13 Eylül 2021 08:38
/
Güncelleme: 14 Eylül 2021 05:40

Hendek iş cinayeti davası 25 Ekim 2021'e ertelendi

Büyük Coşkunlar Havai Fişek Fabrikası’ndaki patlamaya ilişkin davanın 4. duruşması görüldü. Sanıklar Yaşar Coşkun ve Hasan Ali Velioğlu’nun tutukluluğunun devamına karar verildi, dava ertelendi.

Hendek iş cinayeti davası 25 Ekim 2021'e ertelendi

Fotoğraf: DHA

Sakarya'da Büyük Coşkunlar Havai Fişek Fabrikası’nda 7 işçinin hayatını kaybettiği, 128 kişinin yaralandığı patlamaya ilişkin davanın dördüncü duruşması görüldü.

Sanıklar Yaşar Coşkun ve Hasan Ali Velioğlu’nun tutukluluk hallerinin devamına karar verildi.

Bir sonraki duruşma, 25 Ekim 2021 saat 10.00'a ertelendi.

adliye önünde açıklama

Fotoğraf: Evrensel

DHA'da yer alan habere göre, Ferizli ilçesindeki Sakarya Ağır Ceza Mahkemeleri duruşma salonunda görülen davanın dördüncü duruşması sabah saatlerinde başladı. Duruşmada tanık beyanları alındı. Savcılık mütalasında, sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesini talep etti.

MİT 'SABOTAJ' İDDİASINI CEVAPLADI

Sakarya 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen 4'üncü duruşmada, mahkeme heyeti tanık ve şikayetçileri dinlemeye devam etti. Önceki duruşmalarda sanıklar ile sanık avukatlarının patlamanın sabotaj nedeniyle kaynaklandığı iddia etmesi üzerine mahkeme heyeti, Milli İstihbarat Teşkilatı'na (MİT) yazı yazarak bilgi istedi. MİT tarafından mahkeme heyetine verilen cevapta, patlama ile ilgili kendilerine ulaşan herhangi bir sabotaj ihbarının olmadığı belirtildi.

"YANMAZ KIYAFET BEZ PARÇASINDANDI"

Davaya şikayetçi sıfatıyla katılan, 3 yıllık fabrika işçisi Oktay Tarım, mahkeme heyetinde verdiği ifadesinde, alınan tedbirlerin son derece yetersiz olduğunu belirterek "Patlama sırasında fabrikada çalışıyordum. Patlama çok şiddetliydi, bir hafta kulağım duymadı. Fitil bölümünde çalışırken yanmaz kıyafet veriyorlardı ama bez parçasındandı. Sorumluların ceza almasını istiyorum" dedi.

Sanık Yaşar Coşkun müdafii Abdurrahim Burak “15 ay çok uzun bir tutukluluk süresi. Terör suçu, buyrun tutuklayın. Ancak müvekkilim ticari hayatına devam etmelidir. Bu insanların tazminatı ödenecek ama neyle ödenecek?" ifadelerini kullandı.

"ZENGİNLER BU DAVAYI KAZANAMAYACAK, BU DAVA PARÇA PARÇA OLAN KARDEŞLERİMİZİN DAVASI"

Duruşmanın ardından avukatlar ve yaşamını yitirenlerin aileleri açıklama yaptı. Söz alan bir işçi yakını, patronların kendileri hakkında türlü türlü dedikodular ve hakaretler yaymaya çalıştıklarını belirterek, "Bu davayı zenginler paralarıyla kazanamayacak. Bu dava işçilerimizin davası. Bu dava toprağa gömülen parça parça olan kardeşlerimizin davası" ifadelerini kullandı.

Fabrikanın sicilinin bozuk olduğunu, daha önce de defalarca patlama yaşandığını hatırlatan Av. Gülşen Uzuner ise, "Bunlar cezalandırılmazsa, önlem alınmazsa işçiler yine ölecek. Yine fabrikanın adı değişecek yalnızca" dedi.

Sanıkların tanık olarak mahkemeye sunduğu laboratuvarda çalışan bir işçinin kaçak barut üretildiğini söylediğini vurgulayan Av. Can Atalay ise, "7 işçinin, 3 jandarmanın ölümüne neden olan işin bir bölümü kaçak barut üretimi. Buna da mı sağır olacaksınız, buna da mı kör olacaksınız?" diye konuştu.

Açıklamada 25 Ekim 2021'de görülecek duruşmaya geniş katılım çağrısı yapıldı.


"ADALET YERİNİ BULSUN İSTİYORUM"

Duruşmanın başlamasından önce fabrikada yaşanan patlamada hayatını kaybeden işçilerin yakınları, yaralanan bazı işçiler ile avukatlar duruşma salonu önünde toplanıp basın açıklaması yaptı.

Patlamada yaşamını yitiren İşçi Halis Yılmaz’ın kardeşi Merve Nur Yılmaz, sorumluların en ağır şekilde cezalandırılması gerektiğini ifade ederek, “İçimizdeki çaresizliği, acıyı ne kadar anlatsam anlayamazsınız. Bundan bir yıl önce biz de Çorlu’yu, Soma’yı anlayamazdık. Maalesef artık anlıyoruz. İnşallah siz de bizler gibi anlamak zorunda kalmazsınız. İçimizdeki acıyı size anlatamam ama öfkemden bahsedebilirim. Öfkemin asıl sebebi, şu içeride çıkacak karardan, içerideki sanıklardan ziyade bizlerin daha çok korkuyor olmasına öfkeliyim. Defalarca kez yaşanmış olaylara rağmen hiçbir önlem almayarak bu olaylara zemin hazırlanmasına öfkeliyim. İçerideki sanıkların bu olaydan hiçbir vicdan azabı çekmeyerek verdikleri ifadelere öfkeliyim. Ne kadar ne söylesek de az. Ben artık adaleti aramak istemiyorum çünkü adalet aranması gereken bir şey olmamalı adalet yerini bulsun istiyorum” diye konuştu.

NE OLMUŞTU?

Hendek ilçesindeki havai fişek fabrikasında, 3 Temmuz 2020'de meydana gelen patlamada, 7 işçi hayatını kaybetti, 127 kişi de yaralandı. Olayın ardından Hendek Cumhuriyet Başsavcılığı'nın açtığı soruşturma kapsamında, patlamada ihmali olan fabrika sahibi Y.C., fabrika sorumlu müdürü A.A., fabrika müdürü ve genel ustabaşı H.A.V., genel ustabaşı E.Ö. iş güvenliği uzmanı A.B., sorumlu personel A.Ç. ve A.R.E.C. ile hakkında "Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan 2'şer yıl 8'er aydan 22'şer yıl 6'şar aya kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Davada fabrika sahibi Y.C. ile genel ustabaşı H.A.V. tutuklu yargılanırken, diğer sanıkların tutuksuz yargılanmasına devam ediliyor. (İŞÇİ SENDİKA SERVİSİ)

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Emekçiye sosyal konut yok, zengine ‘yatırım fırsatı’ var

Emekçiye sosyal konut yok, zengine ‘yatırım fırsatı’ var

Türkiye’de ev sahipliği oranının sürekli azalmasına ve konut krizinin süreklileşmesine rağmen bir sosyal konut projesi hayata geçirilmiyor; fahiş kiralar nedeniyle halkın barınma sorunu derinleşiyor. Özelleştirilen Emlak Konut ise ‘yüksek gelir grubu’ için düşük faizli, ucuz kredili ‘yatırım fırsatı’ projesi yapıyor.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
21 Şubat 2025 - Sefer Selvi

Evrensel'i Takip Et