Özgür Özel Bursa’da vaatleri havada!
Acil sorunlarımız, önümüzde beş dakika sonrasını bile bilmediğimiz bir gelecek var. Hangi seçimleri bekleyeceğiz?
Kaynak: Ashkan Forouzani/ Unsplash
Berkay AVCI
Uludağ Üniversitesi
28 Eylül 2021 Salı günü Bursa Uludağ Üniversitesi yakınındaki Görükle öğrenci yerleşkesindeki bir kafede CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, “Üniversiteli Gençler Soruyor” adlı foruma katıldı. Öğrenciler sorularını sormadan önce Özgür Özel, gençlerin “barınamıyoruz” tepkisine değinerek biraz konuştu. Dedi ki “Z kuşağı’ bizim için çok önemli.” Ve devam etti “Sizin kuşağınıza biz bir şeyler öğretmekten ziyade sizin kuşağınızdan öğrenmek durumundayız. ‘Z kuşağı’ bizim başaramadığımız bir şeyi çok iyi başarmış durumda. Bu konuma ülkece nasıl ulaşıldı bilmiyorum ama bildiğim bir şey var ötekinin hakkını savunmada siz bizden çok iyisiniz. Kutuplaşmamakta, kendi gibi düşünmeyeni dinlemekte, çevreye duyarlılıkta, hayvan haklarında, bizden fersah fersah iyisiniz. Bu yüzden akıl verecek değil akıl alacak, örnek olacak değil örnek alacak durumdayız ‘Z kuşağı’nı. Tabii iki kuşağın da ortak sıkıntıları var ama özelde sizin sorununuz biraz da bizim kuşağımız çünkü size sizin yaşamanıza elverişli bir doğa, çevre, bir ekosistem ve bir ekonomi yaratabilmiş durumda değiliz. Bu tablonun yaratılmasında AKP’nin 20 yıllık iktidarının emeği çok büyüktür ama bir yandan da iktidarı daha erken ele alabilecekken alamamış olmakla bu tablonun yaratılmasında dolaylı olarak bizim de payımız vardır. Burada çok önemli olan şey ise sizin oylarınızdır. Çünkü biz sizin oylarınızla bu sistemi değiştirebiliriz.” Özel konuşmasında üniversitelilerin yurt ve barınma sorunu, niteliksiz eğitim, üniversitelerin içinin boşaltılması gibi en yakıcı sorunlarına da özel bir vurgu yaptı. “Partimizin görev yaptığı belediyeler bulundukları şehirlerde geçici süreli olarak öğrencilerin barınma sorununa çözüm üretmek amaçlı bazı binalarını açıyorlar ama hiçbir belediyenin ya da partinin yurt yapıp işletme hakkı kanuna göre yok” diyen Özel, “Partimiz seçimleri kazanırsa bizim vaadimiz şudur: 81 ilin hepsine TOKİ tarafından 1 yıl içerisinde ‘Cumhuriyet Yurtları’ yapacağız ve bütün öğrencileri bu yurtlarda istihdam edeceğiz. Bu bizim çok gerçekçi ve oluru olan bir vaadimizdir. Bu bizim gençlere verdiğimiz namus sözümüzdür” diye de ekledi.
Bu girişin ardından gençler Özel’e sorularını iletti. Bir genç “Ben 17 yaşındayım. Ben çocukken de AKP iktidardaydı hala iktidarda. Üzgünüz, halimiz ne olacak bilmiyoruz. İktidara geleceğiz diyorsunuz ve bu sorunları çözeceğiz diyorsunuz. Fakat enflasyon çok yüksek, ekonomik kriz ortada. Bu tabloya bakınca pek iç açıcı görünmüyor. Enflasyonu nasıl düşüreceksiniz. CHP’nin ekonomik projeleri nelerdir?” diye soruyor.
DÜZEN PARTİLERİNİN BİLİNDİK YÜZÜ: VAATLER, VAATLER…
Özgür Özel de cevaplıyor arkadaşımızın sorusunu. “Biraz sabret. Taş çatlasın 16-17 ay kaldı, bütün göstergeler iyiye gidiyor ve eğer seçime katılım oranını belli bir noktada tutabilirsek iktidara gelebiliriz. Unutmayın dünyadaki bütün diktatörler, tek adamlar en çok meydana çıkanlardan korkarlar ve en çok umutsuzluktan beslenirler. Sen umudunu kaybettiğin anda bil ki diktatör kazanmıştır. Bunun için önümüzdeki dönemde sosyal medyada çok kandırılacaksınız. Sandıklar sayılırken yanlış haberlerle kandırılacaksınız. Çok büyük oyunlar oynanacak. Seçimlerde hile yapılacağını falan söyleyecekler sizlere. Bunlara inanamayın…” Neden mi üç nokta koydum? Çünkü aslında biliyoruz ne dediğini sayın Özgür Özel’in. Yeraltı, yerüstü, tarihi, kültürel ve turistik zenginliklerimizden, jeopolitik konumumuzdan bahsetti. Ve ekonomik olarak tüm bu kaynakların yanında ekonominin kötü olmasının sebebini liyakatsizlik, rantçılık, cahillik olduğunu belirtti. Enflasyonu devraldıkları enkazı da göz önüne alarak düşürebileceklerini pek iddia etmeye de yanaşmadı.
Özgür Özel’in bir anlamda gençlerin sorunlarını dinlemeye gelmiş olması ve içinde bulunduğu politik yapılanmanın doğrultusunda onlara bir cevap vermiş olması gayet olumludur. Fakat akıllara soru işareti bırakan bir kısım var ki işte o da hiç kafamıza yatmıyor. Yukarıda Özgür Özel’in de dediği gibi kısaca şu anlayış var muhalefet partilerinde “Siz oylarınızı bize verin, biz sizin için bir şeyler yaparız.” Peki, 1 yıldır Boğaziçi Üniversitesinde direnen öğrenci ve akademisyenler kayyumlara karşı dik duruşlarını sergilerken desteğiniz neden gecikmişti onlara? Veya illa yurt ve kira sorununun gündeme gelmesi için öğrencilerin “barınamıyoruz” diyerek tepkilerini yükseltmesi mi gerekiyordu? Elbette gerekiyordu öğrencilerin talepleri için harekete geçmesi, ama bu sorunların aciliyeti gün gibi ortadayken muhalefet tüm sorunları 2023 seçimlerine havale ederek “Z kuşağı” denilen kuşağı ne olarak görüyor onu merak ediyorum.
Eğer üniversite gençliği ötekinin hakkını savunmakta, kutuplaşmaktan bu kadar imtina etmekte, çevre ve doğa mücadelesinde, LGBTİ haklarının savunusunda bu kadar özverili ve başarılıysa bunun antitezini oluşturan sistem içi partilerin büyük emeği vardır. Çünkü biz gençlere bırakabildikleri huzurlu bir ortam, refah içinde bir yaşam yoktur onların. 20 yıldır AKP iktidarda evet ama sadece AKP’ye mi yıkılabilir tüm bu sorunlar? Diğerlerinin hiç mi yanlışı yoktu? Elbette vardı. Hepsini saymaya kalksak buradan Pekin’e yol olur.
KİMSEYİ BEKLEYECEK ZAMANIMIZ YOK
Velhasıl biz genç öğrencilerin ve işçilerin talepleri şu laf kalabalığı içinde anlatmaya çalıştığım gibi seçimleri bekleyecek takate bağlı değil. Üniversiteli gençliğin okumaktan ziyade çalışmak zorunda kaldığı, genç nüfusun büyük bir çoğunluğunun sigortasız ve güvencesiz çalışmaya zorlandığı ve en ufak bir hakkını arama girişiminde kapı dışına atıldığı bir iklimde seçimlere kadar dayanma gücü hiçbirimizde yok. Profesyonel mesleklerin işçileştirildiği ya da sözüm ona işçilerin kendi işinin patronu olduğu bir sistem… Mezun ya da mezun durumunda binlerce genç özel okullarda formasyon alamadıkları için taşeron işçi statüsünde öğretmenlik yapıyor, belki de kaçak yollarla çalıştırılıyor, kuryeler Getir, Banabi gibi şirketlere sözde ortak edilip tüm işçi haklarından yoksun bırakılarak en ufak bir sakatlıkta hastane masraflarının ödenmesinden bile kaçmak hedefleniyor. Tüm bu sorunlar gün gibi ortadayken 2023’ü biz niye bekleyelim? Üstelik bekleyelim desek bile sizin sorunlarımızı çözebileceğinize neden güvenelim?
Önümüzde beş dakika sonrasını bile bilmediğimiz bir gelecek var. Hangi seçimleri bekleyeceğiz? Gençlik bir oy verme makinası değildir. Bunu böyle görenler dün de eğitim sistemini harap etti yarın da harap edeceklerdir, böyle görenler dün de genç işsizliğe çözüm getiremedi yarın da getiremezler.
Tüm gençlerin ortak derdi gerçekçi ve ayakları yere sağlam basan bir şekilde şudur: Vaat değil çözüm istiyoruz. Onu da hemen şimdi istiyoruz. Yoksa Boğaziçili arkadaşlar direnmeyi bırakıp 2023’ü bekleyebilirler. Nasıl olsa çözülecek sorunlarımız seçimlerden sonra(!)