Madem ekonomi büyüdü ücretlerimiz de büyüsün!
Denizli’de Türkiye ekonomisi ve milli gelirin büyümesini konuştuğumuz işçiler, kendi cebinden örnekler vererek, “Madem ekonomi büyüdü ücretimiz de büyüsün” dedi.
Fotoğraf: Deniz İpek
Hilmi MIYNAT
Denizli
TÜİK yılın ikinci çeyreğinde Türkiye ekonomisinin bir önceki yıla göre yüzde 21,7 büyüdüğünü açıkladı. AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da milli gelirin TL bazında 11 kat arttığını ve asgari ücretin ise 16 kat arttığını ifade etti. Denizli’de işçi duraklarında bu açıklamaları sorduğumuz işçiler, kendi cebinden örnekler vererek, “Madem ekonomi büyüdü ücretlerimiz de büyüsün” dedi.
Ekonomik durumu yorumlamasını istediğimiz bir mermer işçisi, “Ekonomiyi yorumlamakta ne var, aç gidiyoruz, aç geliyoruz. Kenara bir şey kalmıyor. Maaşım hiç büyümedi. Asgari ücrete yılbaşında zam geldi ondan sonra ne zaman artış geldi ki” diye konuştu.
"VAR MI GEÇİNEN?"
Bir başka mermer işçisi de “Tayyip amca 200 lira zam verdi de şuradan git kalem al bakalım en kötü kalem 5 lira, 2 buçuk liraydı bu kalem. Maaşın da iki kat artması gerekirdi. 3 bin lirayla bir aile geçindirdiğini düşünsene. Var mı geçinen? Anaokulu eşyası aldık 600 lira para yetmedi. Daha okula vereceğim para hariç. Verilen kitap yardımları öylesine. Sen öğretmenlerin yazdıklarını al bakalım kaç para” sözleriyle asgari ücretle ev geçindirmenin zorluğunu dikkat çekti.
Asgari ücretle çalıştığını ifade eden işçi şöyle devam etti: “Üstünü ancak fazla mesai yaparsan alırsın. O da fazla mesai yapmanın imkanı yok. Akşama kadar 8 saat çalışıyorsun ölmüş gibi geliyorsun zaten eve. Ekonomi büyüyorsa maaşlar da büyüsün!”
"ZENGİN DAHA ZENGİN, FAKİR DAHA FAKİR"
Enflasyona, hayat pahalılığına bakınca kendi ekonomisinin büyümediğini söyleyen inşaat işçisi ise “Şu anda zengin daha zengin oldu, fakir daha fakir. Bütçe durumları onu gösteriyor. Böyle de gideceğini düşünüyorum. Haberlerde gördüm büyük şirketler; Kalyon’dur, Cengiz’dir, Limak’tır, adamların trilyonluk borçları hep affa uğramış. Bu 1 değil, 2 değil, 3 değil. Bu ne oluyor? Vatandaşa yansıyor. Asgari ücretten vergi alınmasını uygun görmüyorum. Asgari ücretin değeri yok. 2 bin 800 lira hiçbir işe yaramaz. Asgari ücretin hayat şartlarına göre en az 4-5 bin olması gerektiğini düşünüyorum” diyerek patronlara getirilen vergi affına tepki gösterdi, asgari ücretin iki katına çıkmasını talep etti.
"BEZ 26 LİRAYDI OLMUŞ 45 LİRA"
Servis beklerken bir yandan da kahvaltısını yapan tekstil işçisiyle görüşüyoruz: “Görüyoruz ekonominin büyümesini. İşçinin maaşı küçüldü. Ben burada börek yiyordum şimdi simit yiyorum. Koronadan beri bu böyle. Günde 11 saat çalışıyorum fabrikada. Evde tek kişi çalışıyorum, aradaki farkı fazla mesaiyle kapatmaya çalışıyorum. İyiye gitmiyoruz. Elektrik parası 50’yken 150, daha yiyecek, giyecek bunları düşününce… Benim çocuğum var 2 yaşında. Bez 26 liraydı olmuş 45 lira. Islak mendil 4 liraydı oldu 8 lira. Asgari ücrete 200 lira zam geliyor 600 lira açık var.”
“16 YAŞINDAYIM VE ÇALIŞIYORUM!”
16 yaşındaki bir çocuk işçi anlatıyor: “Abi ben sana şu kadarını söyleyeyim. 16 yaşındayım ve çalışıyorum. Benim yaşıtlarım okuyor, biz çalışıyoruz. Yani ekonominin neresi iyi? Asgari ücretle geçinilmiyor. Liseyi imkansızlıktan yarıda bıraktım” diyor. Ardından ağaabeyi alıyor sözü: “Kardeşimin okuması gerekiyordu. Birlikte tekstilde çalışıyoruz. Asgari ücret yetmiyor mecbur çalışacağız, ne yapacağız? Hadi kolay gelsin.”
“MİLLET ÇÖPTEN YEMEK TOPLUYOR”
“Milli gelir artıyorsa işçinin maaşı niye artmıyor” diye soran özel güvenlik işçisi şunları söyledi: “Büyüyoruz, büyüyoruz diyorlar ama işçiye bir şey yok. İşçi niye büyümüyor.”
Her şeye zam geldiğini belirten bir tekstil işçisi de “250-300 liraya pazardan çıkamıyorsun. Geçen sene 100 bilemedin 150 tutardı en fazla. Markete giriyorsun, geçen sene aldığın aynı şeyler 2 misli” sözleriyle hayat pahalılığına tepki gösterdi.
Büyüme rakamlarına tepki gösteren başka bir tekstil işçisi ise, “Yüzde 21,7 mi büyümüş? Yüzde 21,7 küçüldük biz. Devlet bütçesinde var mı para? Belediyeler kampanya açtığında devlet el koydu paralara. Şimdi afet oldu mu kendisi para istiyor. Devletsen vatandaşına yardım etsene! Bu paranın olmadığını gösteriyor. Para olmuş olsa işini görecek. Sen şu ilerideki marketin önündeki çöpte nöbet tut bak. Millet çöpten yemek topluyor. Ekonomi büyüdüğü için mi oradan yemek topluyorlar” dedi.
AKP’Lİ İŞÇİ: İNSANLAR DOYUMSUZ, VERDİKÇE DAHA ÇOK İSTİYOR
AKP’li bir işçi büyüme rakamlarının işçiye yansıdığını ileri sürerek kendi ücretinin de aynı oranda yükseldiğini iddia etti. Yanındaki genç işçiye nasihat veren AKP’li işçi, insanların verdikçe daha çok istediğini, doyumsuz olduğunu savunarak şunları söyledi; “Devlet yönetmek ev yönetmeye benzemez. İHA’larımız, SİHA’larımız var. Terör var. Biz büyük devletiz. Bir sürü ortalığı karıştırmak isteyenler var.”