İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri: 10 Ekim'in sorumlularını unutmayacağız, affetmeyeceğiz
İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla 10 Ekim Ankara Katliamının 6. yılında yaşamını yitirenler Kadıköy'de düzenlenen etkinlikle anıldı.
İLGİLİ HABERLER
10 Ekim Ankara Katliamı pek çok kentte lanetlendi, hayatını kaybedenler anıldı
İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri: 10 Ekim Ankara Katliamı siyasi bir cinayettir
10 Ekim’de katledilenler Ankara'da anıldı: Bayrağınız bizim elimizde
Senem Doğanoğlu: "IŞİD üyesi kadınlar Türkiye’de ‘mağdur’ sıfatıyla yargılandı"
Elazığ'da 10 Ekim Ankara Katliamı paneli düzenlendi
HDP: Katliamlar serisinin taşeronu IŞİD çetesi olsa da asıl sorumlu; katillere yol gösterenler
Hasan Metin TAŞKIRAN
İstanbul
10 Ekim Ankara Katliamının yıldönümünde yurdun birçok yerinde anma etkinlikleri düzenlendi. İstanbul'da katliamın yıldönümünde, İstanbul Emek ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla çok sayıda kişi Kadıköy Beşiktaş İskelesi önünde bir araya geldi. 10 Ekim Aileleri adına Özer Değirmenci ve KESK İstanbul Dönem Sözcüsü Özer Tuncer hazırlanan açıklamayı birlikte okudu.
İlk sözü alan Değirmenci, Afganistan'da iktidarı ele geçiren Talibanın kurucuları ile geçmişteki ilişkileri bilinen Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın “Taliban ile aramızda anlayış farkı yoktur” açıklamasını hatırlattı, "Yine Suriye'deki cihatçı örgütlerin hamiliğine soyunan AKP, El Kaide ve İŞİD artıklarının bölgede ve ülkemizde cirit atmasına yol vermektedir. Bu örgütlerle 10 Ekim katliamını yapanlar arasında zihniyet farkı yoktur. Siyasal iktidarın bunlara yönelik destek ve hayirhah tutumu bölgede ve ülkemizde yeni provakasyon ve katliamların zeminini hazırlamaktadır. İktidarın tüm kurum ve aygıtları ile yaşadığı çürüme ve çözülmeyi örtmeyi dönük milliyetçi, ırkçı, gerici hezeyanları, anayasadan laiklik ilkesini çıkarma çabalar ile 'Kürt sorunu yoktur' söylemleri arasında salınmaktadır. Baskı ve zor politikalarıyla iktidarda tutunmaya çalışan AKP bilmelidir ki, ne bu ülkenin ilerici devrimci birikimi ne de yok sayılan, inkar edilen halkları bu hezeyanlara geçit vermeyecektir" diye konuştu.
Emperyalistler ve işbirlikçilerinin savaş politikalarına karşı Türkiye halklarının barış içinde bir arada yaşama hakkını savunmaya devam edeceklerini söyleyen Değirmenci, 10 Ekim davasına ilişkin de konuştu. Davanın karara bağlandığı ve 9 kişi hakkında 101 kez ağırlaştırılmış müebbet cezası verildiğini belirten Değirmenci, "Ayrıca, ana dosyadan tefrik edilen firari sanıkların yargılandığı dosya, Türkiye’de ilk defa 'insanlığa karşı suç' kavramının yargıya konu edilmiş dosyası oldu. Bu yönüyle 10 Ekim Katliamı, Türkiye siyasi tarihi ve yargı tarihi bakımından da kamuoyunu ilklerle buluşturan bir konumdadır. Nitekim, 5 yıldır katıldığımız her duruşmada, katliamda ihmali olan kamu görevlilerinin ve sorumlulukları bulunan siyasetçilerin de yargılanması gerektiğini dile getirdik. Ne yazık ki, geçen bu süreçte mahkeme heyetinin değiştiğine, katılan ve mağdur olanların sanık olarak addedildiğine, 'adalet' isteyenlerin mahkeme salonlarından çıkarılmak istendiğine tanıklık ettik. Mahkeme salonlarında denk gelmediğimiz adalet, kamuoyu vicdanında da tecelli etmiş değil" ifadelerini kullandı.
"SURUÇ AYDINLATILSA 10 EKİM YAŞANMAZDI"
10 Ekim katliamının önlenebilir olduğunu ve katliamı siyasi bir cinayet olarak nitelendiren Değirmenci, katliamın aydınlatılması için siyasetçilere sorumluluklarını hatırlattı, gerçekleri açıklığa kavuşturmaya çağrısında bulundu. Değirmenci, "Bilinmelidir ki, insanlığa karşı işlenen bu suçların faillerini gizleyenler, bu suçların ortağıdır. İktidarını korumak için toplumu kaos ve şiddet sarmalına sürükleyenleri asla unutmayacağız. Kardeşlerimizin hayatlarından, bizlerin acılarından oy devşirenleri asla affetmeyeceğiz" dedi.
20 Temmuz 2015 Suruç katliamının aydınlatılması ve faillerinin bulunması halinde 10 Ekim katliamının yaşanmayacağını vurgulayan Değirmenci, kamusal sorumluluğun katliamlardaki yerinin ortaya koyulabilmesi, “devletin hizmet kusuru” olduğunun bir mahkeme kararında geçebilmesi adına açmış oldukları tam yargı davalarının pek çoğunda artık Danıştay aşamasına gelindiğini belirtti. 2021 yılı Temmuz ayında Danıştay tarafından verilen, devletin bu katliamlardan dolayı “kusursuz” olduğu ve ölenlerin, yaralananların kusurlu ve borçlu çıkarıldığına dair kararın, katliamın 6. yılında vicdanları yaraladığını söyleyen Değirmenci, "İlk derece mahkemelerde açık ve bariz kamusal kusura işaret edilirken üst mahkeme süreçlerinde devletin sosyal risk sorumluluğundan dahi bahsedilmemesi büyük bir çelişki ve sorundur. Elbette ki, verilen her yanlış ve hatalı karara karşı bu ülkenin iç hukuk yollarını tüketmek amacıyla her türlü hukuki başvuruyu yapmış bulunmaktayız" diye konuştu.
"UNUTMAYACAĞIZ, AFFETMEYECEĞİZ"
Değirmenci'nin ardından sözü alan KESK İstanbul Dönem Sözcüsü Özer Tuncer, Türkiye tarihinin en büyük katliamında yaşamını yitirenleri anarak konuimasına başladı. "Arkadaşlarımıza olan hasretimiz, her geçen gün daha da büyüyor" diyen Tuncer sözlerini "Eşitlik, özgürlük, demokrasi ve barış mücadelesi, yitirdiğimiz arkadaşlarımızın en büyük emanetidir. Katliamın 6. yılında, İstanbul Emek Barış Demokrasi Güçleri olarak kaybettiğimiz arkadaşlarımızı bir kez daha sevgi saygı ve özlemle anıyor, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da bu emanet doğrultusunda kararlı mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğimizi tüm kamuoyuna bildiriyoruz. Kaybettiklerimizi unutmayacağız, unutturmayacağız! Sorumlularını unutmayacağız, affetmeyeceğiz! Yaşasın Emek, Barış ve Demokrasi Mücadelemiz." diyerek noktaladı.
Evrensel'i Takip Et