05 Ekim 2021 21:01

Acil taleplerimiz için mücadeleye!

Önümüzdeki aylar bu acil talepler adına mücadelenin güçlendiği bir dönem olma ihtiyacı taşıyor. Aksi takdirde Erdoğan yönetimi, kaç yüzyıl önce kazanılmış hakları dahi tahrip etmeye niyetli.

Kaynak: Max Pixel

Paylaş

Liselerin açılmasının üstünden haftalar geçti, üniversitelerin bir kısmı açıldı, diğerleri peyderpey açılmaya devam edecek. Öne çıkan sorunlar hem geçtiğimiz hafta hem de bu hafta dergimizin çeşitli yazılarında öne çıkıyor. Barınma sorunu adeta çığ gibi büyüyerek devam ediyor. Boğaziçi süreciyle birlikte hemen hemen her üniversitede öğrencilerin çeşitli yöntemler ile dile getirdiği demokratik üniversite talebine rağmen birçok üniversite yönetimi derslerin içerik ve işlenişini öğrencinin bilgisine dahi en son sunuyor. Yüz yüze eğitimin başlamasıyla alınmayan tedbirlerden ve tek adam yönetiminin politikalarından kaynaklı sorunlar hız kesmeden devam ediyor. Yani eğitim dönemi içinden çıkılmayan sorunlar ile başladı. Bu sorunlar ise her kademede öğrencinin hanesine sosyal, ekonomik veya siyasal anlamda eksiler yazdırıyor.

YETERSİZ FİZİKİ KOŞULLARA VE ARTAN EĞİTİM MASRAFLARINA YÖNELİK TALEPLER ÖNE ÇIKIYOR

Eğitimin devam etmesi adına gerekli olan adımların çoğu öğrencilerin sorumluluğuna bırakılıyor. Barınma hala on binlerce öğrenci için kritik bir sorun olarak önümüzde. Ücretsiz barınma hakkı üniversite gençliği için hayati bir talep olarak karşımıza çıkıyor. Geçen haftalarda eğitme başlayan üniversitelerdeki tecrübeler ne YÖK’ün ne de üniversite yönetim kurullarının yüz yüze eğitim adına gerekli tedbirler almadığını gösteriyor. Bu durum ya vakaların arttığı bir dönemde öğrencileri salgın ile yüzleştiriyor ya da yüz yüze eğitim hakkının gasbedilmesi tehlikesi ile bizleri karşı karşıya getiriyor. Yüz yüze eğitim adına gerekli tedbirlerin alınması ve uygulanması öğrencilerin eylemlerine, gösterilerine taşıdığı bir talep haline geldi. Öte yandan üniversitelerde yemekhane, yurt gibi temel hakların hizmetine ödenen ücretlerde ciddi artışlar var. Öğrenciler servis ve yemekhane sıralarında, pandemi koşullarında kabul edilemeyecek kadar kalabalık derslikler ile yüz yüze kalıyor. Bu durumda eğitimin yüz yüze devam etmesi adına sorumluların gerekli önlemleri alması, temel ihtiyaçların ücretsiz olması ve geçtiğimiz üç senedir öğrenci gençliğin ana talebi olan burs miktarlarının artması hak mücadelesinde talepler listesine eklenecek maddeler arasına giriyor. Sonuç olarak eğitim alanlarında yetersiz fiziki koşullar ve artan eğitim masrafları önümüzdeki dönem gündemimizi oluşturacak sorunlar arasında.

DEMOKRATİK ÜNİVERSİTE VE BİLİMSEL EĞİTİM EN BÜYÜK İHTİYAÇ

Eğitime dair öne çıkanlar yalnızca fiziki koşullar ve artan eğitim masrafları değil. Aslında bu sorunların kökeni olan üniversitelerin yönetim biçimi. Herhalde üniversite yönetimlerinde öğrencilerin söz sahibi olması talebi bu topraklarda 19. yüzyılın ilk yıllarında Tıbbiyelerde ve Mülkiyede öğrencilerin talebi olarak öne çıkmıştır. Bugüne gelene kadar demokratik üniversite talebi öğrencilerin bayrağı idi. Her dönemin özgün koşulları ile birlikte öne çıkmış, dönemlerine göre kazanımları olmuş, öğrenci dernekleri ve temsilcilikleri üniversite yönetimlerinde söz sahibi hale gelmiş ve her koşulda üniversite gençliğinin acil taleplerinin arasında yer almıştır. Bugün özellikle tek adam yönetiminin üniversiteleri politik ve ticari olarak dönüştürmek niyetiyle atadığı rektörlere karşı tepkiler, protestolar ve eğitimin işleyişinin tek bir öğrenciye dahi sorulmadan belirlendiği koşulların yarattığı birçok sorun demokratik üniversite talebinin ekmek gibi, su gibi acil ve önemli bir ihtiyaç olduğunu gösteriyor. Erdoğan yönetiminin uzun süredir örgütlediği eğitim müfredatlarındaki gericileştirme ve üniversitelerde eğitimin toplum değil şirketler lehine dizayn edilmesinin sonucu olarak bilimsel eğitim de öğrencilerin en çok kazanması gereken haklar arasında yerini alıyor. Bilimsel eğitim ve demokratik üniversite adına mücadele en büyük ihtiyaçlardan.

Önümüzdeki aylar bu acil talepler adına mücadelenin güçlendiği bir dönem olma ihtiyacı taşıyor. Aksi takdirde Erdoğan yönetimi, kaç yüzyıl önce kazanılmış hakları dahi tahrip etmeye niyetli. Ülkenin demokratikleşmesi adına mücadelenin üniversiteler ayağını kısa vadede bu talepler oluşturacak gibi gözüküyor. İleri gençlik kesimleri bu alanda mücadelenin ilerletilmesi sorumluluğunu alacaktır.

ÖNCEKİ HABER

Fransa’da işçi ve emekçiler genel greve çıktı, on binlerce kişi eylem yaptı

SONRAKİ HABER

Vergi kanunlarına ilişkin kanun teklifi TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda kabul edildi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa