İsviçre’de "Pandora Papers" sarsıntısı: 90 kurumun adı geçiyor
"Pandora Papers" belgelerinde İsviçreli yaklaşık 90 büro ve kurumun da adı geçiyor. İsviçre kanalı SRF, belgelere dair yayımladığı haberi daha sonra erişime kapatarak bir skandala imza attı.
Fotoğraf: Pixabay
Haydar SANCAR
Zürih
Sızdırılan "Pandora Papers" belgeleri, İsviçre merkezli danışmanlık bürolarının, avukatların ve yönlendirici ekonomi kuruluşlarının kara para aklama ve transfer etme işlemlerinde nasıl rol oynadıklarını da ortaya çıkardı.
Uluslararası Araştırmacı Gazeteciler Konsorsiyumu (ICIJ) tarafından, dünya çapında 600 gazeteci ve 150 medya kurumu ile birlikte incelenen belgelerde, ekonomiden hukuksal konulara kadar danışmanlık hizmeti veren İsviçreli yaklaşık 90 büro ve kurumun adı da geçiyor.
Kara para aklama merkezlerinden biri olarak da uzun yıllardır gündemde olan İsviçre bankaları ve finans kuruluşları bu konudaki sicillerini offshore (deniz aşırı) firmalara açtıkları yolla tamamlamış oluyorlar. İsviçre’de ve Lihtenştayn’da kurulu bulunan birçok paravan firma vergi kaçırma; başka ülkelerde yolsuzluk, uyuşturucu kaçakçılığı ve farklı illegal mali işler sonucunda elden edilen paraları aktarma ve aklama işlemleri için kullanılıyor ve bu firmalar, İsviçreli danışman şirketler tarafından yönlendirilip destekleniyorlar.
Tages Anzeiger gazetesinin konuya ilişkin haberinde sadece İsviçreli tek bir danışmanlık şirketinin Karayip adalarında 7 bin offshore firmaya danışmanlık hizmeti verdiği ve bunların arasında kara para aklama ve rüşvet suçlarından hüküm giyenlerin ve otokratların olduğuna dikkat çekiliyor.
DEVLETE GÖRE "YASAL"
Bilgilerin ortaya çıkmasıyla beraber gözlerin çevrildiği resmi makamlara göre müdahale etmeyi gerektirecek bir durum söz konusu değil. Buna gerekçe olarak da yürürlükteki kara para aklamaya karşı yasanın güncelliği ve uluslararası standartlara uygunluğu gösteriliyor.
Buna karşın ICIJ yayımladığı raporda İsviçreli danışman şirketlere yönelik ciddi suçlamalarda bulundu. Zürih merkezli FIDINAM isimli vergi ve şirket danışmanlığı yapan anonim şirket örneği ile açıklanan ilişkilerde, benzer firmaların yasal boşlukları nasıl kullandıklarına ve bu ilişkilere dair vurgular var. Ayrıca bankalar için geçerli olan kara para aklama ile mücadele yasasının danışmanlık adı altında ‘hizmet’ veren şirketler için geçerli olmadığına, bu şirketlerin de bu boşluğu kullanarak danışmanlık adı altında kara para aklayanları ve vergiden kaçanlar ile diğer mali kriminal şüphelileri koruduklarına dikkat çekiliyor.
ARACI ŞİRKETLER KORUNUYOR
Kara para aklamayla mücadelede yasal boşlukları gidermek için, özellikle danışmanlık hizmeti veren firmaların çalışma alanlarını ve kapsamlarını düzenleyen bazı parlamenterler tarafından verilen önergeler ise yürürlükteki yasanın yeterli olduğu gerekçesiyle reddedilmişti. Bunda federal parlamentoda bulunan avukatların yürüttüğü lobi çalışmasının etkili olduğuna dair oluşan kanı oldukça yaygın. Yasanın arkasından dolanarak kirli işlerden elde edilen büyük kazançların üzerinin örtülmesi ve göz yumulmasına, politikacıların da ara ilişkilerle dahil olduğuna dair değerlendirmeler mevcut.
SRF’DEN SKANDAL HAMLE
İsviçre televizyon kanalı SRF, belgelerle ilgili haberini kısa süre sonra yayından kaldırıp erişim dışı bırakarak bir skandala imza attı.
Akşam kuşağındaki “10’a 10 kala” programında ICIJ belgelerine dayanılarak Aliyev ve Azerbaycan ile ilgili danışmanlık yapan şirkete dair yayımlanan haber, yayından hemen sonra erişime kapatıldı.
Yayının kaldırılmasında firma temsilcisinin ricacı olmasının etkili olduğu dile getiriliyor.
Azerbaycan gaz ve petrol tekeli Socar için İsviçre önemli bir pazar ve İsviçre’de işler Migros ile birlikte yürütülüyor. Aliyev ailesine ait birçok firma ve İsviçreli finans kurumları aracılığıyla para transferleri ve aklama işlemleri gerçekleştiriliyor.