Uzaktan eğitime dair rapor: Öğrenciler matematikte 5, okuma becerilerinde 4 ay geride
McKinsey’in 2021 raporuna göre, üst sınıfa geçen öğrenciler üst sınıf için gereken bilgi ve becerilere uzaktan eğitimde ulaşamadı. Eğitimdeki fırsat eşitsizliği bu farkı daha belirgin kıldı.
Fotoğraf: DHA
Eylül ayı itibariyle yüz yüze eğitim başladı. Yaklaşık bir buçuk yıldan sonra çocuklar sınıflarına kavuştu. Okulların açılmasıyla uzmanlar, öğrencilerin öğrenim becerilerindeki gerilemeye dikkat çekti. Uzaktan eğitim sürecinin öğrenciler üzerindeki psikolojik ve sosyal etkileri arttırdığı belirtiliyor. McKinsey’in 2021 raporuna göre, üst sınıfa geçen öğrenciler üst sınıf için gereken bilgi ve becerilere uzaktan eğitimde ulaşamadı. Özellikle çevrimiçi eğitimdeki fırsat eşitsizliği bu farkı daha belirgin kıldı. Okul sisteminin sunduğu yapı çevrimiçi ortamda belirli ölçüde sağlanmaya çalışılsa da bu süreçte sosyal etkileşimin azalması becerilerin gelişeceği zemini kısıtladı.
Okul öncesi dönemde yer alan çocuklarda sosyal becerilerin oldukça azaldığına yönelik araştırmalar dikkati çekti. McKinsey &Co’nun 2021’de yayınladığı rapora vurgu yapan İstanbul Bilgi Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nden Dr. Öğr. Üyesi Zeynep Maçkalı, “Rapora göre, ilk ve orta öğretimdeki öğrencilerin matematik becerilerinin beş ay, okuma becerilerinin dört ay gerilediği belirtildi. Prowse ve arkadaşlarının 2021 yılında yaptıkları üniversite öğrencilerinin çevrimiçi eğitime dair deneyimlerine yer verdiği bir başka araştırmada, yaklaşık yüzde 30’unun uzaktan eğitime geçişte zorlandıkları, daha fazla stres deneyimledikleri, izolasyon, yalnızlık, umutsuzluk gibi olumsuz duygu hallerinin arttığı, motivasyonlarının düştüğünü ortaya kondu. Tüm bu olumsuz etkilenmelerle birlikte üniversite öğrencilerinin de akademik performanslarının düşebileceğini tahmin etmek zor değil” dedi.
"EBEVEYNLER UYUM SÜRECİNDE SAKİN KALMALI"
Yüz yüze eğitime adaptasyon sürecinin zaman alabileceğini ifade eden İstanbul Bilgi Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nden Dr. Öğr. Üyesi Zeynep Maçkalı, “Her çocuğun ve gencin okula dönmeye hazır oluş düzeyi farklı olabilir. Bu noktada kıyaslama yapmadan, çocuğun ve gencin okula dönmekle ilgili yaşadığı zorluğu anlamak önemli. Okulda neleri yapmayı sevdiklerinden, okula giderken günlerinin nasıl geçtiğinden konuşmak okula dönüş için cesaretlendirici olabilir. Ebeveynler kendi huzursuzluklarını çocuklarına göstermemeye özen göstermeli. Çocuğun içinde bulunduğu yaş dönemine göre algılaması farklı olacak olsa da ebeveyninin huzursuzluğunu sezen çocuk okula dönmeyi bir tehdit, tehlike gibi görebilir. Bu da okula gitmeye ilişkin isteksizlik yaratabilir” uyarısında bulundu. (İstanbul/EVRENSEL)