30 Eylül 2021 00:31

Demiryol-İş işçilerin birikimlerini sattı

Demiryol-İş Sendikasına üye işçilerin aidatlarıyla alınan Edremit ve Şakran’daki oteller ile Aksaray’daki sendika binası satışa çıkarıldı.

Fotoğraf: EDİ-KOOP

Paylaş

Yücel KARASU
Eskişehir

Türk-İş’e bağlı Demiryol-İş Sendikası işçilerin aidatlarıyla alınan bina ve sosyal tesisleri satmaya başladı. Toplamda 30 milyon TL’ye satılan Edremit’teki kampın işletmesinden sorumlu Eskişehir Demiryol-İş Sendikası (EDİ-KOOP) yaptığı açıklamada, “Bulundukları yere bir çivi bile çakamayan zümre Demiryol-İş tarihinde mal satan yetkililer olarak anılacaklardır” sözlerine yer verdi.

"KAMPIN SATILDIĞINI İHTARNAMEYLE ÖĞRENDİK"

Demiryol-İş Sendikasına üye işçilerin aidatlarıyla alınan Edremit ve Şakran’daki oteller ile Aksaray’daki sendika binası satışa çıkarıldı. Edremit Akçay’daki kampın satışıyla ilgili olarak uzun yıllardır kullanım ve işletim hakkı elinde olan Eskişehir Demiryol İşçileri Tüketim Kooperatifi (EDİ-KOOP) yönetimi yayımladığı açıklamada, “21 Haziran tarihinde kampımıza gelen Balıkesir Büyükşehir Belediyesinde yetkili olduklarını ifade eden şahıslar, tapu dairesinden geldiklerini, kampın satış ve devrinin gerçekleştirildiğini bildirmişlerdir. Balıkesir ili 3. Noterliğince gönderilen, 24 Haziran tarihli ihtarname ile satışın gerçekleştiği tarafımızca öğrenilmiştir” ifadelerine yer verdi. Balıkesir Büyükşehir Belediyesine 10 milyon TL peşin 20 milyon TL taksitle toplamda 30 milyona satıldığını belirten EDİ-KOOP, “Bir kuruş dahi katkılarının olmadığı kampımızda bizlerin her santimetrekaresinde emek ve terimizin bulunduğunu nereden bilecekler? Bugüne kadar bulundukları yere bir çivi bile çakamayan bu zümre Demiryol-İş tarihinde mal satan yetkililer olarak anılacaklardır” dedi.

ALIM-SATIM YETKİSİ GENEL MERKEZDE

Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Demiryol-İş Sendikası Eskişehir Şube Başkanı Ramazan Uysal, taşınmazların kanuni mal sahibi Demiryol-İş Sendikası Genel Merkezine kullanım hakkının ise EDİ-KOOP’a ait olduğunu belirterek, “Eskişehir şubenin kanuni ve idari herhangi bir yetkisi bulunmamaktadır. Sendikaya ait atıl durumdaki, depreme karşı dayanıklı olmayan, yıpranmış, masrafı fazla olan, bütçeye yük teşkil eden, ekonomik olmayan şube binalarının, kampların, sosyal tesislerin, taşınır veya taşınmaz malların alım, satım, tamiratının yetkisini genel merkez genel kurulunda, genel kurula katılan delegelerden yetki alarak genel merkez kullanmaktadır. Biz elbette sendikaya ait sosyal tesislerin sendikada kalmasını ve üyelerimizin buralardan faydalanmasını isteriz. Şube olarak bizim satılması gibi bir fikrimiz veya isteğimiz olmamıştır” diye konuştu.

ÖRGÜTLENME BÜYÜDÜKÇE SENDİKALARIN KASALARI DA BÜYÜDÜ

İşçilerin aidatlarıyla alınan taşınmazların satılmasıyla ilgili konuşan Eski Demiryol-İş Eskişehir Şube Başkanı Fahrettin Ersalman, sendikaların kurulduğu günden bu yana büyük mücadelelere öncülük ettiğini, sınıf içerisinde gün geçtikçe örgütlülüğünün arttığını bu örgütlülüğün de sendikalara güç kattığını dile getirerek, “Sendikalar ülkenin temel; sosyal, siyasal, ekonomik konularda önerilerini, taleplerini dile getirdiler. Öneri ve taleplerinin yerine getirilmesi için siyasi tarihe geçecek grevler, direnişler, mitingler yaptılar. Sendikalar-federasyonlar-konfederasyonlar düzenli aidat ödemelerine kavuşunca ekonomik olarak da kasaları güçlendi. Ekonomik olarak güçlenen sendikalar başta kendi binalarına kavuşarak kiracılıktan kurtulurken, mal mülk edinmeye, eğitim ve dinlenme tesislerini sahil kentlerinde yapmaya başladılar. Aidat gelirleriyle kazanç sağlayacak alanlara yatırım yapmaya başladılar. Sendikalar kendi üyelerinin ihtiyaçlarına binaen ‘yapı kooperatifleri ve tüketim kooperatifleri’ kurmada öncülük ettiler” dedi. 12 Eylül darbesinden sonra sendika içindeki demokrasinin ortadan kaldırıldığına, sendika yöneticilerinin bir memur gibi atandığına değinen Ersalman, “Sendikal hareketin 1948 yılından günümüze kadar geçen süreciyle ilgili yaptığımız tespitlere göre bir de sendika yöneticileri üyesi oldukları partinin kimliğiyle sendikacılık yapıyorlar” dedi.

ÖRGÜTLENMENİN OLMADIĞI DURUMDA...

Taşınmazların alım satımında sendika şubelerinin yetkisinin olmadığını söyleyen Ersalman, “Alım satımı genel merkez yapar, bunu da sattığının daha iyisini almak veya daha yüksek gelir getirecek yatırım yapmak üzere satabilir ya da sendikaların temel gelir kaynağı üyelerinden topladığı aidatlardır. Eğer sendikaların üye sayısı, çalışan sayısı artmasına rağmen artmıyor, özelleştirmeler, işten çıkarmalar, emekli olmalar sonucunda azalan üye sayısına karşılık örgütlenmede yetersiz kalınıyorsa, doğal olarak aidat gelirleri de eriyecektir. Kaybettiğin üyelerin yerine yeni üye koyamıyorsan, var olan üye sayın her geçen gün eriyorsa, erimeye karşı yeni örgütlenmeler yapmıyorsan, en önemlisi de üye azalmasının getirdiği ve yarattığı durumu değerlendirip şubelerde ve sendikada seçilememe korkusuyla ‘Değişimi, yenileşmeyi, yeniden yapılanmayı’ gerçekleştirmiyorsan sonuçta üye sayın eridiği için aidat gelirlerin de erir. Sonuçta mevcut aidat geliri ile sendikanın ve şubelerin masrafını karşılayamaz duruma düşmemek için geçmişte edinilen mal varlıklarını mirasyedi gibi satmaya başlarsın” ifadelerini kullandı.

ÖNCEKİ HABER

Muğla'da bir kadın başına şişeyle vurularak katledildi

SONRAKİ HABER

Babil Kültür Merkezi'nden Marksizm atölyesi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa