EMEP Genel Başkanı Akdeniz: Ekmeğimiz ve özgürlüğümüz için Edirne’den Kars’a sesimizi yükseltelim

Orhan KURUL
Kars

Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, Kars’ta bir dizi temasta bulundu. Akdeniz, Kars’ta HDP ve CHP il örgütlerini ziyaret ettikten sonra EMEP il binasında kurum temsilcileri ve basın mensupları ile bir araya geldi. Burada konuşan Akdeniz, ekonomiden, iç politikaya, üreticilerin sorunlarından ittifaklar mevzusuna dair açıklamalarda bulundu. Akdeniz üÜlkenin bir yandan seçim, öte yandan derin işsizlik ve yoksulluğa itildiğini belirterek "Edirne’den Kars’a sesimizi yükseltelim” çağrısında bulundu. Akdeniz’in, il binasında yaptığı açıklamaya birçok kitle örgütü temsilcisi de katıldı. 

DERT, HER YERDE AYNI

Trakya’daki temaslarını anlatan Akdeniz, bir fabrikada işçilerin sendikalaştığını ancak o bölgenin bütün patronlarının işçilerin mücadelesini boğmaya çalıştıklarını söyleyerek, "İşçiler dertlerini Vali’ye anlatmak için valilik kapısına gittiler, dertleri sadece konuşmaktı. Amir ‘Çevik süpür’ dedi sanki süpürülen insan değildi, işçiler yerlerde sürüklendi. Tek adam iktidarının işçi sınıfına emekçilere bakış açısı budur” dedi. Kars’ta da durumun farklı olmadığını söyleyen Akdeniz “Kars yıllar içerisinde ‘ekonomiyi uçuracağız’ diyen bu iktidar tarafından işsizler kenti haline getirildi. Sınır kapıları kapalı, ticaret durmuş, hayvancılık bitirilmiş durumda. Çiftçi mazot alamıyor, gübre alamıyor tohum fiyatları almış başını gidiyor. Üretici tefeciye, aracıya, tüccara mahkûm edilmiş durumda. Tarım yıkım yaşıyor. Kars’ta ciddi bir kuraklık yaşandı bu dönem. Köylülerimizi derinden etkiledi. Bu durumlarda devletin yapması gereken şey; karşılıksız kredi vermek, borçları silmek ve üretici köylüleri desteklemek. Ama bu yönde de bir gelişme yok” diye konuştu. Akdeniz, “Edirne’den Kars’a sesimizi yükseltelim” çağrısında bulundu. 

TÜRKİYE BİR KAYYUMLAR REJİMİ YAŞIYOR

Bu ziyarette, daha önce Ayhan Bilgen’in davet ettiğini ama bu davete icabet edemeden kayyumun geldiğini söyleyen Akdeniz "Türkiye bir kayyumlar rejimi yaşıyor. Biz burada Kürdüyle, Türküyle, Terekemesiyle, Azerisiyle Kars halkının iradesinin çiğnendiğini düşünüyoruz, halkın iradesine ipotek konduğunu düşünüyoruz. Bu sadece Kürt halkına, Kürt halkının oylarına yapılmış bir siyasi darbe değildir. Bütün Kars’a yapılmış bir siyasi darbedir. Hangi siyasi partiden olursa olsun hangi parti başkanı ya da hangi partinin belediye başkanı olursa olsun eğer o partiye kayyum geliyorsa biz onun da karşısındayız. HDP değil bir başka partide olabilirdi bu. Kayyum rejimi demokratikleşmenin temel yaralarından biridir. Üniversiteye kayyum atanıyor, bu ülkeyi seçilmişler değil atanmışlar yönetiyor. Bu ülkenin profesörleri kendi temsilcilerini seçemiyor mu? İlkokullarda birinci sınıf öğrencileri bile sınıf başkanlarını seçebiliyor. Bu ülkenin halkı kendi belediye başkanlarını seçemiyor mu? Niye atama yapılıyor? Kaymakamlar, valiler neden atanıyor? Biz, Türkiye’de halk demokrasisini savunuyoruz. Doğrudan doğruya halkın temsilcilerinin mecliste yer aldığı bir halk egemenliğini savunuyoruz. Belediyelerde de aynı şekilde bunu savunuyoruz. Halkın temsilcilerine saygı gösterilmeli bu irade yeniden teslim edilmelidir. Biz, Türkiye’nin düze çıkması için bu karanlık tünelden aydınlığa ulaşması için en geniş güç birliği çağrısını yapıyoruz” diye konuştu.  

HALK İŞİ, EKMEĞİ, HAK VE ÖZGÜRLÜKLERİ İÇİN SESİNİ ÇIKARTMAK DURUMUNDA

Orta vadeli ekonomik programın açıklandığı hatırlatmasında bulunan Akdeniz, “Bizim dört yılda ödeyeceğimiz borç faizi bir trilyon lira. Sadece 2022 yılında 240 milyar lira borç faizi ödeyeceğiz.  Bu işçiden çıkacak, emekçiden çıkacak, işsiz insandan çıkacak. Türkiye’yi buna mecbur ediyorlar. ‘Ekonomi uçuşa geçti’ diyor Erdoğan, ne zaman uçuşa geçse kanatlı faturalar geliyor. Doğal gaz, elektrik ve temel gıda maddeleri almış başını gidiyor. Bir zam yağmuru ile karşı karşıyayız. Bu kış çok zor geçecek, çok ağır geçecek şu ana kadar yaşadıklarımızdan daha ağırını yaşayacağız. O yüzden diyoruz ki; zamlara karşı, hayat pahalılığına karşı işsizliğe karşı gelin birleşelim. Gelin her yerde bütün Türkiye’de bütün illerimizde mitingler yapalım. Sendikalarımızla, demokratik kitle örgütlerimizle, partilerimizle, halkın temsilcileriyle, örgütlü olmayan halk kesimleriyle, kadınlarla, gençlerle el ele verelim ve bu zam yağmuruna karşı işsizliğe karşı ses çıkartalım. Biz bunları yaptığımız ölçüde bu iktidar geriler ama şu düşünceyi de doğru bulmuyoruz; ‘Seçim olacak bu seçim erken olacak, erken olmasa da ilk seçimde gidecekler, aman provokasyona gelmeyin, aman sokağa çıkmayın… Halkın iki buçuk yıl daha bekleyecek hali yok mecali yok, halk seçimi bekleyemez. Halk bir an önce işi için ekmeği için hak ve özgürlükleri için sesini çıkartmak durumunda” dedi. 

TÜRKİYE ASGARİ ÜCRETLİLER ÜLKESİ OLDU

Ocak ayında belirlenen asgari ücretin 3 ay sürmeden eridiğini söyleyen Akdeniz, aralık ayı itibariyle asgari ücret görüşmelerinin yeniden başlayacağını hatırlattı. Türkiye’nin asgari ücretliler ülkesi olduğunu söyleyen Akdeniz “Bu utançtır, bu ayıptır.” dedi. Bir ülkenin refah ölçüsünün asgari ücretlilerin ne kadar az olduğuyla ölçüldüğünü belirten Akdeniz şöyle devam etti:

“Ülkede çalışanların yarısından fazlası asgari ücretli hale gelmişse ülke yoksul bir ülke haline gelmiştir. Peki asgari ücret rakamları nedir? TÜRK-İŞ’in açıkladığı rakam 9 bin lira bandındadır. Asgari ücret açlık sınırının da altına düştü ilk defa. Milyonlarca asgari ücretli çalışan açlık sınırının altındadır. Ses çıkartmayacak mıyız, sokaklara çıkmayacak mıyız? Buradan Kars’tan bütün sendikalarımıza da çağrı yapıyorum; insan onuruna yaraşır ücret için ve ücret kayıplarının telafisi için ek zam için sokaklara çıkalım.” 

BEKLEMEDEN HAREKETE GEÇELİM

Akdeniz, seçimi beklemeden harekete geçme, ses çıkarma ve birleşme çağrısında bulunarak “Eğer biz bunu yapamazsak sandık da güvencede değildir, seçim de güvencede değildir. Bu ülkede seçimin sandığın ve demokrasisinin güvencesi de halkın örgütlülüğüdür halkın hep beraber güçlü sandık üzerindeki denetimidir” dedi.

KÜRTLERİN HAKLARINI YOK SAYAN BİR ÇİZGİYE GELİNMİŞTİR

Kürt sorunun ağır bir sorun olduğu vurgusunu yapan Akdeniz “AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın ‘Kürt sorununu çözdük’ diyor. Kürt sorununu nasıl çözdünüz? Bu bölgede onlarca belediye başkanı atanmış durumda, seçilmişler yönetemiyor. Hala anadilde eğitim yasaklı. ‘Nerden nereye’ denilen o sözlerin ardından gelinen yerde yine Kürtlerin haklarını yok sayan bir çizgiye gelinmiştir. Kürt halkı vardır demek çok bir anlam taşımıyor Kürt halkı haklarıyla birlikte vardır. Biz Kürt sorunun bütün halk tarafından tartışılması ve bir çözüme kavuşması gerektiğini savunuyoruz.” diye konuştu.

10 AYDIR CEPHE ÇAĞRISINDA BULUNUYORUZ

Ülkenin seçim sath-ı mailine girdiğini söyleyen Akdeniz, Emek Partisi olarak 9. kongreden bu yana, 10 aydır üçüncü bir seçeneği, devrimci demokratik bir halk dönüşümünü sağlayacak seçeneği yaratma çağrısında bulunduklarını aktardı. Akdeniz “Devrimci demokratik bir halk dönüşümünü sağlayan bir cepheyi oluşturmamız gerekir. CHP’nin yeri; DEVA, Gelecek, Saadet gibi partilerin yanı olmamalıydı. CHP’ye oy yada gönül veren bunu tartışmalıdır. Biz; sol, demokratik, ilerici, sosyalist partilerin örgütlerin ve sendikaların yan yana gelerek bir cephe oluşturması gerektiğini düşünüyoruz. HDP’de burada olmalıdır. Sadece iktidara gelmek uğruna kendinizi sağ burjuva, düzen partilerinin programlarına mahkum ederseniz ona da itiraz ederiz. Bu ülkeyi yeniden Meral Akşener başbakan olarak yönetecekse, Davutoğlu Dışişleri bakanı olacaksa, Ali Babacan ekonomiyi yönetecekse, bu ittifak seçeneğinde bir değişim görmeyiz. Bu eski Türkiye’dir. AKP’den devşirme bir Türkiye’dir. Bu olmaz. Yol yakınken halkın beklentisi bütün güçlerin burada toplanmasıdır.  Bölen biz değiliz bölen burjuva muhalefet partilerdir. Onun fotoğrafı da verilmeye başlandı” diye belirtti. 

EN GÜÇLÜ BİRLİĞİ YERELLERDE OLUŞTURMAK GEREKİYOR

HDP il örgütünü ziyaret eden EMEP Genel Başkanı Ercüment Akdeniz’i ve beraberindeki partilileri HDP İl Eş Başkanları Sevda Subaşı ve Cengiz Anlı ile partililer karşıladı. HDP il binasında yapılan görüşmede HDP il eş başkanları, yoğun operasyonlara maruz kaldıklarını ancak bu operasyonlar karşısında yılmayacaklarını söylediler. Akdeniz, gittiği her yerde kayyum politikalarını teşhir ettiklerini, halk iradesinin gasbedilmesinin ne anlama geldiğini anlattıklarını belirterek “Batıda greve çıkan işçilerin grevlerini yasaklıyorlar, burada da belediyelere kayyum atıyorlar. İşte bu kayyum rejimidir.” dedi.

Bir güç birliği oluşturmaya çalıştıklarını söyleyen Akdeniz, “Halk seçeneği için birlik çabalaarında yerel ayaklar oldukça önemli. Türkiye’nin önünde çok kritik bir süreç var. En güçlü birliği yerellerde oluşturmak gerekiyor.” diye konuştu.

Akdeniz, CHP il örgütüne bulunduğu ziyarette de Kars’da ki duruma ve Türkiye’nin sorunlarına dair bilgi alışverişinde bulundu.