01 Ekim 2021 00:06

Arçelik'te ücretler eriyor, koşullar zorlaşıyor

Arçelik’in bulaşık makinası üretilen Ankara’daki fabrikasında çalışan işçiler, TİS sürecine artan mesailer, düşük ücretler, işsizlik korkusu ve yetmeyen molalarla giriyor.

Arşiv fotoğraf: DHA

Paylaş

İlayda BİLGEN
Ankara

Arçelik fabrikasında yaklaşan toplu sözleşme görüşmelerini konuştuğumuz işçiler, sendikanın taslaktaki talebinden daha düşük bir zam oranına imza atacağını düşünüyor. Beklentilerinin düşürülmesinin yanı sıra çalışma koşullarındaki zorluklara dikkat çeken işçiler, artan mesailer, düşük ücretler, işsizlik korkusu ve yetmeyen molalardan şikayetçi.

Türk Metal ile MESS arasında 210 işyerinde 127 bin işçiyi kapsayacak olan toplu iş sözleşmesinin ilk toplantısı 12 Ekim’de yapılacak. Türk Metal’in ilk 6 ay yüzde 27 zam istediği toplu sözleşmeye ilişkin görüştüğümüz Sincan OSB’de bulaşık makinesi üreten Arçelik fabrikasından bir işçi, “Şimdi bir hafta içinde görüşmelere başlayacağız diyorlar. Sendikadan mesajlar geliyor. İlk önce en basit olanları halledecekler. Bakın anlaşmaya varıyoruz, isteklerimizi alıyoruz diyecekler. En sona ücret tartışmasını bırakıyorlar. Sonra asgari ücretin belirleneceği döneme denk getirip, ‘Bakın asgari ücrete şu kadar az zam yaptılar, biz size çok daha fazlasını aldık’ deyip kabul ettirmeyi planlıyorlar” dedi. Başka bir işçi ise fabrikada çoğu kişinin yüzde 29.5’ten anlaşmaya varılmayacağını, yüzde 18’de anlaşmaya varacaklarını düşündüğünü söylüyor.

"MESAİDEN SOSYAL YAŞAM KALMADI"

Sosyal bir yaşantısının olmamasına isyan eden işçi, “Şimdi işçi azlığı yüzünden bizi pazar günleri de fazla mesaiye çağırıyorlar. Neredeyse haftanın 7 günü çalışır olduk, hafta içi 3.5 saat daha çalış, hafta sonu pazar günü gel derken kendimize hiç vakit kalmıyor. Paraya ihtiyacımız var diye gidiyoruz. Halbuki saatlik ücretimiz daha fazla olsa, belki diyeceğiz ki ben kalmayacağım. Ya da yine kalsak da ailemize para yetecek, onlar kendine bir şey alacak, gezecek” diyor.

"KADROLU OLMAK ZOR, ÇALIŞTIRIP ATACAKLAR"

Sözleşmeli olarak çalışan bir işçi işsiz kalma endişesini anlatıyor: “Bizi çalıştırıp, 4-5 ay sonra atacaklar. Kadroya geçmek çok zor. Saatlik ücretimiz 15 lira. Bizi önce İŞKUR’dan alıp çalıştırıyorlardı. Şimdi süresi dolduğu için onları alamıyor, o yüzden de bizim gibi alıp alıp çıkartıyor.”

Kadrolularla aralarında ciddi bir ücret farkı olduğunu belirten işçi, “Ben sözleşmeli çalışıyorum, kadrolu işçiye özeniyorum. Hem güvencesi daha fazla hem parası daha iyi. Mesela ben o kadar ağır malzeme taşıyorumki işin kendisi çok yorucu. Bir de orada bir ekip var. Şunu yap, bunu yap, şuna yardım et deyip duruyor. Sorumlu olanlar seni ezmeye çalışıyor” diyor.

"POŞET ÇAY DEMLENMEDEN MOLA BİTİYOR"

Ücretlerin zorluğu ve artan mesailerin yanı sıra mola sürelerinin de az olduğunu anlatan bir işçi, “Yemek molası dışında iki tane 10 dakikalık molan var. Zaten sigara içmeye çıkmak için 3 dakika yürüyorsun. Sigara içiyorsun 5 dakika. Kalan 3 dakikada çay sırası var. Zaten poşet çay demlenirken sen işe başlıyorsun. Tuvalete de gidemedin. Böyle bir zaman yok” diyor.

Bu sorunlara karşı sendikanın neler yaptığını sorduğumuzda söze giren bir başka işçi şöyle yanıt veriyor: “Sendika bunların hepsini görüyor ama umursadığı yok. Arkadaşlarıma gidip sendika ile konuşalım diyorum. Sendika orada konuşanları not alır, fişler diye korkuyorlar. Bir temsilci duyar, biri gider diğerine söyler diye ses çıkartmayalım diyorlar.”

ÖNCEKİ HABER

Manavgat'taki orman yangınıyla ilgili iki çocuk hakkında iddianame hazırlandı

SONRAKİ HABER

İletişim iş kolunda sorunlar arttı, çözüm örgütlenmede

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa