21 Eylül 2021 10:27

Hendek davası bilirkişi raporu: Kaçak üretim ve denetimsizlik faciayı getirdi

Coşkunlar havai fişek fabrikasında meydana gelen patlamaya ilişkin bilirkişi raporu dosyaya sunuldu. Bilirkişi raporunda yer alan bilgiler kaçak üretimi ve denetimsizliği gözler önüne serdi.

Fotoğraf: Onur Güden/DHA

Paylaş

Tuncay DEMİRTAŞ
Sakarya

Sakarya'da Büyük Coşkunlar Havai Fişek Fabrikası’nda 7 işçinin hayatını kaybettiği, 128 kişinin yaralandığı patlamaya ilişkin dava dosyasına bilirkişi raporu eklendi. Bilirkişi raporuna göre Büyük Coşkunlar Havi Fişek Fabrikası’nda 3 Temmuz 2020 tarihinde 4 farklı patlamanın meydana geldiği ve ilk patlamanın tanıkların Çin mahallesi olarak ifade ettiği bölgede yaşandığı belirtildi. 

KAÇAK BARUT ÜRETİMİ BELGELENDİ

Patlamanın ilk anından bu yana tanıkların pek çoğunun da ifade ettiği gibi fabrikada kaçak üretim yapıldığı da bilirkişi raporuyla da belgelendi.  Bilirkişi raporunda Çin mahallesi denen bölgede 30 ton civarında yani yasal sınırların üzerinde patlayıcı tespit edildiği, aynı zamanda fabrika sınırları içerisinde ruhsatsız 4 binanın bulunduğu ve bu binaların misket deposu olarak kullanıldığı belirtiliyor.
Ayrıca raporda, patlamaların şiddeti sonucunda oluşan çukurlara neden olacak patlayıcı miktarının hesaplandığı ve işyerinin depo kayıtlarında yer alan patlayıcı miktarının bu hesaplamalarla uyuşmadığı bunu neticesinde de Çin mahallesi denen bölgede kaçak üretim yapıldığının tespit edildiği yer alıyor.

ASLİ KUSURLU TUTUKSUZ YARGILANIYOR

Davanın başından bu yana patlamanın sabotaj olduğunu iddia eden sanık Yaşar Coşkun bilirkişi raporunda asli kusurlu olarak görüldü. Raporun sonuç kısmında şirket yetkilileri Yaşar Coşkun ve Ali Rıza Ergenç Coşkun’un asli kusurlu olduğu belirtilirken, Ali Rıza Ergenç Coşkun davanın başından bu yana tutuksuz yargılanıyor. 

Demokrasi İçin Hukukçular üyesi ve dava avukatlarından Elif Yetigin bilirkişi raporuna ilişkin ilk değerlendirmesinde; ‘Bilirkişi raporuyla bir kez daha belgelenmiştir ki tanıklarında en baştan bu yana ifade ettiği gibi bu işyerinde hiçbir işçi sağlığı ve iş  güvenliği önlemi alınmamış, ruhsatsız binalar, yeterli ekipman verilmemesi, risk değerlendirmesi yapılmaması, kar hırsıyla yapılan mevzuata aykırı üretim fazlalığı böyle bir işyerine uygun olmayan elektrik tesisatı faciayı kaçınılmaz kılmıştır. En önemlisiyse hiçbir kamu kurumu bu işyerini denetlememiştir. Sanık Yaşar Coşkun ve müdafii davanın başından beri patlamanın sabotaj olma ihtimali üzerinde durmuş; bunun için MİT’ten gelen raporla dahi yetinilmiş; sonuçta da bilirkişi raporuyla da 3. bir kişinin kastına rastlanmadığından sabotaj ihtimalinin ortadan bir kez daha kalktığını görüyoruz’’ dedi.

ÖNCEKİ HABER

Gülsuyu ve Gülensu mahallelerinin kreş talebi sürüyor

SONRAKİ HABER

Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri arkalarını 174. kez rektörlük binasına döndü

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa