04 Ekim 2021 01:05

'Mültecilere yönelik saldırıların nedeni ırkçı söylem'

Irkçı saldırı sonucunu hayatını kaybeden mülteci İşçi Abdulkadir Davut’un davası bugün görülecek. Avukatlar ırkçı şiddetin cezalandırılmasını isterken, mültecilerin aileleri de adalet istedi.

Abdülkadir Davut, (sağdaki) öldürülmeden hemen önce Zeytinburnu'nda fotoğraf çektirirken | Fotoğraf: Ahmet Uzun

Paylaş

Volkan PEKAL
Adana

Öldürülen Mülteci Abdulkadir Davut davasını ve mültecilere yönelik saldırıları davalarını takip eden avukatlar ve saldırıya uğrayan mültecilerin yakınları ile konuştuk. Aileler ırkçı saldırıların son bulmasını isterken avukatlar siyasilerin ve basının kullandığı ırkçı dilin saldırıları arttıracağına dikkat çekti.

Suriyeli Abdulkadir Davud’un (21) öldürülmesi ile ilgili davanın 4’üncü duruşması bugün 11.30’da Bakırköy 9’uncu Ağır Ceza Mahkemesinde görülecek. Abdulkadir Davud, altı arkadaşı ile birlikte Zeytinburnu sahilinden dönerken evinin önünden geçtikleri Metin G’nin balkonundan sıktığı kurşunların hedefi olmuştu.

"CEZA ALMAM DÜŞÜNCESİ İŞİ KORKUNÇ NOKTALARA GÖTÜRÜYOR"

Abdulkadir Davud’un öldürülmesi ile ilgili davada müşteki avukatı olan Uluslararası Mülteci Hakları Derneği Vekili Zeynep Ertekin, mültecilere yönelik saldırılara mültecilerin hedef gösterilmesinin neden olduğuna dikkat çekti. Dernek olarak buna benzer çok sayıda dosyayı takip ettiklerini ifade eden Ertekin, “Kendi gözlemlerimden de gördüğüm siyasilerin, basın mensuplarının, itibar gören insanların yaptıkları bu provokasyonlardan sonra insanlarda “Ben bunlara istediğimi yaparım ve bunun hesabı benden sorulmaz” düşüncesi oluşuyor. Bu kişilerin bu eylemlerde bulunurken bunun hesabının sorulmayacağını düşünmesi işi korkunç bir boyuta götürüyor” dedi.

"AĞIRLAŞTIRMA TALEP EDİYORUZ"

Abdulkadir Davut davasında sanık, gençlerin esnafla kavga ede ede evinin önüne geldiğini ve kendisine küfrettiklerini iddia edip “Korkutma amaçlı ayaklarına sıktım” şeklinde kendisini savunuyor. Abdulkadir’in ayağından değil göğsünden vurulduğunu ifade eden Ertekin, “Kamera görüntüleri, balistik raporları ve otopsi raporları ile sanığın söylediklerinin doğru olmadığı ispatlanmış oldu” dedi. Sanığın saldırının ırkçı bir saldırı olmadığını savunduğunu dile getiren Ertekin, şunları söyledi, “Ancak sanığın avukatları ‘Bunlar zaten Suriyeli. Güvensizlik ortamı oluşturuyorlar’ gibi dile getirilen klişe söylemleri mahkemeye taşımaya çalıştılar. Dosya ‘Kasten öldürme’ suçundan devam ediyor. Biz ırka ya da dine mensubiyetinden dolayı suçun işlendiği gerekçesi ile ağırlaştırma talep ediyoruz”

"MÜLTECİLERİ HEDEF GÖSTERMEK YERİNE REKABET ORTADAN KALDIRIN"

Emek Partisi Göç ve Mülteciler Bürosundan Av. Semir Karadaş, Abdülkadir’in ölümüne neden olan ve son olarak Torbalı’da ortaya çıkan şiddet dalgasının nedeninin mültecileri hedef gösteren söylemler olduğunu belirterek “Meselenin bu yönünü görmezden gelmeye devam etmenin çok daha ağır sonuçları olacaktır” dedi. Sorunun sınıf temelinde bir bakışla çözülebileceğini ifade eden Karadaş, “Mültecileri hedef göstermek yerine rekabeti arttıran, onları bu ülkede kaçak ve güvencesiz bırakan uygulamaların kaldırılması talep edilmeli. Türkiye’de çalışmak durumunda kalan her mülteci çalışma izni için başvuru hakkına sahip olmalı, sendikalaşmalarının önündeki engeller kaldırılmalı, uluslararası koruma sağlanmalı, AB ile mülteci pazarlığına son verilerek geri gönderme anlaşmasından vazgeçilmelidir” dedi.

"EYMENH’İN BOKSÖR OLMA HAYALLERİNİ ÇALDILAR"

Bu saldırılarda hayatını kaybedenlerden bir tanesi de Eymenh Hammami. Davada 18 yaşın altında olan sanık hakkında 18 yıl 4 ay hapis kararı verilmişti. Eymenh’in ağabeyi İbrahim Hammami, benzer saldırılar olmaması için daha ağır cezalar verilmesini istiyor. Eymenh’in de kendisi gibi fırın işçisi olduğunu dile getiren Hammami, “12-15 saat fırında çalışıp oradan Gençlik Spor’a gidiyordu. Boksör olmak gibi bir hayali vardı. 2.5 sene gitti. Milli sporcu olacaktı. Türk takımını temsil edecekti. O hayallerini çaldılar” dedi.

"SİYASETÇİLERİN SÖYLEDİKLERİ DÜŞMANLIK YARATIYOR"

Son 2 yıl içerisinde siyasetçiler tarafından ve sosyal medyada “Suriyeliler gitsin, biz Ülkemizde mülteci istemiyoruz” diye sözler söylendiğini ifade eden Hammami; “Bundan en çok gençler etkilendi. Gençlerde bize karşı düşmanlık oluştu. Bundan vazgeçsinler” dedi. Dosyanın Yargıtaya gittiğini söyleyen Hammami, “Cezası kesinleşirse kardeşini öldürenin 9 yıl sonra geri çıkacağını dile getiren Hammami, “Böyle olursa çıkınca yine başka birini öldürür. Adaletin yerini bulmasını istiyoruz” dedi.

"KURS ÇIKIŞI SALDIRIYA UĞRAYAN ENES ÜNİVERSİTEYE YERLEŞTİ"

Hatay Kırkhan’da yabancı öğrenciler sınavına hazırlandığı kurstan evine dönerken “Suriyeli misiniz?​” diye soran ırkçı bir grubun saldırısında ağır şekilde yaralanan Enes Hassani’nin ağabeyi Ahmet Hassani de ırkçı saldırıların bitmesini istiyor. Hassani, aradan bir yıl geçmesine rağmen saldırı ile ilgili soruşturmanın ne durumda olduğuna dair bilgi alamadıklarını söylüyor. Geçtiğimiz yıl sınava hazırlanan Enes’in bu yıl hemşirelik bölümüne yerleştiğini müjdeleyen Hassani, olayın üzerinden 1 yıldan fazla zaman geçmesine rağmen soruşturmanın akıbeti hakkında bilgi alamadıklarını belirterek bu olayın üzerinin kapatılmasını istemediklerini söyledi.

"ALİ EL HEMDAN DAVASI KAMU GÖREVLİSİNİN MÜLTECİYE YAKLAŞIMINI GÖSTERİYOR"

Ali el Hemdan davasını takip eden Av. Tugay Bek, mülteci ölümlerinde cezasızlık politikasının etkili olduğuna çekti. Ali el Hemdan davasının kamu görevlisinin, polisin Suriyeliye yaklaşımını ortaya koyduğunu ifade eden Bek, “Potansiyel suçlu olarak görüyor ve silah kullanmaktan çekinmiyor. Bizim medyada çok da konuşmadığımız ve adeta tabu gibi baktığımız bir nokta var. ABD’de bir polis bir siyahiyi öldürse olayın nasıl olduğuna bakmaksızın Türkiye’de ve tüm dünyada basın buna ‘Irkçı bir polis siyahi vatandaşı öldürdü’ der. Ama Türkiye’de Ali el Hemdan cinayetinde böyle olmadı. Görünür başka bir neden olmadığı için Suriyeli düşmanlığından kaynaklı, ırkçı bir yaklaşım olduğu düşüncesindeyiz. İddianamede olmayan husus bu. Bir iddianamenin ‘Fail suçu neden işledi?​’ sorusuna cevap vermesi gerekir” dedi.

ÖNCEKİ HABER

WWF-Türkiye: Türkiye’nin canlarını kaybediyoruz, tehlike altındaki türlerin sayısı artıyor

SONRAKİ HABER

HDP Batman milletvekilleri: Hasankeyf’te hak gasbına izin vermeyeceğiz

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa