Öğrenciler ve öğretmenler şimdi ne yaşıyor?
Okullar 6 Eylül’de pek çok eksikle açıldı. 1 buçuk yıla yakın yüz yüze eğitimden uzak kalan öğrenciler ise okula adapte olmakta ciddi zorluklar yaşadı.
Fotoğraf: DHA
Songül KEŞKEK
Ankara
Pandemi sebebiyle ara ara uzaktan ara ara yüz yüze devam eden bir buçuk yıllık süreçten sonra 6 Eylül’de okulların ilk zilinin çalmasının ardından Keçiören’de ilkokul, ortaokul ve meslek liselerindeki öğretmen, idareci ve öğrencilerle yaptığımız görüşmelerden izlenimlerimi sizlerle paylaşmak istiyorum. Öncelikle okulların açılmasına çok az bir zaman kala Milli Eğitim Bakanı’nın istifası sonrası yerine yeni bir bakanın gelmesi ciddi kaygıyla karşılandı. Okullarda maske ve hijyene ilişkin her türlü ihtiyacın karşılandığı, okulların eğitim öğretime hazır olduğu ifade edilse de gerçeklerin öyle olmadığı ortada.
ÖRGÜN EĞİTİM DIŞINA ÇIKAN ÖĞRENCİ SAYISINDA ARTIŞ VAR
Öğretmen yetersizliği, ek derslik ihtiyacı, yardımcı temizlik personeli yetersizliği gibi sorunların olduğunu ifade eden eğitim emekçisi F.Y., geçen yıllara kıyasla orta öğretimde örgün eğitim dışına çıkan (açık liseye kayan) öğrenci sayısında ciddi bir artış olduğunu, bu durumun bazı okul yöneticiler tarafından da teşvik edildiğini söyledi. F.Y. gözlemlerini ve bir eğitimci olarak taleplerini şöyle sıraladı: “Sınıflar karantinaya alınıyor ama öğretmenler diğer sınıfların dersine girmeye devam ediyor. Maske ve dezenfektan sağlamak bile sorun. Dezenfektan kutularından görüntüyü kurtarmak için yalnızca bir sıvı akıyor. Kalitesi ve niteliği belli değil. Maske ise hiç yok. Uzaktan eğitime geçen, karantinaya alınan sınıfların EBA eğitimleri önceki yıla kıyasla daha sıkıntılı. Sistem ve internet akıcı değil. Teneffüs yok, öğle tatilinde okul dışına çıkış yapılmıyor. Maddi zorluk çeken çocuklar kantinlere mahkum ediliyor. Üstelik kantinlerde pandemi koşullarına uygun olmayan bir yoğunluk yaşanıyor. Pandemi koşullarında derslerin 30 dakika ve teneffüslerin 10 dakika olması talebinde ısrarcı olunmalı.”
‘TELEFON VE OYUN BAĞIMLILIĞI ARTMIŞ’
İsmini vermeyen bir okul müdürü ise yıllardır idarecilik yaptığını, ancak okulların açılmasıyla yaşadığı birkaç haftalık süreç kadar sıkıntılı bir başka süreç yaşamadığını belirtiyor. Onun gözlemleri ise şöyle: “Öğrencilerde ciddi bir uyum sorunu var. Özellikle birinci sınıflarda ana sınıfı deneyimi çok az olduğu için uyum zorluklar var. Motor, öz bakım ve iletişim becerilerinde ciddi gerileme var. Küçük çocuklarda evde uzun süre kalmaktan telefon ile derslere katılmaktan dolayı telefon ve oyun bağımlının artması, şiddet eğiliminin artmasının yanında davranış bozukluğu ve akademik gerilik gözlemliyoruz. Okulları kapatmamak için elimizden geleni yapacağız.
Bir diğer idareci ise okullara daha yeni yardımcı personel verildiğini, sınıflarda temaslı öğrencileri eve gönderdiklerini, test sonucu pozitif çıkan öğretmenlerin olduğunu söylüyor. Sorunları ise şöyle paylaşıyor: “Sınıf ve tuvaletlerde personel yetersizliğinden dolayı yeterince temizlik yapılamıyor. Teneffüslerde yığılmalar oluyor.”
‘ÖĞRENCİLERİN ÖZ GÜVENLERİ EKSİK’
Sınıf öğretmeni bir başka arkadaşımız ise çocuklarda ciddi boyutlarda kazanım eksikliği olduğunu, öğrencilerin okulda yalnız başlarına öz güven sorunu yaşadıklarını, cevap verirken tereddüt ettiklerini belirtiyor. “Yazma becerileri çok zayıf. Bu dönemde akademik olarak da geri kaldıklarını düşünüyorum. Bazı kazanımları telafi etmek mümkün olmayacak. Ayrıca çocuklar okul öncesi eğitime ilk geldikleri birkaç ayda bağışıklık geliştiriyorlardı. Şimdi hastalıklar karışıyor. Bu durum kaygılandırıyor bizi.”
‘HAYALLERİMİZ GERİ ALMAK İSTİYORUZ!’
Öğrenciler ise hedeflerinden koptuklarını ifade ederken, üniversitenin kendileri için hayal olduğunu belirtiyor. Hayallerini geri almak istediklerini belirten kız öğrencilerin bir kısmı yurtlarla ilgili yaşananların kendileri ve aileleri üzerinde olumsuz etki yarattığını ifade ediyor. Özetle okul öncesi eğitimin ilkokula hazırlık açısından katkısı bir kez daha ortaya çıkarken eğitimcilerin, okul öncesi eğitim zorunlu ve ücretsiz olması, öğretmen açığının hızlıca giderilmesi, yeni derslik oluşturulması aşılamanın hızlıca tamamlanması, yardımcı personelin kadrolu olarak atanması, okulların mutlaka açık tutulması, beslenme olanak ve ortamlarının sağlanması, müfredatın seyreltilmesi, ders saatlerinin 30 dakika teneffüslerin en az 10 dakika olması, kaliteli temizlik malzemelerinin olması gibi talepleri bulunuyor.