10 Ekim 2021 05:59
Son Güncellenme Tarihi: 10 Ekim 2021 18:09

10 Ekim’de katledilenler Ankara'da anıldı: Bayrağınız bizim elimizde

10 Ekim Ankara Katliamı'nda yaşamını yitirenleri anmak için toplananlara polis biber gazı kullanarak müdahale etti. 18 kişiyi gözaltına aldı. Anıt için gelen ağaçlar kaldırıldı.

Fotoğraf: Damla Kırmızıtaş/Evrensel

Paylaş

IŞİD’in 10 Ekim 2015 tarihinde Ankara’da düzenlenen Emek, Barış ve Demokrasi mitingine yönelik iki canlı bombayla düzenlediği saldırının üzerinden 6 yıl geçti. KESK, DİSK, TMMOB ve TTB’nin mitingine yapılan saldırıda 104 kişi hayatını kaybetmiş, 500’e yakın kişi yaralanmıştı.

10 Ekim Ankara Katliamı'nın 6. yıl dönümünde Ankara'da anmaya gelenlere gar çevresinde polis müdahale etti. Pandemiyi gerekçe göstererek yakınlarını kaybedenler dışında kimseyi gar önüne sokmayacağını açıklayan valilik, Ankara Büyükşehir Belediyesinin anıt meydan için bir gün önce alana getirdiği mabet ağaçlarını da gece yarısı kaldırdı. Gar önüne gidemedikleri için çevrede saygı duruşunda bulununlar polisin biber gazıyla dağıtıldı. Polisin 18 kişiyi gözaltına aldığı anmadaki “sıkı önlemler”, katliamda alınmayan önlemleri hatırlattı. 10 Ekim katliamında yaşamını yitirenler, Ankara’da Karşıyaka Mezarlığında da anıldı, yaşamını yitirenlere mücadele sözü verildi.

YOLLAR KAPATILDI, 18 KİŞİ GÖZALTINA ALINDI

Katliamın 6. yıl dönümünde yapılmak istenen anmaya katılım polis müdahalesiyle engellendi. Ankara Valiliği anma için yapılan başvurunun ardından sadece katliamda yakınlarını kaybedenlerin meydana alınacağını bildirdi. Valilik, 10 Ekim Katliamı anmasına getirdiği engelin gerekçesini pandemi olarak gösterdi.

Ankara Garı’na çıkan yolları kapatan polis, bunun dışında kimsenin girmesine izin vermedi. Gara en yakın Ulus metro istasyonu da bir süre valilik tarafından kapatıldı. Gar çevresinde toplanan anma için toplananlar “10 Ekim’i unutma unutturma” atınca polisin müdahalesine maruz kaldı. Polis biber gazı ve plastik mermiyle kitleyi dağıttı. Tandoğan Meydanı girişinde toplananlar yüzlerce metre uzaklaştırılırken, gözaltına alınanların bazıları yerlerde sürüklendi. Gözaltına alınan toplam 18 kişi arasında Emek Partisi GYK Üyesi Sinancem Alikoç da var. Polisin anmaya gelenlere karşı aldığı önlemler, 10 Ekim Katliamı'nda alınmayan önlemleri akıllara getirdi. Birçok kişi “O gün neredeydiniz?​” diyerek tepki gösterdi. Gözaltına alınanlar bir süre sonra serbest bırakıldı.

ANILARINA 104 SİYAH BALON UÇURULDU

10 Ekim mitinginin çağrıcısı KESK, DİSK, TMMOB, TTB ile katliamda yakınlarını kaybedenlerin temsili bir anma yapılmasına izin verildi. Ailelerin yanı sıra 10 Ekim mitinginde yer alan sendikalar, meslek odaları, siyasi partiler ve CHP, HDP, TİP milletvekilleri de anmaya katıldı. Ankara Garı önünde yapılan anmada, hayatını kaybeden 104 kişi anısında siyah balonlar uçuruldu.

"ADALET TECELLİ ETMEDİ"

Burada ortak açıklamayı okuyan 10 Ekim Barış Derneği Başkanı Mehtap Sakinci Coşgun, "10 Ekim 2015 sabahında bu alanda yüreklerinde sevgi, gözlerinde gülümseme, dillerinde barış türküleri olan on binlerce kişi kardeşçe yan yana bulunuyordu. O karanlık dönemde hepimize umut veren bu coşkulu birliktelik, saat 10’u 4 geçe birbiri ardına patlayan iki bomba ile kana bulandı" dedi.

10 Ekim Katliamı davasında sadece 9 kişi hakkında müebbet hapis cezası verildiğini ve firari sanıklar yönünde devam eden dosyada, bir sanık hakkında insanlığa karşı suçtan dava açıldığını belirten Coşgun, “5 yıldır katıldığımız her duruşmada, katliamda ihmali olan kamu görevlilerinin ve sorumlulukları bulunan siyasetçilerin de yargılanması gerektiğini dile getirdik. Ne yazık ki, geçen bu süreçte mahkeme heyetinin değiştiğine, katılan ve mağdur olanların sanık olarak addedildiğine, ‘adalet’ isteyenlerin mahkeme salonlarından çıkarılmak istendiğine tanıklık ettik. Mahkeme salonlarında denk gelmediğimiz adalet, kamuoyu vicdanında da tecelli etmiş değil!” diye konuştu.

"UNUTMADIK, AFFETMEYECEĞİZ"

İki seçim arasında, 2015 yılının karanlık bir dönemine tekabül eden 10 Ekim Ankara Katliamı'nın siyasi ve önlenebilir bir katliam olduğunu ifade eden Coşgun, "Türkiye’nin barış umuduna darbe vuran, insanları sokağa çıkamaz hale getiren 7 Haziran ile 1 Kasım 2015 seçimleri arasında yaşanan olayların sorumlusu kimdir? Bizim çocuklarımız neden öldürüldü?" diye sordu. İnsanlığa karşı işlenen bu suçların faillerini gizleyenlerin, suçun ortağı olduğunu dile getiren Coşgun, iktidarını korumak için toplumu kaos ve şiddet sarmalına sürükleyenleri, bu acılardan oy devşirenleri asla unutmayacaklarını ve affetmeyeceklerini söyledi.

ANIT İÇİN GELEN AĞAÇLAR GECE KALDIRILDI

Katliamın gerçekleştiği Ankara Garı önünde yapılacak anıt meydan için 10 Ekim mitinginin çağrısı sendika ve odalar ile 10 Ekim Barış Derneğinin düzenlediği yarışmada, mabet (Ginkgo Biloba) ağaçlarının olduğu bir proje seçilmişti. Ankara Büyükşehir Belediyesi ile birlikte uzun süre yapılan çalışmalar sonucunda, ilk olarak ağaçların Ankara Garı önüne getirilmesi kararlaştırıldı. Katliamda hayatını kaybeden 104 kişi anısına 9 Ekim’de gar önüne getirilen mabet ağaçları, gece yarısı Ankara Valiliği tarafından kaldırıldı.

10 EKİM’DE KATLEDİLENLERİN MEZARLARI ZİYARET EDİLDİ: BAYRAĞINIZ BİZİM ELİMİZDE

10 Ekim Katliamında hayatını yitirenlerin ziyaret edildiği Karşıyaka Mezarlığı’nda, öncelikle ortak bir açıklama yaptı. Burada konuşan KESK Genel Sekreteri Şenol Köksal, "10 Ekim Katliamı sadece Türkiye’nin en büyük katliamı değil, insanlığa karşı işlenmiş suçlarda birinci sıradadır” dedi. Bu katliam aydınlatılmadıkça adaletten ve demokrasiden bahsedilemeyeceğini belirten Köksal, demokratik bir ülkede iktidarın hesap vereceği bu katliamın üzerinin örtülmek istendiğini dile getirdi.

"SENDİKAMIZIN GÜLEN YÜZÜYDÜ"

Ardından Karşıyaka Mezarlığı’nda bulunan Korkmaz Tedik, İdil Güneyi, Uygar Coşgun, Ali Kitapçı ve Sevgi Öztekin’in mezarları ziyaret edildi. BTS üyesi İdil Güneyi’nin mezarı başında konuşan BTS eski Genel Başkanı Yavuz Demirkol, 7 hazirandan sonra yapılşan katliamlara dikkat çekerek, “Aynı filmi tekrar izlemek istemiyoruz. Bunun için emek ve demokrasi güçlerini daha çok birlikte mücadele etmesi gerekiyor. İdil Güneyi sendikamızın gülen yüzü dediğimiz bir arkadşaımızıdı. Katliamda 11 üyemizi, bir avukatımızı, bir arkadaşımızın eşini ve bir arkadaşımızın oğlunu kaybettik. Sürgünler ve baskılara rağmen yere düşen bayraklarımızı elden ele taşıyoruz” dedi.

"TARİHİN EN YİĞİT EVLATLARININ BAYRAĞI BİZİM ELİMİZDE"

EMEP GYK üyesi Korkmaz Tedik’in mezarı başında konuşan baba Erdoğan Tedik, “10 Ekim’de yitirdiklerimize emek, barış, demokrasi mücadelesini sürdürme sözü vermiştik. Bugünün ceberrut iktidarı sizi anmamıza bile müsaade etmiyor ama bu mücadelenin sonuna kadar takipçisi olacağız. Sadece IŞİD’lilere verilen cezalar bizim asla içimizi soğutmayacak. Korkmaz, burada genç yoldaşların var. Denizleri andığımız bir toplantıda ‘Tarihin en yiğit evlatlarının bayrağı bizim elimizde’ demiştin. Biz de o bayrağı en yükseğe çıkaracağız” dedi. Anne Zöhre Tedik de “Bugün o baskılara, zulümlere karşı işçi sınıfı sizi unutmayacak, eşit yaşam mücadelesi veren Kürt halkı sizi unutmayacak, sokak ortasında şiddete uğrayan kadınların mücadelesi sizi unutmayacak. Varsınız, var olacaksınız” dedi.

"BU YÜRÜYÜŞÜ TAMAMLAYACAĞIZ"

Emek Partisi Ankara İl Başkanı Şükran Doğan, aradan geçen 6 yılda öfkelerinin dinmediğini ve dinmeyeceğini söyledi. Çünkü işbirlikçilerin hala yargılanmadığını belirten Doğan, “7 Haziran ve 1 Kasım seçimleri arasında korku iklimini yaratanları, bundan oy devşirenleri, bugün sahte muhalafet yapanları unutmadık, unutmayacağız. Öyle bir demokraside yaşıyoruz ki 104 canımızı anamıyoruz.  Artık şunu biliyoruz; 5 yılda bir seçime giderek demokrasiyi ve özgürlükleri getiremeyiz. Mücadeleden başka şansımız yok. 10 Ekimde Ankarada barış demokrasi ve barış için bir araya geldik ve yürüyüşümüzü yarım bıraktılar. Bizler bu yürüyüşü Türkiye’nin her yerinde  tamamlayacağız” diye konuştu.

"BİZ ACIMIZI MÜCADELEYE DÖNÜŞTÜRMEYE BİLİYORUZ"

BTS üyesi ve Anarko-Sendikalist Ali Kitapçı’nın mezarı başında konuşan eşi Emel Kitapçı, “O günden beri kanla, baskıyla, zulümle iktidarlarını sürdürdüler. O bizi kanla suladılar, biz oradan yeniden yeşerdik. Bizim yalnızlığımızdan beslenmek istiyorlar ama biz yalnız değiliz. O günkü gibi emek, barış, demokrasi demeye devam ediyoruz.  Onlar bizim hayatımızı acıyla boğmak istediler ama biz acımızı mücadeleye dönüştürmeye bilen bir gelenekten geliyoruz. Daha da güçleneceğiz, yaralarımızı saracağız. Çünkü biz birbirimizi yaralarımızdan tanıyoruz” dedi.

Avukat Uygar Coşgun’un mezarında konuşan eşi ve 10 Ekim Barış Derneği Başkanı Mehtap Sakinci Coşgun,  “6 yıl önce şu saatlerde hastaneleri dolaşıyorduk. Burada Uygar’ın yani başında olmak...  Bugün geçmeyecek bir gün. Bu ülke bizim adımıza saygı duyuncaya kadar mücadeleye devam edeceğiz” dedi. Annesi Nuray Coşgun  da “Oğluma sözümüz var; unutmayacağız, unutturmayacağız. Katiller hesap verene kadar mücadele etmeye devam edeceğiz” dedi.

Sevgi Öztekin’in mezarında konuşan arkadaşı Bülent Çıldır da “Tanıdığı her insana iyiliği dokunmuştur Sevgi’nin, çok duyarlı bir insandı. Barış mitingine brilikte gidecektik, onlar benden önce gittiler. Ne yazık ki kaybettik. 6 yıldır hayatımda büyük bir eksiklik, anısı önünde saygıyla eğiliyorum” dedi. (Ankara/EVRENSEL)

Sevgi Öztekin mezarı başında anıldı

ÖNCEKİ HABER

Senem Doğanoğlu: "IŞİD üyesi kadınlar Türkiye’de ‘mağdur’ sıfatıyla yargılandı"

SONRAKİ HABER

Rusya’nın Tataristan Cumhuriyeti’nde paraşütçü taşıyan uçak düştü, 16 kişi öldü

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa