Yurttaş: Boğazımızdan kesiyoruz
Yoksulluk ve işsizliğin had safhada olduğu Kocaeli’nin Körfez ilçesinde yaşayan emekçilere hayat pahalılığını sorduk.
Fotoğraf: Evrensel
Adem KARA
Yusuf KARA
Kocaeli’nin Körfez ilçesinde ekonomik kriz içinde yaşayan emekçiler alım güçlerinin de ekonomik darlığa dayanma güçlerinin de azaldığını kaydetti. Yurttaşlar resmi enflasyon rakamlarına ise inanmıyor.
Yoksulluk ve işsizliğin had safhada olduğu Kocaeli’nin Körfez ilçesinde yaşayan emekçilere hayat pahalılığını sorduk.
"İLK ÖNCE GIDADAN KISIYORUZ"
Pazar alışverişi çıkışında gazetemize konuşan Turan isimli yurttaş, “Alım gücü herkesin farklı. Ama özellikle asgari ücretlilerin sıkıntı çektiklerini düşünüyorum. Bir de üstüne kira ödedikleri zaman vatandaşın kısabileceği tek şey gıda oluyor. Bu durum evdeki huzuru etkiliyor. İsrafın önüne geçilmesi lazım. Sadece vatandaş değil tepedekilerin de israf etmemesi lazım. Şimdi eline geçen para 2 bin 800 lira. Nasıl tasarruf yapacak? Eşiyle kavga eder, çocuğun istediğini alamaz. Asgari ücret 4 bin lira olsa yine aynı sıkıntı çekilir. Normal bir ev 1500 lira kira. Kalan para ile geçim olmaz. Üretim maliyetleri arttığı için fiyatlar artıyor. Ayrıca komisyon düzeni var” dedi. Resmi enflasyon rakamlarının gerçeği yansıtmadığını düşünen Turan, “Enflasyon en diptekileri etkiliyor. Vatandaşın hissettiği en az yüzde 40’larda. Bu durum değişmez. Değişmesi için gökten para yağması lazım. O da mümkün değil” ifadelerini kullandı.
GELECEĞİ İÇİN KAYGILI
Lise Öğrencisi Birkan “Gelecek kaygısı hepimizde var. Sadece ekonomide değil, eğitim sisteminde de sorun var. Kaynak kitap alıyorsun 600 lira ödüyorsun. Ben bir asgari ücretlinin araba alabileceği durumun ortadan kalktığını düşünüyorum. İnsanlar geçinemiyor. Her şey aşırı pahalılaştı, artık önüne geçilmesi lazım” dedi. “Düzelmesi için bazı şeyler değişmeli” diyen Birkan, “Cumhurbaşkanı iktidara gelmeden önce iktidardakilere ‘Hücre yenilenmesi gerekiyor’ demişti. AKP 20 yıldır başta artık değişmesi gerekiyor. Kim gelirse de büyük reformlar yapması lazım. Ben gençliğimi düşünmüyorum. Bu belli gençliği yaşamadım, yaşamayacağım. Orta yaş durumunda nasıl olacağız o bile muamma. Ben de yurt dışına gitmeyi düşünenlerdenim” diye konuştu. Sayıştay raporuna yansıyan Saray harcamalarını sorduğumuz Birkan, “Konuşursam şafak operasyonu ile gözaltına alınırım” diyerek bu konuda konuşmak istemediğini söyledi.
Emeklilikte yaş sınırına takıldığı için emekli olamayan Murat Yılmaz ise şöyle konuştu: “Yaşam koşulları bugün çok zor. Fiyatların biraz düşmesi lazım. Böyle gitmeyeceğini düşünüyorum. Çalışma şartları zorlaştı. Bugün işsizlik had safhadadır. Resmi enflasyon rakamlarına inanmıyorum. Rakamlarla oynuyorlar. Gerçeği yansıtmıyor.”
"SİSTEMİ SORGULAMAMIZ GEREKİYOR"
“Bu ülkede geçinmek çok zor” diyen Mahmut Eren, “Bu sistemin değişmesi gerekiyor. Bu iktidar ile bu sistemin değişmesi imkansız. İktidar sadece kendi ceplerini doldurma derdinde. Biz iktidarı eleştirince vatan haini oluyoruz. Din düşmanı oluyoruz. Terörist oluyoruz. Biz yoksullukla uğraşıyoruz. İmkan bulan ülkeyi terk ediyor. En çok vatanseverler bile bu ülkeyi terk etmeye başladı” dedi.
Market denetlemeyle hayat pahalılığına karşı mücadele edilemeyeceğini söyleyen Eren, “Cumhurbaşkanı kendi kitlesine hitap ediyor. Vatandaşı düşünen yok. 20 yıldır imkan vardı. Tamamen kendi ceplerini doldurma derdindeler. Hastane yaptılar ama 2 ay sıra bekliyorsun. Kocaman adalet sarayları var ama masum insanları içeri atıyorlar. Mesele bina değil içeriği önemli. Okul var ama her sene öğrencilerin kafası karışıyor. Üniversite var ama öğrencinin yatacak yeri yok. Kısacası vatandaş için bir şey yok. Belirli bir kesimin zenginleşmesi söz konusudur. Geçen yıl alınan bir ürün 30 lira iken bugün 60 liranın üstünde satılıyor. Halk her gün daha da fakirleşiyor, borçlanıyor. Bu sistemle refaha ulaşmalarının imkanı yok. Bu ülkenin her tarafından petrol fışkırsa da vatandaş perişan olmaya devam edecek. Çay içmeye paramız yok. Hem vergi veriyoruz. Hem de bizim vergilerimizle yapılan yol ve köprülere para ödüyoruz. Dünyanın hiçbir ülkesinde bu yok. Medya eliyle gerçekler maniple ediliyor. Bizim artık uyanmamız ve sorgulamamız gerekiyor. İnsanlar kendini suçluyor ama sistemi suçlamıyor” diyerek sözlerini noktaladı.