Biz mi “abartıyoruz” 60 odalı yerlerde yaşayanlar mı?
Biz biliyoruz ki bugüne kadar gelen tüm iktidarlar ancak biz birleşip mücadele ettiğimiz ölçüde sesimizi duydular ve taleplerimiz ancak gösterdiğimiz mücadele sonucunda bir hakka dönüştü.
Fotoğraf: Envato
Ceren KÖKOĞLU
Eskişehir
2021-2022 eğitim-öğretim yılının üniversitelerde yüz yüze yapılacağının açıklanmasıyla birlikte tüm Türkiye’den üniversite okuyan gençlerin talepleri artmaya başladı. Gerek pandemi koşullarında alınan önlemlerin yetersiz olması gerekse pandemiyle birlikte her geçen gün hayatlarımızda daha da ağır hissetmeye başladığımız ekonomik kriz koşullarında, gittiğimiz şehirlerde okuma ve barınma masraflarımızı karşılayamayacak olmamız halihazırda var olan sorunlarımızın üstüne birer birer eklendi. Özellikle öğrenci şehri olarak bilinen ve büyük şehirlere kıyasla bir öğrenci olarak geçinmenin daha kolay olmasıyla tercih sebebi de olan Eskişehir’de dahi yurtlara %20, kiralara da %38 oranında zam geldi. Halihazırda alınan 650 TL’lik KYK burs/kredilerle 1000-1500 TL'lik kiraları ve yurt masraflarını nasıl karşılayacakları sorunu da bugün bu sorunu yaratanlar tarafından yine biz öğrencilerin sırtına yüklendi. Bizler de tüm sorunlarımızı ve karşılığında taleplerimizi Eskişehir’de üniversite okuyan sıra arkadaşlarımızla konuştuk.
“60 ODALI BİR YERDE KALSAYDIM BENİM DE BARINMA SORUNUM OLMAZDI”
Bu sene Anadolu Üniversitesini kazanan Umut okulunun açılmasına 1 hafta kalmasına rağmen hala kalacak bir evi veya yurdu olmadığından bahsederek başladı söze. Umut, “Okulumun açılmasına 1 hafta kaldı fakat ben hala kalacak bir yer bulamadım. 650 TL kredi alıyorum fakat 1500 TL'nin altında ev yok, olanlar da öğrenciye ev vermek yerine maaşlı insanlara vermek istiyorlar. 1+1 evlerin kiraları 1500 TL fakat ne kadar yaşanabilir bilemiyorum” dedi. KYK yurtlarının kapasitelerinin yetersiz olmasından da bahseden Umut uzun yurt sırasının ancak Nisan-Mayıs aylarında gelme ihtimali olduğunu belirtti ve ekledi “Bildiğim kadarıyla 7 milyon üniversite okuyan genç var fakat yalnızca 700 bin kişiye yetecek kadar devlet yurdu var. Bu oran zaten KYK’lerin ne kadar yetersiz olduğunu herkese gösteriyor.” Umut bir ev bulmak için Üniversite Caddesi’ne doğru yola koyulurken tek gelirinin aldığı KYK kredisi olduğunu belirten bir başka arkadaşımız da bu kira fiyatlarıyla ancak 4 kişi birleşerek bir apart ya da ev tutabileceklerini söyledi. Devletin, gençlerin barınma sorununu çözmesi gerektiğini dile getiren arkadaşımız “Gençlerin toplanıp ev dikecek halleri yok. Bu ancak devletin çözebileceği bir sorun. Belediyelerden bazıları bir şeyler yapmaya çalıştılar ama çok yetersiz ve nedense çok da mümkün görünmüyor bunun bir çözüm olacağı. Aldığımız burslar artırılmalı ve kiralar denetlenip kira indirimlerine gidilmeli” diye ekledi. Özellikle son birkaç haftadır artan barınma talebimize karşılık iktidarın ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “abartıyorsunuz” çıkışını değerlendiren Samet, “60 odalı bir yerde ben de kalsaydım benim de barınma problemim olmazdı. 1+1 eve 1000 TL veren bir öğrencinin yerine koyarsa kendisini yaşadıklarımızı daha iyi anlayabilir” dedi.
Eskişehir’de yaşayan fakat bu sene yüksek lisans eğitimi için Antalya’ya gitmesi gerektiğini belirten bir başka arkadaşımız da kira fiyatlarını değerlendirirken “Fiyatlar çok fazla artmış durumda. Geçen sene 1000 TL olan evler bu sene 2000-2500 TL olmuş durumda ve 1 yılda bir evin bu kadar zamlanması mümkün değil” dedi. Öğrencilerin taleplerine karşılık devletin hiçbir kurumunun bir çalışması olmadığını değerlendirirken “Bu verileri biz bile biliyorsak devletin başındaki bir kişi çok kolay bilebilir. Fakat ben bizim sorunlarımızla kimsenin ilgilenmediğini düşünüyorum” dedi.
“ÖĞRENCİ OLDUĞUMUZ İÇİN EV BULAMIYORUZ”
Henüz yeni ev tutan iki arkadaşımızsa aldıkları KYK kredisinin yalnızca fatura ve abonelik masraflarını karşılayabildiğini söylerken kira fiyatlarının artmasından dolayı yaşadıkları mağduriyeti dile getirdiler. “Biz de ev ararken çok zorlandık. Eşyalı-eşyasız tüm evler çok pahalı. En az yirmi ev bakmışızdır ve sırf öğrenci olduğumuz için de evlerini vermek istemeyenler oldu. Eşyalı ev diyorlar, içlerinde çok eski kullanılamayacak eşyalar var fakat normal kiranın iki katı kira istiyorlar” diyerek kira fiyatlarının denetlenmesi ve kiralanan evlerin bir insanın yaşayabileceği standartları uygun olması gerektiğini belirttiler. Taleplerimizin karşılığını nasıl bulabileceğimiz konusundaysa tüm arkadaşlarımız hemen hemen aynı fikirdelerdi. Bugünkü iktidar gitmeden sorunlarının çözülmeyeceğini düşünüyor ve bir sonraki seçimde AKP’nin tekrar iktidara gelemeyeceğini söylüyorlardı. Bu senaryo elbette bir gerçeklik olarak karşımıza çıkabilir fakat bizler biliyoruz ki bugüne kadar gelen tüm iktidarlar ancak biz mücadele ettiğimiz, birleştiğimiz ve sorunlarımız kadar ortaklaştığımız ölçüde sesimizi duydular ve taleplerimiz ancak gösterdiğimiz mücadele sonucunda bir hakka dönüştü. Bugün de aynı sorunu yaşan biz üniversite öğrencileri olarak tek çıkış yolumuz aynı sorunu yaşayan sıra arkadaşlarımızla çıkarttığımız ortak sesi büyütmek, bulunduğumuz her alanda birlikte bir mücadelenin yollarını aramaktan çok da farklı değil.