Sözde çözümler değil gerçek çözümler istiyoruz!

Cevizlibağ Atatürk Kız Öğrenci Yurdundan bir öğrenci

İstanbul

Üniversite öğrencileri için yurt problemi olmadığına inandırılmaya çalışıldığımız bu günlerde İstanbul Cevizlibağ Atatürk Kız Öğrenci Yurdu’nun halihazırdaki üç kişilik olarak tasarlanmış odalarının zorlama bir şekilde dört kişilik yapıldığının haberlerini aldık. Barınma mağduriyeti yaşayan arkadaşlarımıza hak veriyoruz fakat bu sorunun yeni bir mağduriyete yol açarak çözülmüş gibi görünmesini mantıklı ve sağlıklı bulmuyoruz. Fiziki koşulları dört kişiye uygun olmayan odalarımızda artık dört kişi yaşayacağımız için başta koronavirüs sebebiyle endişeliyiz.

BİR BUÇUK SENEDİR ÖNLEMLER ALINMAMIŞ

Yaklaşık bir buçuk senedir okullarımızdan uzaktayız, gerekli önlemlerin alınmasını umarak okullarımıza dönmeyi bekliyorduk fakat bizim beklentimiz önlemken pandemi koşullarının hiçe sayılıp odalarda barınan kişi sayısının artmasıyla karşı karşıya kaldık. Maalesef durum odalarda boş bulunan yerlere yatak, dolap, masa koymaya çalışarak bitmiyor. Pandemi öncesinde yurtta kaldığımız günlerde yemek için oldukça uzun süre sıra bekliyorduk, şimdi yurdun 3000 kişi kapasiteli yemekhanesinde, artan öğrenci sayısıyla birlikte bitmek bilmeyen yemek sıraları bizi bekliyor gibi görünüyor. Bu durum bizler için vakit kaybına neden olduğu gibi kapalı alanda yüzlerce kişi aynı anda yemek yeme düşüncesi kulağa korkunç geliyor. Bir diğer nokta ise KYK yurtlarındaki yetersiz ve aşırı yavaş olan internet sorunu. Bu sorun geçtiğimiz yıllarda en ufak işlerimizi yapmaya çalışırken bile bizi zora sokarken şimdi ise binlerce kişi aynı zamanlarda online derslerimize katılmaya çalışacağız. Bu alacağımız eğitimin kalitesini tabii ki etkileyecektir. Değinilmesi gereken bir diğer nokta ise çamaşırlarımızı yıkamak. Yurt normal kapasitesindeyken bile çamaşırlarımızı yıkayabilmek için zor fırsat bulurken öğrenci sayısının artmasıyla bizi ne beklediğini merak ediyoruz. Yetkililer aldığımız hizmetin değişmeyeceği görüşünde fakat biz yurtta kalan öğrenciler olarak onlarla hemfikir değiliz. Yaşam kalitemizin düştüğü, sağlıksız bir yurt ortamı düşüncesi bizi oldukça korkutuyor. Her şeyden önemlisi sağlığımızı hiçe sayan bu sözde çözümü kabul etmiyoruz. Gereğinin en mantıklı, sağlıklı bir şekilde yapılmasını istiyoruz.