kararı tanımadı. Rektörlük bugün 'şartlı bağış' kapsamında yaptırılan Zeynep Birkan Kız Öğrenci yurduna el koymak istedi.

Konuyla ilgili Evrensel'e konuşan İTÜ Geliştirme Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi ve üniversitenin eski akademisyenlerinden Lerzan Özkale, söz konusu yurtların İTÜ mezunlarının bağışları ile inşa edildiğini ve hukuka uygun şekilde arazi kirası da ödenerek, 49 yıllık irtifak hakkıyla İTÜ Geliştirme Vakfı’nın da ortak olduğu şirketler tarafından 20 yıldır işletildiğini söyledi. Özkale, okul ve yurtları koruma amacıyla 10 Ağustos 2021’de mahkemeden ihtiyati tedbir kararı aldıklarını aktardı. Özkale, bu kararı dinlemeyen İTÜ Rektörlüğünün 10 Eylül cuma günü saat 16.00 sularında, Sarıyer Kaymakamlığı’ndan 11 Eylül Cumartesi günü “tahliye edilmesi” yazısı aldığına dikkat çekti.

“BİZİ BURADAN ATMAYA HAKLARI YOK”

Zeynep Birkan Kız Öğrenci yurdunun kira sözleşmesi bittiği için rektörlük tarafından 49 yıllık bağış koruma protokolüne rağmen boşaltıldığını söyleyen Özkale, "Biz de ağustos başında mahkemeye başvurduk. Mahkemeden ihtiyati tedbir kararı aldık ve dava ettik rektörlüğü. Başvurumuzun gerekçesi şuydu, biz 20 yıldır şartlı bağış kullanarak kampüse binalar, yurtlar inşa ettik. Bizi buradan atmaya hakları yok. Fakat o ihtiyati tedbir kararına rağmen Sarıyer kaymakamlığı bir yazı yazdı ve 'orayı boşaltın' dedi" ifadelerini kullandı.

Sarıyer Kaymakamlığı’nın gönderdiği yazıyla tahliye işleminin başladığını belirten Özkale, mahkeme kararının tanınmadığını söyledi.

“BU İNSAN HAKLARINA, TEMEL HAKLARA AYKIRI BİR DURUM”

Rektörlükten gelen bir heyetin mahkemenin tedbir kararı olduğu halde yurda girmeye çalıştığını söyleyen Özkale, heyetin yurt içerisinde kız öğrencilere ait özel eşyalar bulunmasına rağmen kapıların kilitli olduğunu görünce içeriye camdan girdiğini belirtti. Özkale, "Biz açmadık kapıları çünkü  öğrencilerimizin içeride eşyaları var. Bir buçuk yıldır pandemi nedeniyle kapalı olan odalar var. Kız öğrencilerin özel eşyaları var. Bu insan haklarına, temel haklara aykırı bir şey. Bizim girmediğimiz odalara rektörlük, hukuk işleri girdi. Arka camdan. Ben kapının önünde durdum 'giremezsiniz' dedim. Bu sefer arka camdan girdiler. Üç gün süre vermelerini istedik, 'çocuklara haber verelim, eşyalarını gelin alın' dememize bile fırsat vermediler. Bunu bugün zorla yaptılar. Biz pazartesi günü yine mahkemeye gideceğiz. Fiilen bir durum yaratılmış oldu. Girilmiş oldu. Her alanda olan hukuksuzluğun burada da örneğini görüyoruz. Kaymakam ihtidadi tedbir kararına rağmen rektörlüğe  soruyor; 'bu konuda boşaltma kararı alayım mı?' diye. O da diyor ki 'evet al.' Bu kadar abuk subuk bir durum var. Artık bunlara şaşırmayı bıraktık. Biz hukuka saygıya dikkat çekmek istiyoruz. İTÜ Geliştirme Vakfı bağışcıların, mezunların kurduğu bir vakıf. Yani herhangi bir vakıf değil, çok güçlü bir vakıf. Bunun bu şekilde haber olması bizi üzüyor.  Bir taraftan da 80 milyon doları aşan bağışında korunması hükümlülüğü var.  Vahim olan bir durumda rektörün İTÜ Geliştirme Vakfının Başkanı olması. Kurumsal olarak bu bağışlar koruma sorumluluğu kendisine ait" diye konuştu. (İstanbul/EVRENSEL)