29 Eylül 2021 02:16

Kiralık evler karaborsada: Yoksula ya bodrum kat, ya memleket

İstanbul’da gezdiğimiz emlakçılar evlerin ‘karaborsa’da olduğunu söylüyor ve ekliyor: “Asgari ücretle çalışan bile ya bodrum katlarında yaşayacak ya da memleketlerine gidecek. Başka çare yok."

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Eylem NAZLIER
İstanbul

İstanbul’da kiralara gelen fahiş zamlar hem öğrenciyi hem de yoksulu büyük darboğaza soktu. Geliri artmayan milyonlarca insan bugünlerde barınma krizi yaşıyor. Emlakçılar kiralık evlerin ‘karaborsa’da olduğunu söylerken, kiralık ev piyasasında yaşananlar pek çok şeye işaret ediyor. Emlakçılar piyasa düşmesin diye kendi aralarında sıkı bir dayanışma gösteriyor, yeni kiracılar için ortaya koydukları kriterler bir yoksulun kiracı olarak İstanbul’da bir eve yerleşememe sebebi: Gelir kiranın 3 katı olacak, sigortalı işte en az 1 sene çalışılacak, -varsa- ev arkadaşlarının arası çok iyi olacak!

Bu piyasa krizin yarattığı ‘sosyolojik’ etkileri de gösteriyor. Bir emlakçı, “Bu kadar müşterim var; kesinlikle yabancıya vermiyorum. Irkçılık olacak ama kimse karşısındaki komşusunun ‘zenci’ olmasını istemez” derken; bir diğeri “Resmen ırkçı oldum ben. Eskiden üzülürdüm, ülkelerini terk etmek zorunda kalanlara. Ama şimdi üzülmüyorum, bizim çocuklarımız sokakta kalmaya başladı” ifadelerini kullanıyor.

Kendimizi hem öğrenci hem çalışan olarak tanıtarak kiralık daire aradık. Öğrencilerin yoğun olarak yaşadığı Kocamustafapaşa, Çapa ve Yedikule’yi gezdik, emlakçılara uğradık. Kiralık evlerin bir gün bile boş kalmadığını söyleyen emlakçılar dahi evlerin karaborsada olduğunu söyledi. Güvenilir gördükleri kiracıları listeye aldıklarını söyleyen emlakçılar ellerinde uzun listeler oluştuğunu aktardı. Gezdiğimiz hemen her emlakçı ellerinde kiralık daire olmadığını kaydetti. Tek tük bulduğumuz kiralık dairelerin aylık bedeli ise 3 bin liranın altında değil.

"DAİRE ARAYANLARI SIRAYA ALIYORUM, LİSTEM ÇOK KALABALIK"

İlk durağımız Kocamustafapaşa… Kocamustafapaşa özellikle İstanbul Üniversitesi Çapa ve Cerrahpaşa Tıp Fakültelerine ve Beyazıt kampüsüne yakın. İstanbul Üniversitesinin yanı sıra bazı özel üniversitelere de yakınlığıyla çok sayıda öğrencinin yaşadığı bir semt. Bir emlakçı dükkanına giriyoruz. İçeride iki kadın var. İçeri girer girmez emlakçı, ‘Kiralık daire mi arıyorsunuz?​’ sorusunu yöneltiyor ve ‘evet’ yanıtını duyar duymaz elinde kiralık daire olmadığını söylüyor.

EV BULMANIN KRİTERİ: EV ARKADAŞINLA ARAN İYİ, İŞİNDE İSTİKRARLI OLMALISIN

Ardından bize, “İki kişi mi kalacaksınız?​”, “Sigortalı çalışan mısınız?​”, “Son işyerinizde ne kadardır çalışıyorsunuz?​” sorularını yöneltiyor. Yanıt veriyoruz. “Sigortalı olduğumuzu, iki kişi kalacağımızı ve 1 senedir çalıştığımızı” söylüyoruz. Yanıtlarımızın ardından bizi sıraya alacağını, ev çıkarsa muhakkak haber vereceğini söylüyor. Ve ardından ‘düzgün kiracı’lara ev verdiklerini anlatıyor. ‘Düzgün kiracının’ nasıl olması gerektiğini ise şöyle sıralıyor emlakçı: “Ben sağlam gördüğüm kiracıları sıraya alıyorum. Listem çok kalabalık. Bizim için düzgün kiracı nedir? Kiranın üç katından fazla aylık gelir elde edenler. İkinizin sigorta hizmet dökümlerinin toplamı kiranın üç katını karşılıyorsa, bir de sağlam bir arkadaşlığınız varsa hiç tereddüt etmeyiz. 1 yıl aynı işyerinde çalışmanız da gerek. Diyelim biri 2 yıl aynı işyerinde çalışıyor diğeri 6 aydır çalışıyor önemli değil yine daire, bu insanlara kiraya verilebilir.”

"ASGARİ ÜCRETLERDE ÇALIŞAN YA BODRUM KATLARI YA MEMLEKET"

Bu şartlarda asgari ücretli ne yapacak sorumuza ise emlakçı, “Asgari ücretle çalışan ya bodrum katlarında yaşayacak ya da memleketlerine gidecek. Başka çare yok” diyor.

"CENTİLMENLİK BOZULMAYA BAŞLANDI"

Kiraya cüzi zam yapan ev sahiplerini ‘centilmen’ olarak tanımlıyor. ‘Centilmen’ ev sahiplerinin iki ve üçüncü yılda yüzde 10’larla kiraya artış yaptığını söyleyen emlakçı, “Gitgide centilmenlik bozulmaya başladı. Enflasyon yüzde 15-20 arasında olunca çoğu ev sahibi az görüyor yüzde 10’luk artışı” ifadelerini kullanıyor. 

"ALLAH YARDIMCIMIZ OLSUN"

Bu sohbet sırasında orada bulunan kadın ev bulamamaktan yakınıyor, “Ben 5 bin TL vereceğim desem bile bu fiyata kiralık daire yok. 2+1 daireye 7 bin TL istediler” diyor ve çıkarken üç kelimelik tek cümle kuruyor: “Allah yardımcımız olsun.”

EV HARABE, KİRASI 2 BİN 500 LİRA

Kocamustafapaşa’da bulunan başka bir emlakçıya gidiyoruz. Bu kez öğrenci olduğumuzu söylüyoruz. Ellerindeki en ucuz evi söylüyorlar ama… 2 bin 500 TL kira istenen evin harabe olduğunu söylüyor, “Size yaramaz” diyor ve ekliyor: “Evler hiçbir zaman bu kadar yüksek olmamıştı. Korkunç ev fiyatları. Geçen sene pandemiden dolayı okullar yoktu, öğrenciler şimdi gelince ev kalmadı. Yabancı da çok. Talep çoğaldı. Allah yardım etsin Türkiye’ye. Yabancılar maf etti Türkiye’yi. Onlar alıştırdılar yüksek fiyatlara. Şimdi de piyasanın dengesini bozdular. Ev sahipleri de paraya alıştı. Sizin gibi öğrencilere çok üzülüyorum ben. Yabancıları kapıdan çeviriyoruz, ‘yok’ diyoruz. Resmen ırkçı oldum ben. Eskiden üzülürdüm, ülkelerini terk etmek zorunda kalanlara. Ama şimdi üzülmüyorum, bizim çocuklarımız sokakta kalmaya başladı.”

EVLER KARABORSA, EMLAKÇININ ÖNERİSİ ‘3 KİŞİ OTURUN’ OLUYOR

Cerrahpaşa… Bir emlakçı dükkanına giriyoruz.  “Öğrenci miydiniz?​” sorusuyla başlıyor konuşma, “Bu aralar çok yoğun. Elimizde daire yok. Karaborsada evler. Buradaki emlakçılarla diyalog halindeyiz. Kimde ev varsa birbirimize paslıyoruz. Hangi kiracıyı gözümüz tutuyorsa ona veriyoruz” diyor.

3 bin TL altında daire bulmanın burada mümkün olmadığını söyleyen emlakçı, “3 bin 500 TL Aksaray metroya yakın. Eşyasız iki oda ve salonlu ev var. Aslında bu evin fiyatı 4 bin. Ben sizin için ev sahibiyle konuşurum, 3 bin 500 TL’ye indiririm. Ev sahibini ikna edeceğim. Ama lütfen başka emlakçılara söylemeyin çok emlakçı arıyor senin elinde ev var diye” ifadelerini kullanıyor. Biz daha uygun bir ev baktığımızı söylediğimizde şu cevabı veriyor bize, “2 bin TL’ye ev bulamazsınız, aklınızdan çıkarın. Ben evliyim 1+1 bir evde oturuyorum yatak odama sadece yatak sığıyor. 1500 lira kira veriyorum. Kümes gibi. Konumu sıkıntılı bir yerde. Yanınıza güvenilir bir bayan alın 3 kişi oturun, salonu da bir oda yapın, kişi sayısını artırın” diye çözüm yöntemlerini de sıralıyor.

"22 BİN TL CEBİNİZDEN ÇIKACAK"

Çapa’dayız. Öğrenci olduğumuzu söylüyoruz. Emlakçı, “2+1 ful eşyalı ev” için cebimizden çıkması gereken miktarı hesaplıyor. 3’üncü kat, 100 metrekare, 3 bin 500 TL kira. Bir kira, bir depozito, bir de komisyon. 11 bin TL istiyor.

Öğrenci için fazla bir miktar olduğunu biliyor. Ardından piyasadan yakınmaya başlıyor: “Bugünlerde ev bulmak çok zor. 2+1 ev için 5 bin TL istiyor ev sahibi, onu size hiç söylemedim. Öğrencisiniz tutamazsınız. Ev yok. Bodrum katları dahil 2 bin TL-3 bin TL para istiyorlar. Aşağıda dubleks bir dairem var onu da size söylemedim çıplak vaziyette neymiş efendim deniz manzaralı evmiş. Eyvallah tamam güzel ama 5 bin 500 TL olur mu hiç? 2 kira, 2 depozito da istiyorlar. Yani boş daire için sizin cebinizden 22 bin TL çıkacak, bu ev için.”

Yedikule'de konuştuğumuz emlakçı, “Şu anda elimde yok. Ama sizin numaranızı alayım, sıraya koyayım, çıkarsa ararım sizi. Çok talep var. Günde 10-15 kişi kiralık daire için geliyor” diyor. Üniversitelerin açılmasıyla talebin arttığını söyleyen emlakçı, “Pandemide mülk sahipleri kiraya zam yapmadı. Şimdi zararlarını çıkarıyorlar” diyor ve gülüyor.

"İŞİN İÇİNDEN ÇIKAMIYORUZ"

Kiracılar yükselen bu kiralara tepkili… Apartmanlarının kentsel dönüşüme girdiğini,1 aydır ev aradığını söyleyen bir yurttaş, “Geçen sene 1500 TL olan evler, şimdi 3 bin TL. Aradığım ev 2 bin TL civarı. Benin maaşım zaten 5 bin TL. Yeni bir bebeğimiz oldu, eşim çalışmıyor. Bilmiyorum ne yapacağım, uygun fiyatlı ev bulursak nerede olursa olsun taşınacağız. Çünkü bu ücrete geçinmek inanın çok zor. Ne yiyip ne içeceğiz? Bebeğimizin masrafları, ulaşım… İnanın işin işinden çıkamıyorum” diyor.

Ev sahibinin oğlunu evlendireceğini söyleyerek, kendilerini evden çıkardığını, sonrasında evin yeniden kiralanmak için ilana çıkarıldığını söyleyen başka bir kiracı ise, “Vicdansızlar. Biraz evi yenilemişler.  Zam yapmışlar. 1000 TL’ye oturuyordum, 2 bin 500 TL’ye ilanda gördüm. Gülsem mi ağlasam mı bilemedim. Ben bütçeme uygun ev buldum, iş yerime 2 saat ama yapacak başka bir şey yok. Bir an önce buna el atmalı yetkililer” ifadelerini kullanıyor.

"YABANCIYA EV YOK"

Yoğun göç alan, İstanbul’un merkezinde sayılan Kocamustafapaşa’da yabancılara da ev yok. Emlakçı, “Biz yabancıya ev vermiyoruz ama sabahtan beri inanın 20 tane ‘zenci’ geldi. Onlara ev vermiyoruz” diyor, “Bu kadar müşterim var; kesinlikle yabancıya vermiyorum. Irkçılık olacak ama kimse karşısındaki komşusunun ‘zenci’ olmasını istemez. Kiralar aşağı yukarı üç aydır böyle. Öğrencilerden kaynaklı değil bence. Yabancılardan kaynaklı diyorlar ama yabancıya da herkes vermiyor. Ev sahiplerinin açgözlülüğü ve ekonomik kriz var. Kim kimden ne koparırsa.”

ÖNCEKİ HABER

‘Turnalar’a farklı bir yaklaşım

SONRAKİ HABER

Sayıştay 2020 raporu | Kaynakları saray ve müteahhitler yuttu

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa