Sınıflar seyreltilecekti, okullar birleşti
"Sınıflar aşırı kalabalık ve doğru düzgün havalandırma bile yok. 40’lara kadar uzanıyor sınıf mevcutları. Çıkışta izdiham yaşandığı için ilk gün belirlenen okul giriş çıkış saatleri değiştiriliyor."
Fotoğraf: Bahar Polat
Bahar POLAT
Ankara
Öncelikle merhaba. Ben Ankara Batıkent’ten bu yıl 2. sınıfa geçmiş bir ilkokul öğrencisinin velisiyim. Belki bir değişiklik olur ve bizi şaşırtırlar diye gün gün ertelediğim yazımı, maalesef artık değişmeyeceğine olan inancım kesinleştiği için sizlerle paylaşmaya karar verdim. Eminim konunun ne olduğunu benden önce sizler de tahmin etmişsinizdir.
Ağustos başından beri eğitimin nasıl ve ne şekilde olacağı haberlerini dört gözle bekliyorduk. Devletin ilk açıklamalarından sonra yüz yüze eğitim için “Tüm önlemler alındı, okulları açık tutmakta kararlıyız” haberlerini duyduğumuzda, oğlumla bir sevinç kapladı ki içimizi sormayın... İyi bir şeyler olabileceğini düşündük; heyecanla bekledik açılmasını okulların. İlkokul hayatının en önemli zamanı olan birinci sınıfı uzaktan eğitimle heba olan çocuğumun gözlerindeki heyecanı keşke daha iyi anlatabilsem sizlere. Çok heyecanla bekledik ama sizler gibi biz de umduğumuzu bulamadık.
Okulumuz Batıkent’in en gözde mahallelerinin birisinde ve çok talep gören bir okul olduğu için zamanında yüksek hijyen ve temiz okul sertifikası almış. Bunu duyan bilen çevre mahallede oturanlar bu okula çocuğunun kaydını yaptırmak için adres değişikliği yaparak evlerini taşımış. Ben de onlardan biriyim.
ÖNLEM DEDİKLERİ BİRKAÇ DEZENFEKTAN
Devlet “Önlemleri aldık, okulları açmaya hazırız” dediğinde, çok güvendiğimiz okulumuzda daha fazla önlem alabileceğine olan inancımızla rahattık ama öyle olmadı. ‘Önlem aldık’ dedikleri tek şey, okul koridorlarına koyulan birkaç şişe dezenfektandan öte değil. Geçtiğimiz yıl tam kapanma olmadan önce çocukları kapıdan tek tek alan, alırken ateşlerini ölçen ellerine dezenfektan sıkan, velileri kapıdan içeri sokmayan okul gitmiş de sanki yerine kasten çocuklar ya da öğretmenler hastalansın, eğitim yüz yüze yapılmasın gibi politika uygulayan bir okul gelmiş.
İKİ OKULUN BİRLEŞECEĞİ BELLİYDİ AMA ÖNLEM ALINMADI
6 Eylül’de, okulun ilk açıldığı gün okul bahçesi veliden görünmüyor. Fiziki mesafe şöyle dursun; sanki insanlar ekmek, yağ kuyruğuna girmiş gibi akın akın çocuklarını almaya giriyordu.
Bu kalabalık geçtiğimiz yıl yoktu, bu sene başka bir ortaokul bizim okulumuza taşınmış. Bu durum çok önceden belliymiş aslında. Mahkeme süresince olası birleşme durumunda neler olabileceğini okulun alanı ve derslik kapasitesi belli ediyorken, hiçbir önlem alınmadan okul okul üstüne getirilmiş. Durum böyle olunca sınıflardaki öğrenci sayıları aldı başını gitti, açılması gereken ek derslikler yapılmadı, sınıf mevcutları arttı. Çocuklar çifter çifter sıralarda yan yana oturmaya mecbur bırakıldı. Nerede kaldı fiziki mesafe ve hijyen? Okul yönetiminin velilere dalga geçer gibi tek söylediği şey “Lütfen çocuklarınızı dezenfektan ve maske kullanımı konusunda uyarın” oluyor. Ben çocuğumu uyararak okula gönderiyorum ama sizleri uyarmaya kalktığımızda muhatap bir kişi bulamıyoruz karşımızda.
KALABALIK SINIFLAR, AİLELERDEN İSTENEN PARALAR…
Maalesef giriş ve çıkışlarda izdiham oluyor; herkes çocuğunu okul bahçesine girerek teslim alıyor. Kimisinde maske var, kimisinde yok. Sınıflar aşırı kalabalık ve doğru düzgün havalandırma bile yok. 40’lara kadar uzanıyor sınıf mevcutları. Çıkışlarda izdiham yaşandığı için ilk gün belirlenen okul giriş çıkış saatleri değiştiriliyor. Çocuklarımızın almaları gereken eğitim saatleri, almadıkları önlemler yüzünden kısaltılıp daraltılıyor. “Hijyen ve temizlik için gerekli personel yeterli olmadığından dışarıdan ek olarak tutulan personelin ödemesini okul aile birliği yapıyor” denerek bizlerden bağış adı altında bir miktar para ve temizlik ürünleri isteniyor. Üstelik bu bağış mevzusu “yapanlar” ve “yapmayanlar” olarak öğretmene kadar gidiyor. Durumu olup bağış yapana teşekkür ediliyor, yapmayan rencide ediliyor WhatsApp gruplarında. Öyle leş bir eğitim sisteminin içindeyiz ki ne tarafa girsek çıkamıyoruz bataktan...
Hiçbir önlem alınmadığı halde “Önlem aldık hazırız” diyerek çocuklarımızın ve eğitim emekçilerinin canını hiçe sayan, umursamayan bu devlete veliler olarak öfkeliyiz. Neler yapabileceğimizi düşünüyoruz günlerdir... Nereye şikayet etsek, neler yazsak çizsek de bu sistemi değiştirebiliriz diye kara kara düşünüyoruz. Bir yandan da çocuklarımızı son derece güvensiz bulduğumuz okullara göndermek zorunda bırakılıyoruz.
Gerekli önlemlerin gerektiği şekilde alınması, okulların açık tutulması ve yüz yüze eğitimin kesintisiz devam etmesi için; güvenceli okul ve eğitim her çocuğun hakkı diyerek, sonuna kadar mücadele edeceğiz.