3. kez Gezi davası, bu kez 52 kişi "sanık": Gezi’de suç bulamayacaklar!
Aralarında Osman Kavala, Can Dündar, Mücella Yapıcı’nın da olduğu ve Çarşı taraftar grubu dosyasıyla birleşen Gezi davası, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde görülecek.
Fotoğraf: Özcan Yaman/Evrensel
Meltem AKYOL
İstanbul
Gezi Parkı eylemleri ile ilgili aralarında Osman Kavala, Can Dündar, Mücella Yapıcı’nın da olduğu ve Çarşı taraftar grubu dosyasıyla birleşen Gezi davası, bugün İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde görülecek.
1437 gündür tutuklu bulunan Osman Kavala ile birlikte 52 kişinin sanık olarak yer aldığı dava öncesi Evrensel'e konuşan Avukat Evren İşler, “Hangi dosyayla birleştirirlerse birleştirsinler Gezi’de suç bulamayacaklar” dedi. İşler, günün sonunda Gezi davasının mutlaka beraatla sonuçlanacağını söyleyerek adil yargılanama çağrısı yaptı.
BİTMEYEN ÖFKE: GEZİ DAVASI
Gezi soruşturması, Gezi eylemlerinin ilk günlerinde başladı. Soruşturmayı yürüten isim Terörle Mücadele Kanunu'nun 10. maddesiyle yetkili savcı Muammer Akkaş'tı. Yüzlerce sayfalık telefon görüşmeleri, polis fezlekesi, polisin fiziki takip sırasında çektiği fotoğraflar ve elbette sosyal medya paylaşımları dosyanın ‘delilleri’ arasına girdi. Akkaş soruşturmayı yürütürken 17-25 Aralık yolsuzluk soruşturmasını yürüttüğü için görevden alındı. 8 Temmuz 2013’te Gezi Parkı eylemleri nedeniyle aralarında Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi Çevresel Etki Değerlendirme Danışma Kurulu Sekreteri Mücella Yapıcı ve İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Ali Çerkezoğlu’nun bulunduğu yirmiden fazla kişi gözaltına alındı ancak sorgulandıktan sonra serbest bırakıldı. 26 kişi hakkında Mart 2014’te "terör örgütü kurmak ve yönetmek" suçlamasıyla dava açıldı. İstanbul 33. Asliye Ceza Mahkemesi, görülen 7 duruşmanın sonucunda, 29 Nisan 2015’te tüm isimlerin beraatına karar verdi.
Ancak bununla bitmedi. Bu davadan 4 yıl sonra, 6 Kasım 2018'de düzenlenen operasyonla 114 kişi gözaltına alındı. Bunlardan 12'si ifadelerinin ardından serbest bırakılırken Yiğit Aksakoğlu tutuklandı. Osman Kavala zaten aynı soruşturma kapsamında 1 Kasım 2017'den beri tutuklu bulunuyordu.
Bu kez İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca aralarında Osman Kavala, Can Dündar, Mücella Yapıcı’nın da olduğu 16 kişi hakkında Gezi Parkı eylemlerimi organize ve finanse ettiği iddiasıyla dava açıldı. İstanbul 30’uncu Ağır Ceza Mahkemesinde 24 Haziran 2019’da başlayan yargılama 18 Şubat 2020’de sonuçlandı. Osman Kavala, Mücella Yapıcı ve Can Atalay'ın da aralarında olduğu 9 kişinin “yüklenen suçların işlendiğine dair mahkumiyete yeter derecede hukuka uygun somut ve kesin delil bulunmadığı”na karar veren mahkeme belagatlerine hükmetti. 7 kişinin dosyası ise ayrıldı. Savcı Edip Şahiner, karara itiraz etti, dosya istinaf mahkemesine taşındı. Kararın temyiz edildiği İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi (istinaf), Osman Kavala dahil 9 kişi için verilen beraat kararını bozdu.
Bu arada 2017’den beri tutuklu bulunan Osman Kavala zaten hiç hapisten çıkamadı. Hakkında yeni soruşturma olduğu iddiasıyla gözaltına alındı, yeniden tutuklandı. Bu kez eski CIA danışmanı Henri Jak Barkey ile aynı dosyaya konulan Kavala’ya 15 Temmuz'daki darbe girişimine dair suçlamalar yöneltildi: "Anayasa'yı ihlal" ve "siyasal veya askeri casusluk". İstanbul 36. Ağır Ceza Mahkemesinde yapılan yargılamada heyet, dava dosyası ile İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesindeki Gezi Parkı dosyası arasında "fiili ve hukuki irtibat" bulunduğu gerekçesiyle birleştirilmelerine, dosyanın ilgili mahkemeye gönderilmesine hükmetmişti.
İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesince 28 Nisan 2021'deki duruşmada, dosyası ayrılan 7 kişinin bu dosya ile birleşmesine hükmetti. Böylece 16 kişi ile başlayan Gezi davasına Henri Jak Barkey’in eklenmesi ile yargılanan kişi sayısı 17’ye çıktı. Aynı duruşmada İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen "Çarşı" davası dosyası da incelemek üzere istendi.
ÇARŞI DAVASI GEZİ’YE NASIL KATILDI?
Peki Çarşı davasında neler yaşanmıştı?
Gezi Parkı olaylarına ilişkin aralarında Beşiktaş taraftar grubu Çarşı mensuplarının da bulunduğu 35 kişiye, "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını engellemeye teşebbüs", "Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet", "terör örgütü kurma veya yönetme ile örgüte üye olma" suçlarıyla açılan dava beraatla sonuçlandı. Ancak Yargıtay beraat kararını bozdu. Bozma kararında İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesindeki Gezi Parkı olaylarına ilişkin dosya ile bu dosya arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğu iddia edilerek, "örgüt üyeliği suçunun özelliği nazara alınarak, her iki dosyanın birleştirilmesi…” gerektiğini belirtildi. Kararın ardından 35 kişi İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde yeniden hakim karşısına çıktı. Yeniden yapılan yargılamada Yargıtay’ın bozma kararına uyuldu ve her iki dosya için birleştirme kararları çıktı.
"NE İLE BİRLEŞTİRİLERSE BİRLEŞTİRSİNLER SUÇ BULAMAYACAKLAR"
Sonuçta birleşen 4 dosyada bulunan 52 kişinin yargılanması yarın yeniden başlıyor.
Avukat Evren İşler, yarın başlayacak Gezi davasına dair şöyle bir değerlendirmede bulundu:
“Alında buna ilk duruşma demek doğru değil, yargılama sürecinin üçüncü aşaması olacak. Burada müthiş bir ısrar var. Başından beri aynı şeyi söylüyoruz, Gezi meşru bir anayasal direniştir. Herhangi bir yasal protestonun suçla ilişkilendirilmesi yönetim kademelerinin hiçbir demokratik hak kullanımına tahammülü olmadığını gösteriyor. Bu yargılama da bunun ürünü. İstanbul 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesinde görülecek duruşma öncesi mahkemeye Savcı Edip Şahiner atandı. Savcı Şahiner aslında Gezi davasının özel savcısı. Ağırlaşrılmış müebbet yönünde mütalaa veren de beraatlara itiraz eden de Şahiner’di. Hem yargılamadaki ısrarla hem de savcılık yaklaşımından ısrarlılar, Gezi’yi suçla ilişkilendirme çabalarının devam ettiğini gösteriyor. Ama kiminle, ne ile birleştirirlerse birleştirsinler Gezi’de bir suç bulamayacaklar. Bu dava, ne olursa olsun, sonuçta beraatla sonuçlanacaktır. Tüm mahkemelerden sadece, yasa ve anayasa uyarınca yapmakla yükümlü oldukları adil yargılamayı bekliyoruz. Bu meşru bir hak arama eylemidir.”