17 Eylül 2021 00:22

Polis ve asker değil ölenler suçlanıyor!

Zırhlı araç çarpması sonucu artan ölümleri konuştuğumuz İHD Diyarbakır Şube Başkanı Abdullah Zeytun, çeşitli dosyalardan örnek vererek yaşamını yitirenlerin suçlandığını söyledi.

Fotoğraf: MA

Paylaş

Fırat TOPAL
Diyarbakır

Bölge illerinde zırhlı araçlar can almaya devam ederken son olarak Şırnak’ın İdil ilçesinde 7 yaşındaki Miraç Miroğlu zırhlı aracın çarpması sonucu yaşamını yitirdi. Miraç Miroğlu’na çarpan ve ölümüne sebebiyet veren polis ise ifadesi alındıktan sonra serbest bırakıldı. Türkiye’de 2009 yılından bugüne zırhlı araç çarpması sonucu 44 kişi yaşamını yitirdi, bu ölümlerin 42’si ise bölge illerinde yaşandı. Zırhlı araç çarpması sonucu yaşanan ölümleri ve uygulanan cezasızlık politikasını İHD Diyarbakır Şube Başkanı Abdullah Zeytun Evrensel’e değerlendirdi.

BİR CEZASIZLIK ÖRNEĞİ: ŞAHİN ÖNER DAVASI

Zeytun, zırhlı araç çarpmalarından kaynaklı yaşamını yitirenlerin yargısal sürecini Şahin Öner davası üzerinden anlattı. Zeytun, “Şahin Öner dosyasına kadar tespit edebildiğimiz kadarı ile zırhlı araçların çarpma nedeni ile yaşanılan ihlaller hakkında trafik kazası dosyaları oluşturulmuştu. Bizim araştırma raporumuza göre ölümlü dosyalarda savcılık eksik ve yanlı işlemler ile iddianameyi ‘Taksirle insan öldürme’ suçlaması ile düzenlemişti. Mahkemeler de ceza davası sonucunda cezaları ya ertelemiş ya da para cezasına çevirmiş. Zırhlı araç çarpmalarından dolayı meydana gelen ölümlerden kaynaklı herhangi bir kolluk kuvvetinin ceza alıp hapishaneye girdiğine rastlamadık. Şahin Öner’in yaşamını yitirmesinde de Karayolu Trafik Kanunu’ndan kaynaklı bir trafik kazası bulunmamasına rağmen hep o yöne çekilmeye çalışıldı. Şahin, 2013’te bir toplumsal gösteride zırhlı aracın kasti çarpması sonucu yaşamını yitirdi. Olay yerinde Şahin Öner’in ağır yaralanmasına ve durumunun çok kritik olduğu görülmesine rağmen en yakın sağlık birimine sevki yapılmadı, emniyete götürmeye çalışıldı. Ve Şahin Öner de yolda hayatını kaybetti. Dosyadaki belgelerde tanıkların zırhlı aracın aydınlık bir ortamda hareketsiz duran Şahin’e nasıl çarptığına dair beyanlar ve kayıtlar mevcut.” dedi. Henüz soruşturma başlatılmamışken Valiliğin konu ile ilgili kamuoyunu yanıltan ve yargıya talimat verici nitelikte açıklamaları olduğunu söyleyen Zeytun “Bu durum çoğu olaylarda karşımızda çıkıyor. Valilik, Öner’in patlayıcı madde atarken maddenin infilak etmesi sonucu yaşamını yitirdiğini ifade etmişti.” dedi.

ÖNER DOSYASINDA CEZASIZLIK BEKLENİYOR

Öner’in dava dosyasında da bir cezasızlıkla karşı karşıya olduklarını ifade eden Zeytun, “Toplam süreç 4 yıl gibi bir zamana yayıldı ve etkisiz bir şekilde yürütüldü. Gelinen aşamada mahkeme kasım ayında karar verecek. Bütün bu veri ve delillere rağmen savcılık verileri görmezden geldi. Mahkemenin tüm yargılama boyunca tavrı nedeni ile bu dosyada da bir olumsuz karar bekliyoruz.” dedi. Zırhlı araç çarpması sonucu yaşanan yaşam hakkı ihlallerinin bölge illerinde yürütülen güvenlikçi politikaların ve cezasızlığın sonucu olduğunu belirten Zeytun, “Zırhlı araçtan kaynaklı yaşam hakkı ihlallerinin bu politikadan bağımsız olduğu düşünülemez. Kürt sorununa yönelik çözümün demokratik müzakere yoluyla adımların atıldığı dönemde bu ihlallerin gerçekleşmediğini görmüştük” dedi.

TRAFİK KAZASI İŞLEMİ DAHİ YOK!

Zeytun, zırhlı araç çarpması olaylarında yargının olayları trafik kazası olarak ele aldığını fakat trafik kazası sonrası uygulanan prosedürleri dahi işletmediğini vurgulayarak “Savcılıklar yaşananları bir trafik kazası olarak ele alıyor. Fakat diğer trafik kazalarından ayırdığı birkaç husus var. Trafik kazalarında yaşanan ölümlerde şüpheli hakkında derhal gözaltı ve sonrasında tutuklama kararı verilir. Bu dosyadaki bazı verilerin toplanmasından sonraki zamana kadar da bu tedbire devam edilir. Fakat kolluk kuvvetlerinin şüpheli olduğu dosyalar hakkında bugüne kadar böyle bir tedbire başvurulmadı” dedi. Geçtiğimiz günlerde Şırnak’ın İdil ilçesinde zırhlı araç çarpması sonucu yaşamını yitiren Miraç Miroğlu’nun dosyasının da trafik kazası olarak kabul görüldüğünü söyleyen Zeytun, “Dosyanın Trafik İhtisas Dairesine gönderilmesi ileride karşımıza bir cezasızlıkla sonuçlanacak bir dosya çıkacağını gösteriyor. Yaşamını yitirenlere ağır kusur yükleniyor. Şahin Öner örgüt üyesi olarak değerlendirilmişti. Zırhlı araç şoförünün sürücü belgesi olmamasına rağmen Muhammed ve Furkan kardeşler de kusur aranmaya çalışılmıştı. Diyarbakır’da ve Lice’de zırhlı araç çarpması sonucu yaşamını yitiren 60-65 yaşlarındaki insanların caddelerde yürümesinde dahi kusur aranmaya çalışılmıştı.” dedi.

ÖZENSİZLİK DEĞİL CEZASIZLIK POLİTİKASI

Zırhlı araçla yaşanan ölümlerde yargının delilleri değil, kolluk beyanlarını dikkate aldığını söyleyen Zeytun ‘Bölge’nin hassas durumu’ denilerek bu tür yaşam hakkı ihlallerinin meşrulaştırmaya çalışıldığını söyledi. “Zırhlı araçlardan kaynaklı yaşanan hak ihlallerinin önüne geçmek gerekir. Bu özensizlikten veya tedbirsizlikten değil bir politikanın sonucu” diyen Zeytun “Bu güvenlikçi ve otoriter politikanın paralelinde yaşam hakkı ihlallerinin çoğunluğu bölge illerinde gerçekleşiyor” ifadelerini kullandı.

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

Antalya'da öğrencileri tehdit eden müdür yardımcısı açığa alındı

SONRAKİ HABER

Eğitim Sen Torbalı Temsilciliği: “Hiçbir eksiğimiz yok” algısı yaratılmasın

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa