Emek Partisinden TTB ziyareti: Halk egemenliğini esas alan bir seçenek oluşturulmalı
Emek Partisi heyeti TTB’yi ziyaret etti. Görüşmede koronavirüs pandemisi ve iktidarın baskıcı politikaları ile ortak mücadele konusu ele alındı.
Fotoğraf: Evrensel
Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, Genel Başkan Yardımcısı Selma Gürkan ve Fikret Aslan ile birlikte Türk Tabipleri Birliğini (TTB) ziyaret etti. TTB Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı ve merkez konseyi üyeleri EMEP heyetini karşıladı.
Halk egemenliğinin esas alındığı, emek ve demokrasi güçleri ile birlikte üçüncü bir seçenek vurgusu yapan Akdeniz, “Emek ve meslek örgütleri, sendikalar, işçi sınıfı, emekçiler ve onların örgütlerinin motor güçleri olmazsa toplumsal mücadelenin bir tarafı eksik, kırık kalacak” dedi.
TTB Merkez Konsey Başkanı Şebnem Korur Fincancı da, “Toplumsal mücadeleyi büyütmek gerekiyor ki bu faşizmi devirebilelim. En gelişkin ittifak ile bir siyasi hat oluşturmalıyız” dedi.
Ziyarette konuşan Akdeniz, mevcut iktidarın adım adım faşist bir rejim inşa ettiğini belirterek, “Tek adam yönetiminden kurtulmamız gerekiyor. Bu konuda Emek Partisi olarak parlamento seçimlerini, başkanlık seçimlerini önemsiyoruz. Tek başımıza seçime gidebilecek yeterliliğimiz var ama tabii ki birleşik bir güç cephesi olarak davranmazsak bu iş olmaz. Bu yönde de girişimlerimiz var. Bize göre iki kutuplu bir kamplaşmada bir üçüncü seçeneği yaratmak gerekiyor” dedi.
“İSTENİLEN SİSTEMİN RESTORASYONU DEĞİL”
Türkiye’nin bugün aydınlığa çıkması için parlamentoda başka bir gücün olması gerektiğini anlatan Akdeniz, “Sistemin restorasyonu değil sadece. Daha başka bir şeye ihtiyacımız var. Bizim yeni bir Kemal Derviş programına ihtiyacımız yok. Babacanların, Davutoğullarının yönettiği bir Türkiye’ye de tahammülümüz yok. Dolayısıyla halk egemenliğini esas alan, emek demokrasi güçlerini yan yana getirerek bir seçenek oluşturmamız gerekiyor. Seçimler bizim için önemli tabi ama her şey değil. Seçimin de sandığın da Türkiye’nin de gündemi halkın örgütlülüğünde, gücünde ve mücadelesindedir” dedi.
“İYİ Kİ TTB VAR”
Üçüncü bir seçenek olarak sol sosyalist partilerin birleşmesine karşı heyecanların ve endişelerin olduğunu aktaran Akdeniz, “Ama sorun partiler düzlemine sıkışan bir mücadeleye indirgeniyor. Çok dar ve bizi çok da ileri götürmeyecek bir şey. Emek ve meslek örgütleri, sendikalar, işçi sınıfı, emekçiler ve onların örgütlerinin motor güçleri olmazsa toplumsal mücadelenin bir tarafı eksik, kırık kalacak. Ve hedefe ulaşmayacak. O zaman şöyle olacak; Sadece HDP, EMEP, Sol Parti, bunlar Türkiye’nin gidişatını mı belirleyecek? DİSK, KESK, TTB, sendikalar, Türk İş’in de mücadeleci şubeleri ve işyeri temsilcileri ile harekete geçeceğimiz bir mücadele hattına ihtiyacımız var. Her zaman yan yanayız, yan yana olmaya da devam edeceğiz. Örgütümüzün de dayanışma mesajlarını iletmiş olayım. İyi ki varsınız, iyi ki TTB var” diye konuştu.
“TOPLUMSAL MÜCADELEYİ BÜYÜTMELİYİZ”
TTB Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı, “Mücadeleniz, hepimizin mücadelesi güçlü olsun. Güvenli çalışma ile ilgili bir çalışmaya başlıyoruz. İşyerleri bunun başında geliyor. İşçi sağlığı açısından da sağlık çalışanları açısından da çok önemli. Kalabalık, havalandırılmamış çalışma ortamları, kalabalık toplu taşımalar... Sizin de desteğinizi bekliyoruz. Zaten bir eylemlilik sürecine de giriyoruz. Toplumsal mücadeleyi büyütmek gerekiyor ki bu faşizmi devirebilelim. En gelişkin ittifak ile bir siyasi hat oluşturmalıyız. Asla bir restorasyon süreci değil tabii ki” dedi.
TTB Merkez Konsey üyesi Erdoğdu, “Sol sosyalist örgütler kendilerine güvenmeli. Üçüncü bir seçenek olacak olan sol sosyalist partiler bu süreci örgütlenerek geçirmeli. Grup içinde de kesinlikle ittifak gerekli. Salgın konusunda bizi referans örgüt olarak görmeniz, desteklemeniz ve korumanız çok değerli. İktidardan gelen saldırılara karşı sizlere güveniyoruz. En son Ulus’ta yaptığımız ‘Sağlık Çalışanlarının Ölümlerini Durdurun’ eyleminde de ziyaret etmiştik partinizi. Sizin desteklerinizi hissediyoruz. Ve bu çok değerli” dedi. (Ankara/EVRENSEL)
