Bergama Okçular’da ÇED’e izin verilmedi
Bergama Kozak Yaylası Okçular Köyü’nde bir şirket tarafından faaliyete geçirilmek istenen granit ocağının ÇED toplantısı, köylülerin yoğun tepkisi üzerine iptal edildi.
Bergama Okçular Köyü ÇED toplantısı | Fotoğraf: Oben Ulu
İzmir'in Bergama ilçesinde bulunan fıstık çamı ile ünü Kozak Yaylası mevkiinde yeni bir taş ocağı projesi gündemde. Çam fıstığı, üzüm bağları ve zeytinliklerin bulunduğu 95 hektarlık alanda, 69 yıllığına taş ocağı işletmek isteyen firmanın, Okçular köyünde yapılmak istenen ‘Halkın Katılım Toplantısı’ köylülerin ve çevre örgütlerinin tepkisi üzerine yapılamadı.
Okçular Köy kahvehanesinde yapılmak istenilen toplantıya çok sayıda köylünün yanı sıra Bergama Çevre Platformu, Dikili Kültür ve Çevre Platformu (DİKÇEP) ve Ayvalık Tabiat Platformu da katıldı.
"MADENSİZ OLUR, FISTIKSIZ OLMAZ"
"Kozak'ta taş ocaklarına hayır" ve "Havama, suyuma, toprağıma dokunma" pankartı ile "Kozak'ta taş ocağı istemiyoruz", "Yaşamı savunuyoruz, Kozak'a sahip çıkıyoruz", "Okçular'da taş ocağı istemiyoruz", "Madensiz olur, fıstıksız olmaz", "Kozak'ın madeni fıstıktır" ve "Doğa talanına son" yazılı dövizler açıldı.
“SOLUDUĞUMUZ HAVAYA İPOTEK KOYDULAR”
Toplantı öncesi söz alan ve taş ocakları ile ilgili bilgilendirilmeye ihtiyaçlarının olmadığını ifade eden Bergama Çevre Platformu Sözcüsü Erol Engel, “Bu taş ocağı köyün 150 metre kadar yakınına gelen, 95 hektarı kapsayan devasa bir proje. Bu projenin doğadaki canlılara ve bu köyde yaşayan insanlara hiçbir hayrı yoktur. Burada taş ocaklarından ne çektiğimizi köylülerimiz biliyor. Artık o kadar köyün içine girdiler ki, neredeyse soluduğumuz havaya ipotek koymuş hale geldiler. Onun için biz burada bilgilenmek istemiyoruz. Bu toplantının yapılmasını istemiyoruz” dedi.
“TARIM ALANLARIMIZI, DOĞAMIZI KAYBEDİYORUZ”
Engel, “Bu bölge İzmir – Manisa çevre planında 1’inci derece tarım alanı geçiyor. Bu 96 hektarlık devasa alanda yani 960 dönümlük bu yerde fıstık çamları var, üzüm bağları var, zeytinler var ve bunlar kolay yetişmiyor. Buradan Çevre Bakanlığı’na seslenmek istiyorum. Bakanlık burada firmayla yurttaşı karşı karşıya getirmemeli. Bu köyde zaten yeteri kadar taş ocağı var ve insanlar nefes alamayacak durumdalar. İnsanların soluduğu havayı dahi elinden almak isteyen vahşi bir yaklaşım, tüm canlıları tehdit ediyor. Bu sebeple artık taş ocaklarının kapasite artırımına izin verilmemeli, var olanlar da artık kapatılmalıdır. Köylünün taş ocaklarından bir kazancı yok ama başta sağlıkları olmak üzere tarım alanlarını ve doğalarını kaybediyorlar. Burası hepimizin doğası, Bergamalılar kadar Ayvalıklıların da Dikilililerin de köyü burası” diye konuştu. (İzmir/EVRENSEL)