Tekno Kauçuk işçilerinin gündemi eğitim masrafları: Bizden aldığınız vergileri ne yaptınız?
Gebze'de kurulu Tekno Kauçuk'ta çalışan bir işçi, eğitim masraflarına dair fabrikadaki tartışmaları yazdı.
Tekno Kauçuk İşçisi
Gebze
Yüz yüze eğitim zorluklar içerisinde başladı. Plastik sektöründe sendikalı bir iş yerinde çalışan bir işçi olarak yaşadığımız sorun ve sıkıntılardan bahsedeceğim.
Kovid-19 vakalarının arttığı bu dönemde okullar yüz yüze eğitime açıldı. Bu dönem önceki eğitim yıllarına nazaran daha zor ve ağır geçiyor. Özellikle etrafımda çocuğu okula başlayan ailelerden ve oğlumun ana sınıfına başlamasıyla kırtasiye masraflarının ne kadar fazla olduğunu gördüm. Okullardan verilen araç gereç listesi epeyce kabarık. Anaokulu için bile 400 lirayı bulan harcamalar yapılıyor. Fabrikadaki işçi arkadaşlarımın gündemi kırtasiye masraflarının nasıl hafifletileceği oldu. Beraber çalıştığım arkadaşım kıyafet harcamalarını geçen yılın üniformasını giydirerek; kırtasiye masraflarını ise iki aya bölerek çözmek zorunda kaldığını söylüyor.
Her ne kadar sendikalı bir iş yerinde çalışsak da ücretler hayatı idame etmeye yetmiyor. Alacağımız bazı şeyleri bu ay; gerisini de ikramiye ayına planlıyoruz. “Ucuz diye sağa sola gidiyoruz, emin olun ‘ucuz’ denilen bile pahalı” diye sitem ediyor başka bir iş arkadaşım. Atölyede çalışan bir arkadaşımız kantin için harçlık, kırtasiye, servis parası derken hayatını kredi kartıyla idare ettiğini söylüyor. Maaşı da olduğu gibi kredi kartına aktarıyor.
TEMİZLİK GÖREVLİSİNİN ÜCRETİ VELİNİN CEBİNDEN ÇIKIYOR
Devlet, neden okullara bir temizlik görevlisi ücreti veriyor? İki bina olan okullara tek temizlik görevlisi yetişmiyor, okul yönetimi ikinci temizlik görevlisi alınca bu da kantin fiyatlarına yansıyor. Devletin yapacağı ödeme bizim cebimizden çıkıyor. Bir diğer işçi arkadaşım, “Bu yıl istenen listenin geçen yılın malzemeleriyle aynı olduğunu biliyordum. Geçen aylardan parça parça alarak başladık ve yük tek seferde omuzumuza binmedi” diyor... Bir diğer arkadaşım “Pandemi döneminde zaman zaman kısa çalışmadan yararlandım. Kiraydı, faturalardı yetiştiremedim. Borca girdim, kredi çektim. Şimdi ise bunlarla boğuşurken bir de yüz yüze eğitimi başlattılar” diyor ve şöyle devam ediyor: “İşin önemli kısmı virüse karşı önlemler alınmadan, en önemlisi TTB’nin söyledikleri dikkate alınmadan açıldı okullar. Esas sorun bu kriz dönemini yönetemiyor olmaları ve yükü hep bizim gibi garibanın sırtında bırakmaları...”
‘VELİLERİN SIRTINDAKİ YÜK AZALTILACAK MI?’
Bunun gibi sorunları dile getiren çokça işçi var. Öncelikle soruyoruz, bizden alınan vergileri ne yaptınız? Velilerin sırtındaki yükün azaltılması konusunda bir şey yapılacak mı? Kırtasiye, servis, aidat, harç…
Yine can alıcı başka bir diğer konu öğrencilerin barınma sorunu. Bu sorunun çocuğu uzakta okuyan işçi ve emekçi aileler için acil çözülmesi gerekiyor. Çünkü kiralar ve özel yurtlar çok pahalı ve devlet yurtları yetersiz. Ücretsiz eğitim için sorumluların adım atması gerekiyor. Milyonluk şirketlerin borçlarını, vergilerini tek kalemde silen bu hükümet bizlerin hiçbir borcunu silmiyor, en temel ihtiyaçlarımızın karşılanması için bile gerekeni yapmıyor. Vergi yükümüz çok fazla. Bu aylarda başlayan vergi dilimi kesintileri de iyice can yakmakta. Bu yazdıklarım hepimizin yaşadığı sorunlar. Sendikalı, sendikasız, kadrolu, sözleşmeli ayrımı olmadan hayatımıza farklı yansısa da sorunlarımız aynı. Esas olan hepimizin çözüm için bir araya gelmesi.
Evrensel'i Takip Et