Boğaziçi Üniversitesinde hazırlık öğrencileri yüz yüze eğitim için eylem yaptı
Boğaziçi Üniversitesi hazırlık sınıfı öğrencileri yüz yüze eğitim için toplandı.
Boğaziçi Üniversitesi hazırlık öğrencilerinin eylemi | Fotoğraf: Evrensel
Cenk Yılmaz BAYIR
İstanbul
Boğaziçi Üniversitesinde hazırlık öğrencilerinin sadece yarısı yüz yüze eğitime başlayacak. Duruma tepki gösteren hazırlık öğrencileri, Boğaziçi Üniversitesi Güney Kampüsü’nde ve rektörlük önünde taleplerini dile getirmek için toplandı. Boğaziçi Üniversitesi yönetimi, toplamda 4 kura ayırdıkları hazırlık eğitiminde; P3 ve P4 kurunu uzaktan ve P1 ve P2 kuru yüz yüze eğitim olacak şekilde düzenledi. Haklarını savunmak için eylem yapan öğrencilerle konuştuk.
"ŞEHİR DIŞINDAN GELDİM ONLİNE OLDUĞU İÇİN YURDA YERLEŞEMEDİM"
P4 kurunda bulunan Hazırlık Öğrencisi Efe şunları söyledi:
“Normalde Kilyos kampüsüne yerleşecek şehir dışından gelen bir hazırlık öğrencisiyim, yurt sonuçlarının açıklanmasına bir gün kala P3 ve P4’ün online olacağı duyuruldu. Bizim bu süreçte herhangi bir şekilde önceden bilgilendirilmememiz ve yönetimin yurt sonuçlarının açıklanmasını sürekli ertelemesi nedeniyle mağdur olduk. Benim gibi öğrencilerin üniversitedeki sosyal hayatı yurda yerleşemediğimiz için başlamadan bitecek. Zaten iki senedir pandemi sürecinde evde kalan öğrenciler olarak bu durumun bizim psikolojimize ve okula adaptasyonumuza zarar vereceği açık. Bence, hiç olmazsa hibrit bir sistemde bile olsa şehir dışından gelen öğrencilerin yurtlara yerleştirilmesinin önü açılmalı.”
"KAYYUM REKTÖRÜN ALDIĞI BU KARARI KABUL ETMİYORUZ"
P2 kuru Hazırlık Öğrencisi Eren Çetin ise yüz yüze ders almasına rağmen birçok arkadaşının online olarak eğitim görmesine tepki gösterdiği için eyleme katılmış. Talepleri gerçekleşene kadar vazgeçmeyeceklerini söyleyen Çetin ise söyle konuştu:
“Boğaziçi Üniversitesine gelirken amacımız sosyal, kültürel olarak hepimizin birbirini besleyebileceği bir ortam oluşturmaktı. Ancak yarımızın uzaktan eğitim alması bunun önüne geçiyor. Hem bu adaletsizliğe karşı durmak hem de kayyum rektöre karşı tepkimizi göstermek açısından burada bir birliktelik oluşturduk. Kayyum rektör Naci İnci, YADYOK ve diğer yetkililerin aldığı bu kararı kabul etmiyoruz.”
"ONLİNE EĞİTİM VERİMLİ DEĞİL"
Online eğitimin yeterince verimli olmayacağından kaygılanan P3 kuru Hazırlık Öğrencisi Şule Köroğlu ise kampüste olmayı en az diğer arkadaşları kadar hak ettiğini düşünüyor. Üniversiteyi kazanabilmek için çok çabaladığını söyleyen Köroğlu tepkisini şu ifadelerle dile getirdi:
“Geçen senelerden uzaktan eğitim alan arkadaşlarla konuştum ve onlar da uzaktan eğitimin verimli olmadığını söylediler. En azından tamamen uzaktan eğitim yerine, eşit bir şekilde tüm kurlara yüz yüze eğitimi paylaştırılabileceğini düşünüyorum. Uzaktan eğitim sadece bizim eğitimimizi değil, sosyal, kültürel yaşamımızı ve kulüplere katılımımızı da etkiliyor.”
ÖĞRENCİLER REKTÖRLÜK ÖNÜNDE DE EYLEM YAPTI
Yüz yüze eğitim isteyen hazırlık öğrencileri rektörlük önünde toplanarak açıklama gerçekleştirdi, öğrenciler adına açıklamayı Serpil Özdemir ve Eren Çetin okudu. İlk söz alan Eren Çetin, online eğitim sürecinin ardından yüz yüze eğitim ile okullara kavuşmanın hayalini kurarken adaletsiz bir durumla karşı karşıya bırakıldıklarını ifade etti. Bazı öğrencilerin bavullarını hazırlamış, ev tutmuş, geliş biletini almış olduğunu ancak son anda yurtlara kabul edilmediklerini ve sadece online eğitim alabileceklerini dile getiren Çetin, “Hepimiz hemfikiriz ki Boğaziçi Üniversitesi'ni seçmemizde iki faktör etkili olmuştu. Birincisi: hayalimiz olan bölümlerde okurken okulun fiziki ve sosyal olanaklarından faydalanma; spor, sanat, bilim ve bilişim gibi alanlardaki kulüplerinde kendimizi geliştirme arzumuzdu. Tercihimizi etkileyen ikinci etken ise bizim gibi kendini geliştirmeye önem veren diğer öğrenci arkadaşlarımızla bir araya gelerek kendimizi beslemek olmuştu” diye konuştu.
1 Ekim'de gerçekleşen Düzey Belirleme Sınavı sonucunda P3 ve P4 seviyelerine uygun görülenlerin online eğitim göreceğini söyleyen Çetin, “Bu, okulumuzu seçmemizde etkili olan sosyal olanaklardan, P3 ve P4 seviyelerindeki 1011 kişinin faydalanamayacağı anlamına gelmektedir. Boğaziçi Üniversitesi Yabancı Diller Yüksekokulunca bize duyurulan, eşitlikle bağdaşmayan bu uygulamaya anlam verememekteyiz” dedi.
SÜREÇ DAHA PLANLI YÜRÜTÜLEBİLİRDİ
Türkiye'nin çeşitli illerindeki öğrencilerin yalnızca 3 saatlik düzey belirleme sınavında bile birtakım bilgisayar ve internet bağlantısı problemleri yaşamışken, koca bir sene yaşanacak problemleri tahmin edemediklerini ifade eden Çetin, neden yüz yüze eğitim gören öğrenciler gibi eşit muamele göremediklerini sordu. Çetin, yaşadıkları mağduriyeti şu ifadelerle anlattı “Neden en başında; yurtlara başvurmadan, şehir dışından gelecekler biletlerini almadan, arkadaşlarımız kuzey kampüs çevresinde ev tutmadan önce bilgilendirilmedik? Sürecin daha planlı yürütülmesini arzu ediyor ve yarımıza değil, hepimize yüz yüze eğitim talep ediyoruz.”
“YARIMIZA DEĞİL, HEPİMİZE YÜZ YÜZE EĞİYİM TALEP EDİYORUZ”
Çetin’in ardından sözü alan Serpil Özdemir ise YADYÖK'ün duyurusunu hatırlattı, duyuruda öğretim görevlilerinin veya ailelerinin covid-19 için riskli grupta yer aldığı ve sosyal mesafenin uygulanamayacağı öne sürülmüştü. Ayrıca belli kapasitede kişiye yüz yüze eğitim sunulabileceği açıklanmıştı. Yüz yüze eğitime bütün öğrencilerin aynı ölçüde ihtiyacı olduğunu belirten Özdemir, “Neden hepimize kısıtlı saatlerde de olsa yüz yüze ders koyulmadığını merak etmekteyiz. Neden covid-19 riskli grupta olan öğretim görevlilerinin bu özel durumu; bir kısmımızı online eğitime mecbur ederken, bir kısmımızı hiç etkilemedi anlayamamaktayız. Yarımıza değil, hepimize yüz yüze eğitim talep etmekteyiz” ifadelerini kullandı.
Okula gelemeyeceklerinden son dakika haberdar edilmelerini kabul etmediklerini belirten Özdemir, “Bizler her gün "Eşit, özgür ve demokratik üniversite" talebimizi haykırırken birilerinin üstüne düştüğü sorumluluğu yapmaktan kaçınıp cefasını öğrencilerin üzerine yıkmaya çalıştığı bir tablo ile karşı karşıyayız. Biz bu tabloyu hak etmiyor, Kayyum rektör Naci İnci, YADYOK ve diğer tüm yetkililerin aldığı bu kararı kabul etmiyoruz! Boğaziçi’nin özgür ve katılımcı demokrasi kültürüne hiç yakışmayan bu kayyum düzenini de kabul etmiyoruz” dedi.