23 Eylül 2021 10:04
Son Güncellenme Tarihi: 23 Eylül 2021 15:40

Merkez Bankası politika faizini yüzde 18'e düşürdü | Bedeli vatandaşa patlayacak

Merkez Bankası, politika faizini 100 baz puan indirerek yüzde 18'e düşürdü. İktisatçılar kurların yükselmesiyle, fiyatlara zam yapılacağına ve enflasyonun yükseleceğine dikkat çekiyor.

Fotoğraf: Aytaç Ünal/AA

Paylaş

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını (politika faizi) 100 baz puan indirerek yüzde 18'e düşürdü.

TCMB, Prof. Dr. Şahap Kavcıoğlu'nun başkanlık döneminde ilk kez faiz indirimine gitmiş oldu. Merkez Bankası tarafından yapılan açıklamada, "Parasal duruşun sıkılığı ticari kredilerde öngörülenin ötesinde daraltıcı etki yapmaya başladı. Aşılama oranlarındaki artışa rağmen yeni varyantlar iktisadi faaliyet üzerindeki riskleri canlı tutmaktadır. Kurul, talep unsurları, çekirdek enflasyon ve arz şoklarının yarattığı etkilere yönelik analizleri değerlendirerek, politika faizinin indirilmesine karar verildi" ifadeleri kullanıldı.

"BEDELİ VATANDAŞA PATLAYACAK KARAR!"

Evrensel Ekonomi Yazarı Bülent Falakoğlu faiz indirimi kararını şöyle değerlendirdi:

"Hükümet, daha önce yaşadığımız, bedelinin ağır olduğunu gördüğümüz ikinci bir uygulamayı daha böylece hayata geçirmiş oldu. İlki kontrolden çıkan enflasyonla mücadele için market-depo basmak gibi zaptiye tedbirlere bir kez daha başvurulmasıydı. Buna, 'faiz sebeptir, enflasyon sonuç' anlayışına uygun olarak faiz indirme kararı da eklenmiş oldu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan sinyalini yaz aylarında, 'Ben yine aynı iddianın peşindeyim. Bizim bir defa faizleri düşürmemiz şart' sözüyle vermişti. Merkez Bankası Başkanı da son dönemde çekirdek enflasyon ön plana çıkarılıp faiz indirimine gidileceği mesajı vermişti. Bu mesajı vermeye mecbur kaldı. Ve yine bir emir komuta zinciri içinde alınmış bir karar olarak faiz indirildi.

Daha önceki emir komuta kararı ile indirilmiş faizlerin sonuçlarına bakalım; Kredi Garanti Fonu’na dayalı kredi ile ekonomik büyüme sağlanmış olsa da, sonrasında bu büyümenin sonuçları ağır oldu. Mevduat faizleri enflasyonun altına inince dolar, avro, altın stoku büyüdü. Bunun sonucunda da altın ithalatı ve peşi sıra cari açık patladı. Bir süre sonra da dolar aldı başını gitti. Sorun büyüyünce faiz tekrar artırıldı.

"UZUN VADEDE SONUCU ENFLASYON, İŞSİZLİK, BORÇ VE YOKSULLUK OLUYOR"

Bedelini vatandaş ödedi: Kurlar enflasyonu artırdı yoksulluk derinleşti. Birileri altın-döviz üzerinden vurgun elde ederken ücret ve maaşlar eridi. Kredi borçları tavan yaptı.

Merkez Bankası şimdi hem Erdoğan baskısı, hem de ‘nasılsa sinyali verdiğimizde dolar 8.80’lere çıkmıştı en fazla yine oraya çıkar’ öngörüsüyle riski göze aldı. Yalnız bu sefer ödenecek bedel öncekilerden ağır olabilir. Merkez Bankası’nın kasasında dövizde yaşanacak bir fırtınayı önleyecek para yok. Swap’la borç alınanlar çıkarıldığında rezervlerin ekside olduğunu, ‘rezervimiz arttı’ diyen Erdoğan da, piyasalar da biliyor. Döviz satıp doları birkaç ay idare edebilme şansı yok. Olası bir çalkantıda doların soluğu nerede alacağı bilinmez!

Üstelik alınan bu büyük riske karşın istenilen sonucun elde edilebilmesi de zor. Zira  pandemide borcu artan vatandaşın yine kredi borcuna girip tüketimle ekonomiye can verip vermeyeceği meçhul!

Elbette faiz ülkenin birikimini yutar. Savunulacak tarafı yoktur. Lakin hükümetin ekonomik modelinde faizler inince tüketim artıyor; bağımlı sanayi nedeniyle tüketim ithalatı artırıyor. Faiz düşüşü yurtdışındaki fabrikalara verilmiş siparişlere, kur artışları üzerinden vurguna dönüşüyor. Uzun vadede sonucu enflasyon, işsizlik, borç ve yoksulluk oluyor.

İKTİSATÇILAR NE DEDİ?

Fazi indirimini sosyal medya hesaplarından değerlendiren iktisatçılar şöyle dedi:

Doç. Dr. Orhan Karaca: "Faizin niye indirildiğini herkes biliyor; çok fazla yoruma gerek yok. Faizin neden indirildiği belli de bunun sonuçlarının ne olacağı elbette tartışılabilir. En olası senaryo kurların biraz daha yükselmesi ve bunun fiyatlara yansımasıyla da enflasyonun yüzde 20’nin üzerinde yeni bir eşiğe taşınmasıdır. Bunun yaşanmaması için çok büyük şans gerekir."

Uğur Gürses: "Petrolü olan Norveç faiz artırıyor, enerji ithalatçısı ve enflasyonu patlamış ülke faiz indiriyor."

Doç. Dr. Baki Demirel: "Faiz indirerek her seferinde faiz artırmak zorunda kalmanın ekonomiye en önemli maliyeti artan yoksulluk ve bölüşüm sorunudur."

Prof. Dr. Hakan Kara: "Tam 16 sene PPK metinlerinin taslağını hazırladım, bu kadar zorlama gerekçelerle alınan bir karar görmedim. Sonumuz hayrolsun."

Doç. Dr. Oğuz Demir: "500 bin TL kredi ile 3. evi alan 8500 TL kredi taksidi yerine 8000 ödeyecek. En az 500 de zamlardan. Dün 8500 ödeyerek ev alan artık 7000 ödeyerek alacak. Alır-sa(!) Yani yoksul, kiracı yanlış politikalar nedeniyle zenginin mülkünü finanse etmiş olacak. Yoksul dostu, yerseniz."

CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba ve HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan da kararı eleştirdi: 

Merkez Bankasının faiz indirim kararının ardından, dolar yüzde 1'in üzerinde yükselişle 8,75'in üzerine çıktı. Avro/TL ise karar sonrası 10,28'i aştı. (EKONOMİ SERVİSİ)

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

Bel Karper ve AdkoTurk işçileri Tekirdağ Valiliği önünde gözaltına alındı

SONRAKİ HABER

MB'nin faiz indiriminin ardından dolar ve avro yükseldi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa