Almanya seçimlerinde Türkiyeli göçmenler | "Seçmek zor ama seçememek haksızlık"
Almanya’da genel seçimler 26 Eylül’de gerçekleştirilecek. Köln Nippes ve Mülheim pazarlarında Türkiye kökenli göçmenlerle tercihlerini konuştuk.
İLGİLİ HABERLER
İslamcılar Almanya’da ‘tek adamı’ destekliyor
Semra ÇELİK
Köln
Almanya’da genel seçimler 26 Eylül’de gerçekleştirilecek. Türkiye kökenli göçmenler seçimlerle ilgileniyorlar mı? Oy kullanacaklar mı? Hangi konular tercihlerinde belirleyici oluyor ve oy kullanmıyorlarsa nedenleri nedir? Bu konuları öğrenmek için Köln Nippes ve Mülheim pazarlarında esnaf ve alışveriş yapanlarla konuştuk.
Pazar yerlerinin Türkiye’dekinden farkı yok. Bağırarak müşteri çağıran satıcılar, pazarlık yapan müşteriler… Bu telaş arasında bize vakit ayırabilecekler, sorularımızı cevaplandıracaklar mı?
Çoğu, "Mektupla kullandım" diyerek, kimi "Zaten benim oy hakkım yok" diyerek hızla uzaklaşıyor yanımızdan. Kimi de merakla diğerlerini dinliyor ama konuşmaya niyetli değil. Yine de düşüncelerini söyleyen 20’ye yakın Türkiye kökenli göçmenle sohbet edebiliyoruz. Yaklaşık yarısının yıllardan beri burada yaşamalarına rağmen seçme-seçilme hakları yok, Alman vatandaşı değiller, oy kullananların çoğu sol olarak nitelediği SPD, Yeşiller ve Sol Partiye oy vereceğini söylüyor. “Türk Partisi olmazsa oy vermem” diyen ya da tercihini Kürtlerle ilişkiye göre belirleyenlerle de karşılaştık.
"53 YILDIR BURADAYIZ OY HAKKIMIZ YOK"
Zehra 72 yaşında. 1968’de eşinin ardından Almanya’ya gelmiş. Başlangıçta Nippes’te bir fırında çalışmış. “Yedi saat çalışıyordum, sonra da temizliğe gidiyordum. Toplam 10-12 saat çalışıyordum günde. O zamanlar ‘Döneceğiz’ diye çalıştık çalıştık. Burası sadece çalışma yerimizdi. Gönlümüz, aklımız memleketteydi. ‘Döneceğiz, döneceğiz’ derken 53 yıldır buradayız. Çocuklar Alman vatandaşı, biz olmadık. Emekliyiz ama çoğunlukla buradayız. Eve giren emekli maaşı kıtı kıtına yetiyor. Çocukların işi var şükür. Onlar oy kullanıyor ama bilmiyorum kime verirler. İnşallah doğru olana. Aman huzur sağlayacak olanlara versinler de...”
“Oy hakkınız olsa kime verirdiniz” sorumuza, “Çalıştığınızın karşılığını verene, bizi emekli olmamıza rağmen pazarda ucuz mal aramaya mecbur etmeyene, biz yaşamadıysak da çocuklarımıza, torunlarımıza güzel günler sunana” diyor.
“Aklınızdan geçen bir parti var mı” sorumuza cevabı ise “Parti bilmiyorum ama çocuklar ‘Laschet’ (iktidardaki Hıristiyan Demokrat Partinin başbakan adayı) diyor. Zaten seçemiyorum ki... Seçmek zor ama seçememek haksızlık” oluyor.
KÜRTLERİ YALNIZ BIRAKANA OY YOK
Gülistan, biz gitmeden yanımıza geliyor. İlk soruyu o soruyor: “Ne öğrenmek istiyorsunuz?” Anlayınca, “Merkel gitsin, Merkel’in partisi gitsin. Kürtleri yalnız bıraktı, yapılanlara göz yumdu. Laschet de Türk dostu diyorlar ama Türkiye sadece Türklerden ibaret değil ki. Ben ya Yeşillere ya Die Linke’ye (Sol Parti) oy vereceğim. En azından Türkiye politikasını eleştiriyorlar, savaşlara karşılar.”
“Peki buradaki hayatınız, her şey yolunda mı” diyoruz. “Benim aklım Türkiye’de, tercihim de o yönde. Burada da sorunlar var ama seçime katılıp oy verirken korkmuyoruz, yanlış parti fazla oy aldı diye seçimler iptal edilmiyor” diyor.
"SOL KOALİSYON OLSUN"
Hüseyin, Coca Cola’da çalışan genç bir işçi. “Oyumu kullandım. Her zamanki gibi SPD’ye verdim” diyor. “Neden” sorumuza, ücretlerin düşüklüğü, kiraların yüksekliği, çocukların eğitimi gibi örnekler veriyor: “Yıllarca Merkel yönetti, biraz da başkası yönetsin. Merkel patron dostuydu, SPD öyle değil.”
SPD’nin mevcut koalisyon hükümetinin ortağı olduğunu hatırlattığımızda; “Koalisyonda her şey istenildiği gibi olmuyor. Yeşillerle hükümet olurlarsa gerçek yüzlerini ortaya koyarlar. Sol Parti biraz çok sol ama dışarıdan destekleyebilir Yeşil-SPD hükümetini” diyor.
Hartz IV yasalarını SPD-Yeşiller hükümetinin çıkardığını söylediğimizde ise çalışmayanın çalışandan çok para kazandığını, iki Almanya’nın birleşmesiyle Doğu’ya çok para verildiğini, mültecilerin pahalıya mal olduğunu söylüyor. Hüseyin kararlı, SPD’ye oy verecek ve umutlu.
ÇEVRE İÇİN, IRKÇILIĞA KARŞI
Nuray, gülerek yanımıza yanaşıyor ve direkt “Yeşiller!” diyor. Çevre kirliliği, pandemi, ırkçılık ona göre seçimin en önemli konuları. Bu konuda Yeşillere güveniyor. Nuray, burada doğmuş ve 12 yıldır sosyal danışman olarak çalışıyor. Anne ve babası Türkiye’ye dönmüşler. Emeklilik maaşları burada azmış ama orada yetiyormuş. “Orada olsam sosyal demokratlara verirdim, burada ise sosyal demokratlar güvenimi yitirdi. Eğitim ve çalışma hakları konusunda da Yeşiller bana uygun. Sol Partiyi de düşünebilirdim ama oy oranları düşüyor, seçilme şansları az, hükümet olma şansları ise hiç yok. Oyumu işe yarayacak şekilde kullanacağım” diyor.
"OY HAKKIM YOK Kİ"
Fatma da “Yok kızım yok, bizim oy hakkımız yok. Alman vatandaşı olmadık” diyor. Oy kullanmak ister miydi? “Tabii ki…” Ömrünü burada geçirmiş, 63 yaşında ama hâlâ çalışıyor. Hâlâ ayağını yorganına göre uzatmak zorunda... İstemez mi oy kullanmak: “Olmadı, olmadık. Bir kez niyetlendik, şimdi ne kadar bilmiyorum ama 200 avro para istediler. Borcumuz vardı, tercih etmek zorunda kaldık, vazgeçtik.”
“Neye göre oy verirdiniz” sorusuna cevabı, “Emekliliğimi hesaplattım, yıllarca çalışmama rağmen 300 avro civarında. Yazık değil mi, ya sosyal yardıma gideceğim ya Türkiye’ye. Yoksulluğa karşı olanlara, herkese emeğinin karşılığını verene oy verirdim” oluyor.
Biliyor mu hangi partinin bunu savunduğunu? “Bunları lafta savunurlar ama hükümet olurlarsa unuturlar, burada da, memlekette de öyle.”
İLLE DE "TÜRK PARTİSİ"
Rıza, “Bu sefer oy kullanmayacağım. Bizimkiler yok. Almadılar seçimlere. Korkuyorlar birlik olmamızdan” diyor. Partilerin hepsinin "Türk düşmanı" olduğundan söz ediyor. Ona göre en iyisi Laschet ama ona da güvenilmez. “Aslında Türkler oy kullanmasa görürler. Bunu yapmak lazım ama nerede... Biz birbirimizi yiyoruz.”
Partilerdeki Türk adayları da beğenmiyor; “İşleri güçleri Türkiye’yi kötülemek, bu sayede ceplerini doldurmak.” Peki ne istiyor? “Türk partisi, sadece Türklerin çıkarını savunacak bir parti.”
"SOL PARTİ MECLİSE GİRSİN"
Yasemin, pazarın yanında bir büfe işletiyor. Kararı kesin, Sol Partiyi seçecek. Nedeni, sadece hemen hemen her alanda doğru bulduğu politikaları değil, bu konuda Yeşilleri de beğeniyor, hele de ırkçılığa ve çevre konusundaki duruşunu ama Sol Partinin anketlerdeki oy kaybı onu endişelendiriyor. Ailecek karar vermişler: Oylar Sol Partiye!
Evrensel'i Takip Et