22 Eylül 2021 01:00

Eğitimin yeni döneminde koridordan derslikler

Okul kapasitesine göre sınıflar ayarlanmasını istiyoruz. İstemediğimiz bölümleri sınıf mevcutları yüzünden okumak zorunda kalıyoruz.

Paylaş

Nuri Pakdil Anadolu Lisesi öğrencileri

Sultangazi/İstanbul

 

Biz Nuri Pakdil Anadolu Lisesinden birkaç öğrenci olarak okulumuzdaki durum hakkında bir yazı yazmak istedik. İki yıla yakın bir zaman sonra okulların açılması ile her birimizin genel olarak aynı şeyleri yaşadığı bu süreçte biz de okulumuzda epey zorluklar yaşıyoruz. Son günlerde eğitime dair durum herkesin gündeminde, haberlerde, arkadaşlarımızla ve ailemizle konuşmalarımızda, başta zaten bizim günlük hayatımızda. Bu sebeplerle biz de yaşadığımız somut örnekleri anlatmak ve bunlara nasıl çözüm bulabileceğimizi birlikte aramak istedik.

LİSELİLER EĞİTİM HAKKINI BİRLİKTE KORUYACAK!

Başta semtteki en kalabalık okul oluşumuzdan başlayabiliriz. 3000’e yakın öğrenci olduğundan sadece bir tane 9. Sınıf alındı. Yüz yüze eğitim için seyreltilmiş sınıflar önerilirken sınıflarımız hem aşırı kalabalık hem de sınıf yetmediği, yer olmadığı için okuldaki iki koridorun bir kısmı da sınıf yapıldı. Bunu yazan öğrencilerden biri olarak yaşadığım örnek, dil sınıfımız bu koridor sınıflarından biri olması ve gerçekten sıralar arasından bile zor geçiyor oluşumuz. Bunun kesinlikle önlem ve çözücü bir şey olduğunu düşünmüyoruz. Bunun yerine okul kapasitesine göre sınıfların ayarlanması gerektiğini düşünüyoruz. Bu kalabalık mevcut yüzünden arkadaşlarımız istemediği bölümlerde okumak zorunda kalıyor. Zaten seçmek zorunda kaldığımız branşlar tam olarak istek ve ilgimize yönelik değilken sınıf şubeleri -orantılı olsun diye yapıldığını düşünüyoruz- yönetim tarafından değiştiriliyor. Sözde bize bırakılan tercih bize sorulmadan, adımıza karar alınan bir duruma dönüştü. Bizler bu süreçte öğrencilerin karar vermesi gerektiğini düşünüp, arkadaşlarımızın mecbur kaldığı için istemediği bölümlerde okumasını doğru bulmuyoruz. Bunu okuyan arkadaşlarımız da bize katılacaktır. İki haftayı geride bırakmamıza rağmen bölüm/sınıf belirsizleri ve buna ek olarak ders süremizin sürekli değişmesi devam ediyor. Derslerimiz 40 dakika ama bu hafta 35 dakikaya düşüreceğiz dediler ve hepimiz ona göre hareket etmeye çalışırken hemen bu da değişti ve onlarca belirsizlik mevcutken bunların bizle denenmesi değil zaten belirlenmiş olması gerekiyor. Arkadaşlarımızla kanayan yaralarımızdan biri de üniforma ve diğer ekipmanlara dair. Üniformalar sadece karşımızdaki kırtasiyeye geliyor ve beden bulamıyoruz. Bu sebeple sabah kontrollerinde okula girememe durumumuz oluyor. Onun dışında oldu da beden bulduk, bu sefer nasıl alacağız diye düşünüyoruz. Bir tişört 75 TL. Şunu sormak istiyoruz, sadece üniforma da değil, biz eğitime dair ekipmanlarımıza eşit ve ücretsiz bir şekilde nasıl ulaşacağız? Bunların koşullarını sağlamak, başta eğitim hakkımız için böyle bir yazı yazmak, talep etmek ve tabii ki bir araya gelmek etkili olabilir. Ne dersiniz? Buna da okulumuzda, sınıflarımızda başlamak iyi bir fikir olabilir. Biz bugün bunu dil ve eşit ağırlıktan birkaç öğrenci olarak yazdık ama onlarca olduğumuzu biliyoruz. Bu yazıyla birlikte Genç Hayat grubumuzu büyüterek bu dayanışmanın da büyüyeceğini düşünüyoruz.

ÖNCEKİ HABER

Müziğin birleştirici gücü

SONRAKİ HABER

Basın meslek örgütlerinden 100 bin TL’lik tazminat davasına tepki

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa