Alman Parlamentosu Bilirkişi Raporu: Ülkücü hareket yasaklanabilir
İçişleri Bakanlığı meclisin yasak kararına uymadı. Bilirkişi raporu ise ülkücü hareketin Almanya faaliyetleri için “Anayasaya aykırı hedefleri saldırgan bir biçimde hayata geçirmek istiyorlar” dedi.
Almanya Parlamento Sarayı | Fotoğraf: Pixabay
Almanya’da Parlamento aşırı sağcı ve milliyetçi görüşleri nedeniyle “Bozkurtlar” hareketinin yasaklanması yönünde Kasım 2020’de karar aldığı halde İçişleri Bakanlığının yasak için somut bir adım atmaması, Sol Parti Milletvekili Helin Evrim Sommer tarafından bir kez daha gündeme taşındı.
İçişleri Bakanlığı tarafından daha önce yöneltilen bir soru önergesine verilen yanıtta, “yasak önünde büyük engellerin olduğu” ileri sürülmüştü. Bu gerekçeyi inandırıcı bulmayan Sommer, Federal Meclisin Bilimsel Hizmetler Dairesinden ülkücü hareketinin yasaklanmasına dair yasal prosedür ile ilgili bir uzman raporu talep etti. Raporu hazırlayan uzmanlar, Anayasa ve dernekler yasasına göre ülkücü kurumlarının yasaklanmasının önünde bir engelin bulunmadığını ayrıntılı olarak ortaya koydu.
14 sayfalık raporda, Anayasa’nın 2. Maddesi’nin 9. bendinde açık olarak başka halklara karşı düşmanlık besleyen, nefret körükleyen derneklerin yasaklanabileceği belirtildi. Bilirkişi raporunda ülkücü hareketin Almanya’daki faaliyetleri “Anayasaya aykırı hedefleri kavgacı ve saldırgan bir biçimde hayata geçirmek istiyorlar” şeklinde tanımlanarak, bunun yasak için yeterli bir neden olduğu vurgulandı.
Raporun 9. sayfasında bir derneğin yasaklanması için derneğin kendisinin şiddet ve nefret olaylarına karışmamasına rağmen destekçi grupların başka halklara karşı nefret körüklemesinin de yasağa neden olabileceğine dikkat çekildi.
Ülkücü hareketin yasaklanmasını gündeme getiren partiler Almanya’da Ermenilere, Kürtlere ve diğer azınlık gruplara karşı düzenlenen eylemleri ve yapılan açıklamaları gerekçe göstermişti. Fransa da, Bozkurtları “Ermenilere karşı kullandığı nefret söylemi” nedeniyle yasaklamıştı.
SOMMER: HÜKÜMET MECLİSİN KARARINI HAYATA GEÇİRMELİ
Bilirkişi Hizmetleri Dairesinin raporunu değerlendiren Helin Evrim Sommer ise, “Federal Meclise bağlı Bilimsel Hizmetler Dairesi’nin uzman görüşüne göre, Anayasa Mahkemesi 2018 yılında, Anayasa’nın derneklerin yasaklanması kararını yetkililerin takdirine bırakmadığına karar verdi. Buna yasak kriterlerine uymayan Almanya’da faaliyet gösteren yabancı dernekler de dahil. Sağcı, ırkçı ve antisemitik ‘Ülkücü’ hareketin de yasak kriterlerini karşıladığı kanıtlanmıştır” dedi.
Federal Alman Hükümetinin Almanya’da örgütlü “Türk aşırı sağını görmezlikten gelme, kendi meclisinin kararlarını Türkiye hükümetiyle olan ilişkilerine feda etme politikası” yürüttüğünü belirten Sommer, buna son verilmesini istedi.
Sommer şöyle devam etti:
"Hükümet ve Federal İçişleri Bakanlığı, Ekim 2020 de yasaklama talebinde bulunan Federal Meclisin iradesini artık görmezden gelemez. Almanya’daki Ülkücülerin en önemli çatı örgütleri olan Almanya Demokratik Ülkücü Türk Dernekleri Federasyonu (ADUTDF), Avrupa Türk İslam Kültür Birliği (ATİB) ve Avrupa Türk Kültür Dernekleri Birliği (ATB) hakkında derhal yasaklama kararı çıkarılmalıdır. Bu üç çatı örgüt tek başına Almanya’daki en fazla sayıda şiddet yanlısı aşırı sağcıyı bünyesinde birleştiriyor. Alman veya yabancı kökenli olup olmadığına bakılmaksızın, aşırı sağcılık tüm yönleriyle yasaklanmalıdır. Federal İçişleri Bakanlığı’nın yasağa yönelik ‘geçiştirme politikası’, özellikle Bavyera CSU ile Türk aşırı sağcıları arasındaki geçmişteki şanlı iş birliğinin devam edeceği veya en azından zımnen faaliyetlerine göz yumduğu şüphesini uyandırıyor. Bu durum ve bizzat kendilerinin de ortak oldukları bir kararın uygulanmasındaki isteksizlikleri, Almanya’daki sağcı ve anayasa karşıtı yapılanmalarla mücadele konusunda CDU/CSU’nun samimiyetsizliğini ve güvenilmeyeceğini bir kez daha gösteriyor." (Köln/EVRENSEL)