Soruşturma değil akademik linç
ÖĞRENCİ NOTUNU BEĞENMEYİNCE...
Öğretim Görevlisi Mukaddes Akdeniz’in, öğrencisi ile yaşadığı polemik ile başlayan süreç bir seneye yaklaştı. NKÜ Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Çocuk Gelişimi Programında öğretim görevlisi olarak çalışan Mukaddes Akdeniz’e Rektörlük, Hukuk Müşavirliğinden 4 Nisan 2012 tarihinde “devleti küçük düşürücü, milletin milli ve manevi değerlerini küçümseyen belli etnik grupları ön plana çıkartmaya çalışan, genel anlamda siyasi görüşlerini öğrencilere empoze eder nitelikte söylemlerde bulunmaktan” şikayet geldi. İnceleme yapılmaksızın soruşturmaya başvuruldu. Sivil polisler tarafından fotoğrafı çekildi.
‘SENDİKADAN İSTİFA ET’ TEHDİDİ
Akdeniz, konuyu Rektör Prof. Dr. Osman Şimşek’le görüşmeye gittiğinde ise Eğitim Sen’den istifa etmesi istendi. Sendikasından istifa etmeyeceğini söyleyen Akdeniz, bir de rektör tarafından “Durumun kendisine tehlike getirebileceği, ortamın kötü olduğu, sürekli birilerinin gözaltına alındığı ve Mukaddes Hoca için kaygılandığı” sözleri ile üstü tehdit etti.
Akdeniz, görüşmenin ardından Cihan Haber Ajansının muhabiri tarafından arandığını aktardı. Hakkında açılan soruşturma nedeni ile görüşme talebini kabul etmeyen Akdeniz hakkında bütün haber kanallarında kasıtlı olarak haber yapıldı. Bu haberlerde ise “Çanakkale şehitlerine hakaret, Çanakkale şehitleri için ‘bu zırvalıklarla kendinizi kandırmayın. Bunlar saçma sapan olaylar. Esas savaş Kürt halkının özgürlük savaşıdır’ sözleri sarf ettiği” gibi ithamlara yer verildi.
Basında çıkan haberler ise “ihbar” olarak kabul edilerek savcılık tarafından da soruşturma başlatıldı.
'BENİM İÇİN ADETA SUÇ ARADILAR’
Mukaddes Akdeniz tüm bu yaşananlara ilişkin ise, “Linç kültürünün geliştiği bir topluma hedef gösterildim” diyor. 2010 yılında da asılsız iddialarla hakkında açılan inceleme açıldığını hatırlatan Akdeniz, “Bu, ‘çamur at, izi kalsın’ mantığıyla yapılmış, benim itibarımı ve onurumu zedeleyici bir girişimdi. Öğrenci şikayeti ile gelinen süreç çok farklı. Not kaygısıyla verdiği dilekçeyi, bu şekilde değiştirdiler. Öküz altında buzağı arar gibi didiklediler. Adeta suç aramaya çalıştılar. Ben neyle suçlandığımı asla bilemedim. Basında çıkan haberlerde tamin ettim sadece” diye yorumluyor süreci. Kendisi ile görüşülmesi gerektiğinin altını çizen Akdeniz şöyle devem ediyor: “Devam eden bir soruşturmanın basında yer almasını, benim çalışma azmimi kıran, kamuoyunda onurumu itibarımı zedeleyen bir durum yaratmak için kasıtlı olarak yapılmış bir mobbing uygulaması ve komplo olarak görmekteyim. Devleti nasıl küçük düşürmüşüm, milletin milli ve manevi değerlerini nasıl küçümsemişim, belli etnik grupları nasıl ön plana çıkartmaya çalışmışım doğrusu bilemiyorum. Kadın haklarını savunarak mı? Çocuk haklarını savunarak mı? Haksızlıkları dile getirerek mi? Devleti nasıl küçük düşürmüşüm? Devlet bu sorunları giderecek politikalar geliştireceğine eleştirenlere savaş açıyor." (Ankara/EVRENSEL)
Evrensel'i Takip Et