07 Ekim 2021 10:30

Cemaat yurtları ve eğitim arasında tercih yapmak zorunda değiliz!

Cumhurbaşkanı ve Gençlik Spor Bakanlığı, gençlerin sorunlarını görmezden geldi. Bu, bizleri okumak için ya çok zor koşulların beklediğini ya da dinci gerici vakıflara gitmemiz gerektiğini gösterdi.

Paylaş

Büşra KAYA

Çukurova Üniversitesi

 

Ben Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi öğrencisiyim.  Pandemi nedeniyle kontenjan sayısı düşen yurtlar, bunun yanı sıra yurt fiyatlarına gelen artışlar bizleri biraz endişelendirdi. Bazı arkadaşlarımıza yurt çıkmayınca özel yurt veya apart evler aramaya başladılar. Lakin özel yurt fiyatlarına gelen zamlar, 1+1 evlerin 1000 TL’den başlayan fiyatları öğrencileri cemaat ve vakıf yurtlarına yönlendirdi. Oradaki kötü koşullara, dini eğitimlere mecburen katlanmak zorunda kaldılar. Bunların dışında birçok öğrenci ekonomik sorunlar yüzünden kalacak bir yer bulamadı. 20 Eylül’de İstanbul’da Barınamıyoruz veya Yurtsuzlar adı altında yapılan eylemlerin ardından “yurt sorunu yok, yurtlarımız tüm öğrencilere yeterli kapasitede” diye açıklamalar yapan Cumhurbaşkanı ve Gençlik Spor Bakanlığı, gençlerin sorunlarını görmezden geldi. Bu durum bizleri okumak için ya çok zor koşulların beklediğini ya da dinci gerici vakıfların eline gitmemiz gerektiğini gösterdi. Ben de bu ilerleyiş hakkında bu yıl üniversiteye gidecek arkadaşlarımla yurt ve barınma sorunu üzerine konuştum.

Adnan Menderes Üniversitesinden İbrahim, yurt çıkmayınca ev arama sürecinin çok stresli geçtiğini dile getiriyor. “Yurt çıkmayınca sokakta kalacağım diye içimde bir korku oluşmaya başladı. Asgari ücretle çalışan bir ailenin çocuğu olduğum için ailemi maddi anlamda zorlayacağımı biliyordum ve bundan dolayı da üzerimde bir psikolojik baskı olduğunu hissediyordum. Ailemi bir arkadaşla eve çıkmaya zar zor ikna ettim. Eve çıktığımda zaten yüklü bir para ödemek zorunda kaldım. Depozito, emlakçı parası vb. gibi konularda sıkıntı çektim. Bununla beraber temel ihtiyaçlarımı karşılamak için de fiyatların pahalı olması ekstra beni çok yordu. Şehri tanımak bile parayla oluyor. Devlet her konuda olduğu gibi bu konuda da öğrencilerinin yanında değildir. 650 TL kredi alıyorum. Temel ihtiyaçlara bile yetmezken bu para, nasıl sosyal hayatıma para ayırayım?​”

OKULU DEĞİL YURT ÜCRETİNİ DÜŞÜNÜYORUM

Güzel Sanatlar Fakültesinde okuyan arkadaşımız ise yaşadığı sorunlarını şu şekilde aktarıyor bizlere “Merhaba benim üniversitede ilk yılım.Yurt çıkmayınca özel yurda geçmek zorunda kaldım ve bu beni hem psikolojik hem de maddi açıdan zorluklarla sürükledi. Ben kendi dalımda eğitimler almak yerine şu anda 12 saat verdiğim emeğimin altında düşük ücret ile çalışıyorum ve akşam eve döndüğümde kendime bir saat dinleme vakti bile ayıramıyorum. Okuldan çok şu an yurt ücretini nasıl ödeyeceğimi düşünüyorum.” 

PDR okuyan arkadaşımız Sümeyye “Geçici olarak 90 günlüğüne bir yurda yerleştim. Yurt okula 1 saat uzaklıkta. Telefon çekmiyor. Kahvaltı ve akşam yemeği verilmiyor. Çok ilgisizler. Bunlara bile katlanabiliriz ama bir süre sonra buradan da çıkartacaklar beni. Sonrasında ne yapacağımı bilmiyorum. Ev kiraları çok pahalı, ailem karşılayamaz” diyerek aslında tüm gençlerin yaşadığı sorunlarla ortak bir sorunu olduğunu aktarıyor bize.

Bunun yanında ulaşımın pahalı olması, ringlerin yurt bölgesinde az olması, okul araç gereçlerinin yetersiz kalması ve öğrencilere bandrollü kitap alma zorunluluğu dayatılması öğrenim hayatını güç kılıyor. Bu sorunlar pandemiyle birlikte gelmiş gibi gözükse de yıllardır var.

Bununla birlikte gençlik büyük bir çukura düşmekte ve ekonomik sebeplerden dolayı bir şey yapamamaktadır. Geleceğin aydınlığını karartmak için elinden geleni yapmaya çalışan devlet ve cemaat iş birliğini yine geleceğin aydınlığı olan biz gençler yıkacaktır.

ÖNCEKİ HABER

HDP'li Pekgözegü, geri dönüşüm işçilerine dönük baskı ve gözaltıları Meclise taşıdı

SONRAKİ HABER

2022 Sennur Sezer Emek-Direniş Ödülleri'ne başvurular açıldı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa