Bir asgari yaşam için 3.5 asgari ücret gerekiyor
Türk-İş tarafından yayımlanan açlık yoksulluk sınırı raporuna göre dört kişilik ailenin yoksulluk sınırında yaşayabilmesi için aylık 3.5 asgari ücret gerekiyor.
Fotoğrağraf: MA
Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş) raporuna göre yıllık gıda enflasyonu yüzde 24.6 olarak kaydedildi. Rapora göre Türkiye’de 28 ayın en yüksek gıda enflasyonu yaşanıyor. Rapordan öne çıkan başlıklar şöyle:
- Gıda fiyatları eylülde aylık yüzde 4.18 yükseldi. (Önceki yüzde 0.80)
- Gıda fiyatları eylülde yıllık yüzde 24.56 yükseldi. (Önceki yüzde 20.78)
- Açlık sınırı yüzde 3. bin 49 TL oldu. (Geçen ay: 2 bin 927 TL)
- Yoksulluk sınırı 9 bin 831 TL (Önceki ay: 9 bin 533 TL)
- Gıda enflasyonu aylık yüzde 4.18; 12 aylık yüzde 24.56 oranında arttı.
Türk-İş, Ankara’da hesaplanan gıda enflasyonunun eylülde bir önceki aya göre yüzde 4.18 arttığını; dört kişilik bir ailenin açlık sınırının 3 bin 49 TL, yoksulluk sınırının ise 9 bin 932 TL’ye yükseldiğini açıkladı. Açlık sınırı ile asgari ücret arasında makas açılırken, 3.5 asgari ücret ancak yoksulluk sınırına erişebiliyor.
GIDA FİYATLARI ARTTI, YOKSULLUK DERİNLEŞTİ
Rapora göre gıda enflasyonunda yıllık artış yüzde 24.6 oldu. Açlık sınırı geçen yıl eylülde 2 bin 447 lira, yoksulluk sınırı 7 bin 973 lira; 2021 ağustosta açlık sınırı 2 bin 927 lira, yoksulluk sınırı 9 bin 533 liraydı.
Açlık sınırı ile net 2 bin 825 TL asgari ücret arasındaki fark bu ay 224 TL’ye yükseldi. Net asgari ücret ile bir kişinin yaşam maliyeti olarak hesaplanan olan 3 bin 709 TL arasındaki fark, elde edilen gelir ile yapılmak gereken harcama nedeniyle karşı karşıya kalınan geçim şartlarının ağırlığını ortaya koydu. Gıda harcaması ile birlikte giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı ise (yoksulluk sınırı) 9 bin 931 TL oldu. Buna göre bu ay itibariyle, 3.5 asgari ücret ancak bir asgari yaşama yetiyor.
Türk-İş raporunda, “Öncelikle yapılması gereken, en düşük geçim maliyetini karşılayacak ücret geliri seviyesini yakalamak ve satın alma gücünü bu seviyede koruyarak refah artışından pay vermektir” ifadeleri kullanıldı. (EKONOMİ SERVİSİ)