Sendikalaşma hakkını kullanan Mavi Kalem Derneği işçileri cezalandırılıyor
Sendikalaştıkları için işten çıkarıldıklarını ifade eden Mavi Kalem Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği işçileri, işe geri dönmek ve sendikalı şekilde çalışmak istediklerini söyledi.
İstanbul Fatih'te bulunan Mavi Kalem Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği işçileri, DİSK'e bağlı Sosyal-İş sendikasında örgütlenmelerinin ardından işten çıkarıldı. Dernek binası önünde basın açıklaması yapan işçiler mücadelelerini sürdüreceklerini vurguladı. Sosyal-İş üyesi işçiler adına konuşan Anıl Eser, “Anayasal hak olan sendikalaşma hakkını kullanıp Sosyal-İş üyesi olan için işçiler, Mavi Kalem Yönetim Kurulu ve Yürütme Kurulu tarafından cezalandırılmaktadır” dedi.
“PANDEMİDE MESAİ KAVRAMI FİİLEN ORTADAN KALDIRILDI”
Mavi Kalem yönetimin yasalara aykırı davrandığı belirten Eser “Mavi Kalem Yönetim ve Yürütme Kurulu üyelerini yasalara ve işçi haklarına saygılı davranmaya, anayasanın 51. maddesine uymaya davet ediyoruz. Üyelerimiz, Mavi Kalem Yönetim ve Yürütme Kurulu üyeleri tarafından açlık, baskı, ücretsiz izin, sözleşmelerin yenilenmemesi, sistematik mobbing ile ‘terbiye’ edilmeye çalışılmaktadır. Mavi Kalem yöneticileri kimlerin sendikalı olduğunun peşine düşmüş, nitelikli veri gizliğini kurumsal olarak ihlal etmişlerdir” dedi.
Mavi Kalem çalışanlarının suç işlemediğini, anayasal haklarını kullanıp sendikalı olduklarını belirten Eser, işçilerin sendikalı olma nedenlerini şöyle açıkladı: “Yöneticilerle yapılan toplantıyı terk ettikten sonra ağlayarak istifa eden arkadaşlarını gördüler, sendikalı oldular. Kurum içindeki şiddet döngüsünü iliklerine kadar hissettiler, sendikalı oldular. Pandemide mesai saati kavramı fiilen ortadan kaldırıldı, işverenler tarafından her an ulaşılabilir köleler olarak görüldüler, sendikalı oldular. ‘Bu ekiple devam edilecek’ sözünü duyup İstanbul’a çocuklarıyla yerleşme hayali kuran arkadaşlarını sözleşmelerinin son anına kadar çalıştırıp kovduklarında güvencesizliği, keyfiliği, baskıyı gördüler, sendikalı oldular. Kişisel alanları ihlal edildi, sendikalı oldular. Dayanışmak için, haksızlığa, sömürüye karşı koymak, ‘Bizim de söyleyeceklerimiz var’ demek için Mavi Kalem’de sendikal örgütlenmeyi tamamladılar.”
“SENDİKALAŞMAYI KURUM İÇİN TEHDİT OLARAK GÖRÜYOR”
Sosyal-İş’in Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına yetki başvurusu yaptığını belirten Eser “26 Haziran 2020 tarihi itibariyle yetkisi onaylanmıştır. İşveren ise sendikalaşmayı kurum için ‘tehdit’ olarak görerek zaman kazanmak amacıyla yetkiye itiraz etmiştir. İtiraz süreciyle birlikte 20’ye yakın arkadaşımız en temel hak olan sendika üyesi olma tercihlerinden kaynaklı çeşitli zaman aralıklarıyla işverenin planlı tasfiyesine uğramış ve işsiz kalmıştır” dedi.
Eser iş kolunda çalışan işçilerin sorunlarını ise şöyle sıraladı: “Mobbing, güvencesiz çalışma, iş tanımının belirsizliği, gönüllülük adı altındaki emek sömürüsü, kurumlardaki şiddet kültürü, cinsiyete dayalı ayrımcılık, etkili bildirim mekanizmalarından yoksunluk, keyfilik, sivil toplum sektöründe çalışan işçilerin yaşadıkları hak ihlallerinin bir kısmıdır. Yüzlerce vakanın üstü işverenler tarafından örtülmektedir. Bütün bu sömürü çarkını aşabilmenin yegane yolu da dayanışmayı büyütmekten, örgütlenmekten, anayasal hakkımızı kullanarak sendikalaşmaktan geçmektedir.”
Basın açıklamasının ardından yarın saat 11.00’de Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayında görülecek dava için çağrı yapıldı. (İstanbul/EVRENSEL)