Prof. Dr. Yeğen: Muhalefetin çözüm programı olmazsa spazmlar devam eder
Prof. Dr. Mesut Yeğen: "Kürt sorunuyla ilgili iyi kötü bir çözüm programına sahip olmayan bir muhalefetle Erdoğan sonrası döneme geçilse bile Türkiye siyasetinin spazmları devam eder."
![Prof. Dr. Yeğen: Muhalefetin çözüm programı olmazsa spazmlar devam eder](https://www.evrensel.net/upload/dosya/182480.jpg)
Prof. Dr. Mesut Yeğen | Fotoğraf: Evrensel
İLGİLİ HABERLER
![Kılıçdaroğlu’nun ‘Kürt sorunu çözümü’ adımı olumlu ama çizdiği sınırlar çok tartışmalı](https://www.evrensel.net/upload/yazar/cache/100x100/yazar_e8298fe29bb34f1280c4f33ea90d5bb71c4d6aa2.jpg)
İhsan Çaralan
Kılıçdaroğlu’nun ‘Kürt sorunu çözümü’ adımı olumlu ama çizdiği sınırlar çok tartışmalı
![Diyarbakır’da yurttaşlar: Sorunu reddetmek beni reddetmektir](https://www.evrensel.net/images/840/upload/dosya/194608.jpg)
Diyarbakır’da yurttaşlar: Sorunu reddetmek beni reddetmektir
![Cumhurbaşkanı Erdoğan yeniden "Kürt sorunu yoktur, biz o işi çözdük" dedi](https://www.evrensel.net/images/840/upload/dosya/194531.jpg)
Cumhurbaşkanı Erdoğan yeniden "Kürt sorunu yoktur, biz o işi çözdük" dedi
![EMEP Genel Başkanı Akdeniz: Kürt sorunu vardır, çözümü tüm halkın sorumluluğudur](https://www.evrensel.net/images/840/upload/dosya/186351.jpg)
EMEP Genel Başkanı Akdeniz: Kürt sorunu vardır, çözümü tüm halkın sorumluluğudur
![Selahattin Demirtaş ve Mithat Sancar: Çözümün adresi Meclis'tir](https://www.evrensel.net/images/840/upload/dosya/194373.jpg)
Selahattin Demirtaş ve Mithat Sancar: Çözümün adresi Meclis'tir
Şerif KARATAŞ
İstanbul
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, “Kürt sorununun çözümünde HDP’nin meşru muhatap, TBMM’nin tek merkez olduğunu” söylemesiyle “Kürt sorununun çözümü” tartışması siyasetin sıcak gündemi oldu. Muhataplık ve sorunun çözümü üzerinden tartışmalar sürerken, Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD dönüşünde “Kürt sorunu yoktur” açıklamasını yineledi. Prof. Dr. Mesut Yeğen, Erdoğan’ın açıklamasını “Kürt sorunu tartışmasını zehirleyebilir” değerlendirmesinde bulundu. Tartışmanın “muhatap” tartışmasından ziyade Kürt sorununun çözümüne katkı sağlaması üzerinden yapılması gerektiğini belirten Yeğen, “Kürt sorunuyla ilgili iyi kötü bir çözüm programına sahip olmayan bir muhalefetle Erdoğan sonrası döneme geçilse bile Türkiye siyasetinin spazmları devam eder” dedi. Kürt sorunu ile ilgili yaptığı çalışmalarla bilinen Prof. Dr. Mesut Yeğen, sorularımızı yanıtladı
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Kürt sorununun çözümünde HDP meşru muhatap olarak görülmeli” açıklamasının ardından başlayan muhataplık tartışmalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Tartışmanın “Kürt sorununun konuşulmasında, çözülmesinde muhatap HDP midir yoksa Öcalan mı” sorusuna dönüştürülmesine katkıda bulunmamak gerekir, öncelikle bunu söylemek isterim. Bunun yerine tartışmayı iki mevzuya bağlayarak ilerletmek gerekir diye düşünüyorum. 1. Kürt sorununu konuşmanın ve HDP’nin meşruiyetini artırmak, bu ikisi etrafındaki kriminalizasyon çemberini kırmak. 2. Kürt meselesi etrafında yürüyecek bir tartışma üzerinden içinde İYİ Parti ve HDP’nin birlikte yer alabildiği bir “Türkiye siyasetinde yeni dönem, bir post-Erdoğan dönemi” tartışmasını açmak. Kılıçdaroğlu’nun açıklamasıyla başlayan tartışmanın bu iki işi, hatta daha fazlasını gerçekleştirmek potansiyeline sahip olduğunu düşünüyorum. HDP ve Kürt meselesi üzerinden açılacak bir tartışma 2015’le kesintiye uğrayan yeni anayasa tartışmalarına yeniden güçlü ve ülkenin belli başlı bütün aktörlerinin katılabileceği bir biçimde dönmek için fırsat oluşturabilir.Şunları unutmamak gerekiyor: 1. İçinde HDP’nin olmadığı bir muhalefet cephesiyle Erdoğan sonrası döneme geçmek mümkün olmayabilir ve 2. Kürt sorunuyla ilgili iyi kötü bir çözüm programına sahip olmayan bir muhalefetle Erdoğan sonrası döneme geçilse bile Türkiye siyasetinin spazmları devam eder. Hülasa, Kılıçdaroğlu’nun açıklamasını “Muhatap aslında kimdir” etrafında bir polemiğe çevirmek yerine 2016’yla birlikte içine düştüğümüz Yenikapı rejiminden çıkmaya yardım edecek bir siyasi imkana çevirmeye çalışmak gerekir diye düşünüyorum.
AÇIKLAMANIN İMKANLARINI DERİNLEŞTİRMEK GEREK
Kılıçdaroğlu’nun yaptığı ‘muhatap HDP’ çıkışına dair değerlendirmeniz nedir?
Söylemek istediklerimin büyük kısmını az önce söyledim. HDP’nin meşruiyetinin artırılmasına, HDP’nin gerçek gücünün Türkiye siyasetine yansımasını engelleyen bugünkü siyasi atmosferin zayıflamasına katkıda bulunabilecek, önemli bir değerlendirme. Şimdi yapılması gereken bu açıklamanın yarattığı imkanları derinleştirmek ve Kürt meselesi üzerine herkesin önerisi neyse onun ortaya çıkmasını istemek ve bunun üzerine de bir demokrasiye dönüş programını tartışmaya açmak.
CHP’nin çıkışına dair Perspektif’te kaleme aldığınız yazınızı bitirirken, “Olur da açılırsa, yeni müesses nizam müzakeresinin Kürtler için olabildiğince mutlu bir son üretmesi için Kürt siyasetinin evvela müzakerenin içinde olması gerekiyor. Mümkünse en kuvvetli bir biçimde tabii ki.” ifadelerini kullandınız. Bu ifadenizi açar mısınız?
Şunu söylemek istedim. Kılıçdaroğlu’nun açıklaması bir başına çok önemli ama şunu da görmek gerekiyor: Muhalefet partileri, bürokrasi, yurttaşlar Yenikapı rejiminin tıkandığını, Türkiye’nin bir yeni uzlaşmaya ihtiyacı olduğunu, bu uzlaşmaya Kürtlerin de iyi kötü katılması gerektiğini görüyorlar. Lakin, hem Türkiye’nin siyasi hafızası hem de sözünü ettiğim aktörlerin yatkınlıkları ve alışkanlıkları, oluşturulmaya çalışılacak yeni uzlaşmanın Kürtleri içine katan ama Kürtlere mümkün en az şeyi veren bir uzlaşma olmasına sebep olacak türden. Bunu engellemek mümkün mü bilmiyorum ama olabildiğince engelleyebilmenin, uzlaşmanın Kürtleri de memnun edecek bir yerlerde kurulabilmesini sağlamanın yolu bu uzlaşma müzakeresine yaratıcı bir biçimde katılmaktan ve siyaseten güçlü olmaktan geçiyor. Cumhurbaşkanlığı seçimleri herkes için önemli, rejimin kaderini de cumhurbaşkanlığı seçimleri belirleyecek. Ama Kürtlerin kaderini belirlemede parlamento seçimleri de önemli olacak. HDP’nin parlamento seçimlerinde gücünü artırması, sözünü ettiğim uzlaşmanın olabildiğince Kürtler lehine tecelli etmesine katkıda bulunur diye düşünüyorum. Bunun için de HDP’nin, Kürtlerin siyasi enerjilerinin daha büyük kısmının parlamento seçimlerinden en güçlü bir biçimde çıkmanın imkan ve yollarını bulmaya harcamasında fayda var diye düşünüyorum.
"KÜRT SORUNU TARTIŞMASINI ZEHİRLEYEBİLİR"
Cumhurbaşkanı Erdoğan ABD’den dönerken Kürt sorunu çözümü ve muhataplık tartışmalarına ilişkin yöneltilen soruya; “Yok Kürt sorununu çözmektir, yok şudur, yok budur… Türkiye’de böyle bir sorun yok. Biz bu işi çoktan çözdük, aştık, bitirdik” açıklamasında bulundu. Erdoğan’ın açıklamasını nasıl yorumlarsınız?
Şaşırtıcı değil, hatta nereden baktığınıza bağlı olarak beklenenden daha az sert bulabileceğiniz bir açıklama. Bunda şaşırtıcı bir taraf da yok çünkü Erdoğan’ın Ak Parti’de kalmaya devam eden Kürtleri de kaçırmamak hatta Gelecek ve Deva’ya giden ya da kararsız alana geçen Kürt seçmeni geri kazanmak diye bir derdi var. Ama doğrusu ABD dönüşünde yapılan açıklamada daha önemli bir kısım var: Biden üzerinden Türkiye ABD ilişkilerine dair söylenenler. Orada işlerin hiç de Erdoğan’ın istediği gibi gitmediği belli ve bu durum Erdoğan’ın Biden’ın seçilmesini takiben izlemeye koyulduğu Batı’yla yeni sayfa açmayı amaçlayan dış siyasetten uzaklaştırır mı, bilmiyorum. Bu olursa bunun etrafında oluşacak siyasi gerilim atmosferi Kılıçdaroğlu’nun açıklamasıyla açılabilecek görünen Kürt sorunu tartışmasını zehirleyebilir. Ama doğrusu bu minvalde alınabilecek yolun alındığını, bu rotada daha fazla ilerlemenin imkanı kalmadığını düşünüyorum Türkiye açısından. Bu dediğim kötü ihtimal gerçekleşse bile bunun kalıcı olmama ihtimalini daha kuvvetli görüyorum.
Evrensel'i Takip Et