Birleşmezsek kaybetmeye hep mahkum olacağız
“Erdoğan sarayından bu şekilde artışları söylerken acaba marketlerde una, yağa, şekere, bebek bezine, ekmeğe gelen zamma bakıyor mu?”
Fotoğraf: Ford Otosan işçileri
Ford işçisi
Kocaeli
Merhaba Evrensel okurları
Geçen hafta hepimizin gördüğü ve duyduğu aynı zamanda tüm işçileri ilgilendiren bir buluşma gerçekleşti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan sarayında işçilerle buluştu. Söylediği şeylere ve hayatımızdaki gerçekliğe biraz değinmek istiyoruz. Erdoğan, “Çalışanların gelir seviyesini katbekat arttırdığımızı unutmamalıyız. Milli gelirimiz 11 kat yükselirken asgari ücretin 16 kata yakın artması somut örneklerinden biridir” dedi. Peki, bu somut örnekler bizim hayatımıza nasıl yansıyor? Erdoğan sarayından bu şekilde artışları söylerken acaba marketlerde una, yağa, şekere, bebek bezine, ekmeğe gelen zamma bakıyor mu? Yine bu artışlar söylenirken acaba Erdoğan vergilere faturalara gelen zamma hiç bakıyor mu? Her şey dışa bağımlıyken Türk lirası dolar/avro karşısında mum gibi eriyor, bundan neden bahsedilmedi? İktidara geldiklerinden beri bahsettikleri artış kadar giderimiz de arttı kimse bunu sorgulamıyor mu? Buradan Sayın Erdoğan’a soruyorum maaş yükselirken elektrik faturamız aynı mı kaldı? Elbette kalmadı, yıllardır kaşıkla verip kepçe ile almaya devam ettiler. Bunu da süsleyip, önümüze koyup duruyorlar.
Aynı günlerde sendikal hakları için direnişte olan 170 Xiaomi işçisi sendikalı çalışma, daha insani çalışma koşulları talep ettikleri için işten atıldı. Erdoğan ise kürsüden işçilerin örgütlenmeye çalıştığı Türk Metal’in bağlı olduğu konfederasyon olan Türk-İş Başkanı Ergün Atalay’a teşekkür ediyordu. Bir tarafta direnişe geçen işçiler diğer tarafta sarayda şak şak alkış tutan sendikacılar. Sendika üyesi olmak anayasal bir haktır, neticede Xiaomi işçisi arkadaşlarımız işe dönmüş olsalar bile Ergün Atalay ve sarı sendikacıların yaptıkları unutulmayacaktır.
Yine geçen hafta tüm temsilciler ve şube başkanımız bilgilendirme yapmak için zahmet edip bizleri ziyaret ettiler. Herkes başkan bile geldiyse, tüm temsilciler geldiyse kesin önemli bir şey var diye düşündü. Ama dağ fare doğurdu. Bizden, fabrikanın yaptığı çalışan bağlılığı anketinde ücretlerle ilgili olan 11. soruya olumsuz yanıt vermemiz ve geri kalanına olumlu cevap vermemiz istendi. Amenna hiç eylem yapmamaktan iyidir belki ama bu eylemin dişe dokunur bir tarafı var mı? Ayrıca ücretler dışında da sorunlarımız olduğunu kimse görmüyor mu? Ayrıca sendika bunu demese sanki yıllardır Ford işçisi ankette iyidir mi diyor?
Sayın Pevrul Kavlak da canını dişine takan pandemi demeden çalışıp duran metal işçisinin hakkını alacağını söylüyordu ama biz memleketimize gitmek için dahi 10 kere düşünüp hesap kitap yaparken kendisi New York’ta Türkevi açılışına gitmiş. Bu sözleşmeyi kimin ne kadar önemsediğini de buralarda görüyoruz.
Ford Genel Müdürü Haydar Bey canlı yayında şirketin rekorlar kırdığını, ödüller aldığını, şampiyon olduğunu ilan edip duruyor. İhracat şampiyonluğu kutlanıyor. Bu şirketin bu kadar kâr edebilmesini sağlayan çalışanlarıdır. Burada şirket yönetimi de sendika da oturup düşünsün. Ford kadar kâr etmeyen sendikası dahi olmayan Hyundai, mart ayında işçilere yüzde 14 tutarında zam yapmıştı. İşçiler 1 haftayı geçen eylemler yaptılar. Hyundai eylül ayında zam sözü vermişti. Eylül ayında da yüzde 25’e tekabül eden, seyyanen 1100 TL zam yapıldı. Biz işçiler birleşirsek kazanacağımız çok şey var. Birleşmezsek hep kaybetmeye mahkum olacağız.