28'inci Musa Anter ve Özgür Basın Şehitleri Gazetecilik Ödülleri sahiplerini buldu
Diyarbakır’da 20 Eylül 1992’de katledilen Musa Anter anısına her yıl verilen Musa Anter ve Özgür Basın Şehitleri Gazetecilik Ödülleri’nin 28’incisi sahiplerini buldu.
Fotoğraf: Eylem Nazlıer/Evrensel
Bu yıl 28’incisi düzenlenen Musa Anter ve Özgür Basın Şehitleri Gazetecilik Ödülleri gerçekleştirilen törenle sahiplerini buldu.
Yeni Yaşam Gazetesi tarafından Şişli Cemil Candaş Kent Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen törene Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, HDP milletvekilleri Ali Kenanoğlu ve Musa Piroğlu, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik, DİSK'e bağlı Basın İş Genel Başkanı Faruk Eren, Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Genel Başkanı Gökhan Durmuş, Evrensel Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Polat, İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Genel Başkanı Avukat Eren Keskin, İHD İstanbul Şube Başkanı Avukat Gülseren Yoleri, Cumartesi Anneleri, Barış Anneleri, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) temsilcileri ve çok sayıda gazeteci katıldı.
Ödül töreni, özgür basın mücadelesini konu alan sinevizyon gösterisiyle başladı.
"TÜRKİYE'DE YERİ DOLMAYACAK BİR MİSYONU OLDU"
Törende açılış konuşmasını Yeni Yaşam Gazetesi İmtiyaz sahibi Dr. Rıdvan Turan gerçekleştirdi.
Turan konuşmasında şunları söyledi: “Gerçekleri ortaya koymak için bu kadar bedel ödeyen, emek sarf eden başka bir yayın var mıdır bilmiyorum. Özgür basın Musa Anter’den bu güne gelen özgürlük, hak, hukuk ve adalet mücadelesinin adı oldu. Devletin bütün engellemelerine rağmen büyüyerek, gelişerek bu günlere ulaştı. Gazetecilerin katledilmesinden, gazete binalarının bombalanmasına kadar yaşanan pek çok zulüm gerçekliği yok edemedi, tam tersine gerçeklik o kadar büyüdü ki, dünyanın dört bir yanında boy verdi. Türkiye’de yeri asla doldurulamayacak bir misyonu oldu."
"BÜTÜN BU EMEKLER BARIŞ VE ÖZGÜRLÜK İÇİNDİ"
Ardından söz alan HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, Apê Musa adına düzenlenen bu ödüllerin çok önemli olduğunu kaydetti.
Sancar sözlerinin devamında “Hakikat mücadelesinde ısrarı ve özgürlük mücadelesinde inadı yaşatıyor ve yaşatacak. Özgür basın bugün en ağır şartlarda hakikat mücadelesini yürütmeye devam ediyor” dedi. Sancar’ın konuşması şöyle devam etti;
“Savaşların ilk büyük kurbanı hakikattir. Dolayısıyla eğer barışa ulaşmak istiyorsak mutlaka hakikate gitmek ve asla vazgeçmemek zorundayız. Hedefimiz barış içinde eşit ortak bir yaşamdır. Buna en büyük katkıyı özgür basın emekçileri yapıyor. Bu nedenle savaş politikalarıyla kendini var eden iktidara, savaş üzerinden kendini var eden bütün baronlara, savaş dilini kışkırtanlara tekrar söylüyoruz. Karşınızda özgür basın ordusu var, en büyük hedefleri hakikattir.”
Kürt sorununda çözümün diyalog ve müzakereden geçtiğini söyleyen Sancar “Her bir adımında özgür basının rolünü kimsenin aklından çıkarmaması gerekir. Bu yol hepimizin yoludur. Bu yolda bize değerli miras bırakan başta Apê Musa olmak üzere tüm şehitlere minnet borçluyuz" diye konuştu.
"DİMDİK AYAKTAYIZ"
Sancar'ın ardından Anter’in oğlu Dicle Anter, özgür basın emekçilerine yönelik katletmeler, gazete binalarının bombalanmalarına varan saldırılara karşı halen dimdik ayakta olduklarını söyledi.
"ONUN İZİNDEN GİDİYORSUNUZ"
Anter’in kızı Rahşan Anter sağlık sorunları nedeniyle törene katılamadığı için görüntülü mesaj gönderdi ve mesajda şunları söyledi: "Babam keşke hayatta olsaydı, yaptıklarımızı görseydi. Yaşadığınız bu gelişimi görse çok mutlu olurdu. Biliyorum ki gönlü çok rahat. Onun izinden gidiyorsunuz. Özgür gündemden tutun da Yeni Yaşam gazetesine kadar büyük bir yol katlettiniz.”
EKREM İMAMOĞLU’NDAN MESAJ
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu da törene bir mesaj gönderdi.
İmamoğlu’nun mesajı şöyle: “Anadolu coğrafyamızın yetiştirdiği çok kıymetli aydınlarımızdan olan Musa Anter’i katledilişinin 29’uncu yıl dönümünde rahmetle anıyorum. Faillerinin en kısa sürede yakalanmasını tüm kalbimle diliyorum. Ülkemizde ve tüm dünyada adaletin, demokrasinin barış ve kardeşliğin hüküm sürdüğü günlerin özlemi ile tüm katılımcıları saygı ve sevgiyle kucaklıyorum.”
Konuşmaların ardından Mezopotamya Kültür Merkezi (MKM) sanatçıları sahne alarak şarkılarını seslendirdi.
Müzik dinletisinin ardından ödüller sahiplerine verildi.
ONUR ÖDÜLÜ EMİNE ŞENYAŞAR’A VERİLDİ
Törende ilk ödül, Urfa'nın Suruç ilçesinde 14 Haziran 2018 tarihinde AKP Milletvekili İbrahim Halil Yıldız'ın korumaları ve akrabaları tarafından eşi Hacı Esvet Şenyaşar, oğulları Celal ve Adil Şenyaşar öldürülen Emine Şenyaşar’a verildi. Emine Şenyaşar’ın oğlu Ferit Şenyaşar’la Urfa Adliyesi önünde sürdürdüğü adalet mücadelesi Onur Ödülü'ne değer görüldü. 6 aydır adalet mücadelesini sürdüren Şenyaşar ailesi adına ödülü avukat Eylem Arzu Kayaoğlu aldı. Ödülü HDP EŞ Genel Başkanı Mithat Sancar takdim etti. Kayaoğlu, “Her daim hakikat mücadelesi yürüten herkese sözümüzü veriyoruz” dedi.
"GAZETECİLERE SESLENİYORUM, BU ZULMÜ DUYURUN"
Hastalığı nedeniyle törene katılamayan Emine Şenyaşar’ın törene gönderdiği videoda şu ifadeler yer aldı: “Adalet yok, savcılar bizi dinlemiyor. 6 aydır ben burada oturuyorum. Hapisteki oğlumu bıraksınlar. Evde oturamıyorum, ailemi mahvettiler. Gazetecilere sesleniyorum bu zulmü duyurun. Gazetecilerden, avukatlardan yardım istiyoruz. Gözüm, ayağımdan, kalbimden hastalıklarım var. Ben çocuklarım için buradayım.”
"BU ÖDÜL BANA POLİSİN, MAFYA ATIKLARININ KATİLLİĞİNİ İFŞA ETME GÜCÜ VERİYOR"
Türkçe Haber Dalı"nda "Valilik ‘Nefes darlığından öldü’ demişti: Kulaklarından ve gözlerinden kan gelmiş" başlıklı haberi ile Diken muhabiri Canan Coşkun birincilik ödülünü aldı. Coşkun’a ödülünü HDK Eş Sözcüsü Esengül Demir verdi. Coşkun, “Bu ülke çarpıklar ve iyi- kötünün yer değiştirdiği bir ülke. Bu ödül bana polisin mafya artıklarının katilliğini ifşa etmek için gerekli gücü veriyor” diye konuştu.
"GERÇEKLER KARANLIKTA KALMAYACAK BİR SLOGANDAN FAZLASI"
Türkçe Haber dalında “Mültecileri nehre attıran komutan ‘güle güle’ diye el salladı’ haberi ile “Jüri Özel Ödülü’nü Mezopotamya Ajansı muhabiri Diren Yurtsever’e verildi. Ödülü HDP Van Milletvekili Tayyip Temel verdi. Yurtsever, onurlu ve çok gururlu bir ödül aldığını belirterek, “ Özgür basın geleneğine dair çok söz söylemeye gerek yok. Bugüne kadar nasıl gelindiğini herkes biliyor; yine de özgür basın geleneğine dair tek bir cümle söylemek gerekirse: Gerçekler karanlıkta kalmayacaktı. Bu sadece bir slogan değil daha fazlasıydı. Gerçekler karanlıkta kalmasın diye tüm emekçiler amansız bir mücadele verdiler” şeklinde konuştu.
"BİZ HAKİKATİ YAZDIKÇA BU PROJELERE GEÇİT VERİLMEYECEK"
Türkçe haber dalında “Yıkım projesinin özel bilirkişileri” haberi ile Jüri Özel Ödülü’nü Gökay Başcan aldı. Ödülü CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu verdi. Musa Anter’in adının geçtiği bir ödülü almanın kendisi için gurur verici olduğunu belirten Başcan, “Ülkenin dört bir tarafı AKP iktidarın ile yağma ve talan ediliyor. Biz hakikati yazmaya devam ettikçe bu projelere geçit verilmeyecek. Zaten Kanal İstanbul gibi bir projeye AKP iktidarının ömrü yetmeyecek” şeklinde konuştu.
Kadrî Esen'in "Ji rûpelên dîrokê 2 stran û helbesteke derbarê kurdan de" başlıklı haberi Kürtçe Haber Dalı'nda birinciliğe değer görüldü. Esen ödülü HDP Milletvekili Rıdvan Turan’dan aldı.
Kürtçe Haber Dalı Jüri Özel Ödülü Jinnews muhabiri Sema Çağlak'ın "Lutfiye Gokkan ji bo me hem rêber hem mamoste hem jî dayik bû" başlıklı haberine verildi. Çağlak’ı ödülü 2016 yılında katledilen Azadiye Welat dağıtımcısı Kadri Bağdu’nun annesi Şemsi Bağdu verdi.
Gurbetelli Ersöz Kadın Haberciliği birincilik ödülünü; kadınların kürtaj hakkının fiili olarak yasaklanmasını detaylarıyla işleyen Jinnews muhabiri Öznur Değer’in “Ankara’da 35 sağlık kurumundan yalnızca 7’si kürtaj yapıyor” başlıklı araştırma içeren haberine verildi. Değer’e ödülü İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin verdi.
Musa Anter’i ve Gurbetelli Ersöz’ü yakından tanıma fırsatı olan insanlardan biri olduğuna dikkat çeken Eren Keskin, “Bunun için her zaman gurur duyuyorum” dedi.
Keskin, Ersöz’ün, Kürt coğrafyasında kadın olmanın ve bunun mücadelesi vermenin simgelerinden olduğunu ve borcunu ödediğini kaydetti.
Sözlerini “Bizler ödemeye devam ediyoruz. Ödemek zorundayız. Bu dava bitmeyecek. Bütün özgür basın emekçisi arkadaşlarıma bu yüzden saygı duyuyorum” diye sonlandırdı.
Kadın Haberciliği Jüri Özel Ödülü ise katledilen tüm kadınlara ithafen; Türkiye’de kadın katliamlarının “intihar süsü” verilerek örtbas edildiğini ortaya koyan, Nujınha muhabiri Medine Mamedoğlu ve Jinnews muhabiri Derya Ren’i Özel Jüri Ödülü’ne verildi.
Mamedoğlu’na ödülü Barış Annesi Zeynep Calahan verdi. Derya Ren’e ödülü MKGP sözcüsü Ayşe Güney verdi.
Karikatür jürisi, birincilik ödülünü iki eser arasında paylaştırdı. Musa Keklik ve Fahriye Çıtaklı birincilik ödülüne layık görüldü. Karikatür Jüri Özel Ödülü'ne ise Sait Munzur layık görüldü.
Fahriye Çıtaklı’ya ödülünü KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik sundu. Karikatür alanının erkek egemen bir alan olduğunu söyleyen Fahriye Çıtaklı, “Daha çok kadın hakları ile ilgili çalışmalar yapıyorum. Bundan sonra diğer ödüllere de aday olduğumu düşünüyorum” dedi. (İstanbul/EVRENSEL)