Paralı eğitim dayatması kaldırılmalı!
Artan defter ve kitap maliyetleri, ulaşım ve gıda masrafları ile birlikte düşününce masraflar bir ailenin tüm ihtiyaçlarını karşılayarak yaşamasının önüne çoktan geçiyor.
Ayhan Sümer Anadolu Lisesi öğrencisi
2021-2022 eğitim-öğretim dönemi pandeminin gölgesinde başladı ama koronavirüs kadar lise öğrencilerini zorlayan bir diğer faktör ise eğitim masrafları. Artan defter ve kitap maliyetleri, ulaşım ve gıda masrafları ile birlikte düşününce masraflar bir ailenin tüm ihtiyaçlarını karşılayarak yaşamasının önüne çoktan geçiyor. O nedenle Ayhan Sümer Anadolu Lisesinden 11. sınıf öğrencisi olan sınıf arkadaşlarımla eğitim masrafları için ayda ne kadar bütçe ayırabildiklerini, ayrılan bu miktarın yeterli olup olmadığını ve harcanan eğitim masraflarının aile bütçesini nasıl etkilediğine dair sohbet ettik.
Sınav senesi yaklaştığı için yalnızca okula gitmenin yetersiz olduğunu düşünerek dershaneye gidenlerin sayısı oldukça fazla. Bir arkadaşıma neden dershaneye gitme ihtiyacını duyduğunu sorduğumda “Eğitim sistemimiz beni herhangi bir şekilde üniversite sınavına hazırlamıyor. Test çözme tekniği öğrenmiyorum. Bir türlü test yazılılara geçmememiz buna bir örnek” yanıtını veriyor. “Dershaneden ekstra kaynak veriyorlar. Ben de eğer bunları yeterli bulmazsam elimde kalan 300 lira ile fazladan kaynak alıyorum” diye ekliyor. Peki ayırabildiğiniz bütçenin kolayca eğitim görmen için yeterli olup olmadığını düşünüyor musun diye sorduğumda “Ben dershaneye gitmeseydim birçok yönden eksik kalacaktım. Ben bu miktarı rahatça ödeyebilen bir ailenin çocuğuyum fakat bu para çok fazla. Bence artık eğitimde para dayatması kaldırılmalı” sözleri ile paralı eğitime karşı olduğunu ifade ediyor.
“BUNA YAŞAMAK DENMEZ”
Eğitime ayırdıkları bütçeden sonra sıkıntısız bir şekilde yaşayıp yaşamadığını sorduğum bir arkadaşım “Açıkçası asgari ücretle geçinen bir aile için defter, kitap parası sıkıntı verici olabiliyor. Eğitim masrafları bazen beni ve ailemi sıkıştırabiliyor” sözleri ile yaşadıkları zorlukları anlatıyor. Bir diğer sınıf arkadaşım ise artan fiyatlardan çok şikayetçi. Yaşadıklarını “Zaten iki defter alıyorum 80 TL tutuyor. Bu para ihtiyacımı karşılıyor ama fiyatlar çok uçuk. Bir de dershaneye gidenler var. Onlar nasıl bu durumdan rahatsız olmuyorlar?” ifadeleriyle ortaya koyuyor. Ben de ona az önce de dershaneye giden bir arkadaşımla konuştuğumu, herkesin eğitime para harcamanın zorunlu olmasından şikayetçi olduğunu anlatıyorum. Eğitim masraflarından sonra ihtiyaçlarınızı karşılayabiliyor musunuz diye sorunca “Eve iki maaş giriyor. Kira, faturalar derken bana maksimum bu kadar para kalıyor. Buna yaşanmak denmez” diyor.
