Antep’te eksi ikinci katta 1200 lira kiraya barınma
Uzun süre ev aradıktan sonra eksi ikinci kattaki evi 1200 lira tutmuşlar. Konuştuğumuz öğrenciler, “Hem yurdumuzu kapatıyorlar hem de vay efendim biz size yurt açtık diyorlar” diye tepki gösterdi.
Fotoğraf: Evrensel
Boran İPEK
Antep
Antep’te bir öğrenci evine konuk oluyoruz. Arkadaşımızla önceden sözleşmişiz evinin konumunu atmış. Önce apartmanın girişinde yaşını almış bir amcayla karşılaşıyorum. Yabancı öğrenciyi algılıyor ve bu durumdan çok memnun değil gibi bir hali var. Emrelerin evine geldiğimi söylüyorum, aynı gergin ifadeyle evin yerini tarif ediyor. Eksi ikinci kata iniyorum. Emre, Enes ve Mehmet nargileyi hazırlayıp çayı demlemişler bile çoktan. Eksi iki ama pencere var hava alıyor yani ev. Bunu özellikle belirtmemizin sebebi Antep’te eksi üçüncü katta olup herhangi bir şekilde havalandırması olmayan 900 lira kiralı 1+0 evler öğrenciler için pek de sürpriz olmuyor genelde. Çay sigara 101 okey derken laf lafı açıyor ve konu barınmaya geliyor. Kendim de KYK yedek sırası bekleyen bir öğrenci olarak arkadaşlarımdan barınma şartlarından biraz bahsetmelerini rica ediyorum.
NEYMİŞ EKSİKLER GİDERİLECEKMİŞ
Emre giriyor lafa önce. Antep’e geldiklerinde ev bulamadıklarını uzun süre aramaları gerektiğini, çünkü olan bütün evlerin tutulduğundan, kalanların da hem pahalı hem de memur şartlı olduğundan bahsetti. Uzun süre aradıktan sonra şimdiki evlerini bulduklarını ve 1200 lira kira ödedikten sonra eksi ikinci kattaki evlerine aynı gün yerleştiklerini söyledi. Eve geldiklerinde koltuk çok kötüymüş, televizyon yokmuş, buzdolabı çalışmıyor, kapılar kapanmıyormuş, kapıların altı şişmiş ve buzdolabı odanın içindeymiş, perdeler ve halılar yokmuş. Zaten burası depo olarak kullanılıyormuş. Derken Enes lafa giriyor, evde eksiklerin giderileceği vaadini almışlar ama bunun için yönetime bir adet anahtar vermeleri gerekiyormuş. Enes durumdan memnuniyetsizliğini dile getirirken, “Bu yaptıkları özel hayatın ihlaline girer, hem 1200 lira kira ödeyeyim hem de anahtarım başkasında olsun… Neymiş efendim eksikler giderilecekmiş… O zaman biz evdeyken gidersinler eksikleri. Bence bu uygulamanın tek sebebi öğrenciyi denetleme isteklerinden geliyor” ifadelerini kullandı.
HAYAT PAHALILIĞI YAKIYOR
Biraz da evde yaşamanın kira ve faturalar dışındaki zorluklarına değinelim istiyoruz. Türkiye’de yaşayan ve sayamayacağı kadar çok parası olmayan herkes gibi arkadaşlarımız da fiyatlardan şikayetçi. İki sene önce bir evin içini 200-300 liraya tamamen doldurabildiklerini ifade eden Enes, “Şimdi bir vileda almaya kalktık, viledanın fiyatı olmuş 100 lira, onun dışında evin diğer ufak tefek eksiklerini giderdik kiradan fazla harcama eve yapmamız gerekti” diyor. 200-300 liraya iki torba alışveriş yapabildiklerini belirten Enes, daha doğru düzgün mutfak alışverişi yapamadıklarını, hayat pahalılığı karşısında boğulduklarını söyledi.
BORCUM VAR
Emre biraz kafa hesabı yapmak istediğini söyleyerek lafa girdi. Eve çıkarken, kirayı aileleri karşılarsa eğer KYK ile geçiniriz diye düşünmüşler. “650 lira para aya vurunca günlük 20 liraya tekabül eder, bu da ne sabah yeter ne akşam yeter, dürüm ayran olmuş 20 lira” diye lafını devam ettirirken masada oturan herkes öğrenciler olarak içinde bulunduğumuz duruma sinirlenmişti. “Ben buraya 12 bin lira parayla geldim, çünkü bütün yıl çalışıp kenara o kadar koyabildim. Benim şu üç haftalık süreçte 3 bin lira param gitti, hâlâ gidiyor, abimden ve Enes’ten borç almam gerekti. Ben buraya maddi olarak çok rahat olacağımı kurgulayarak geldim, bir baktım borç sahibiyim” sözleri ise bir gencin bütün yıllık emeğinin ne kadar da karşılıksız olduğu gerçeğini karşımıza çıkarıyordu.
KİRALAR 1200-2000 LİRA ARASI
Neden durumun böyle olduğu konusuna geldiğimizde ise masadaki herkes bunun asıl sebebinin yurtlarla alakalı olduğu konusunda hemfikirdi. Yani yurtlar zaten pahalıydı, yetersizdi, odaların çok kalabalık olması ve yurtların okula uzak olması da eklenince bir öğrenci için 650-700 lira kira payı ödemek yurtta kalıp 450 lira ödemekten daha mantıklı oluyordu. En azından misafir ağırlayabilirdi, istediği saatte girip çıkabilirdi, kendine özel bir yaşam alanı vardı. Emlakçılar da bu durumun farkındaydı ve dolayısıyla 1000 lira oluyor 1200, 1500 hatta 2000… Karataş Erkek Yurdunu anımsıyoruz o esnada, 16 katlı 7 tane binadan oluşan yurt kapatılınca başladı belki de yurt sorunu çünkü. “Hem yurdumuzu kapatıyorlar hem de vay efendim biz size yurt açtık” diye öfkesini dile getiriyor Enes.
BURSLAR 1500 LİRA OLMALI
Masanın ortak talebi ise belli… İhtiyacı olan herkese burs çıkması şart ve bu burs en az 1500 lira olmalı. “Onca şirketin borçları affedilirken, fon tarafından karşılanırken devlet ihtiyaç sahibi öğrencilere ayda 1500 lira burs mu veremeyecek?”
“Madem ekonomimiz çok güçlü madem refah içindeyiz madem doların iniş çıkışları bizi etkilemez o zaman 170 dolar burs da devletin birliğine bütünlüğüne zarar vermeyecektir.” Hele de ihtiyaç sahibi üniversite öğrencilerine sağlandığı müddetçe.”
YURT BAŞVURUSUNU KAÇIRDIM, ÜNİVERSİTEYE GİDEMİYORUM!
Abdulkadir YAŞAR
Antep
Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) hukuk fakültesi 4’üncü sınıf öğrencisiyim. Bu yazıyı yazdığım 5 Ekim 2021 tarihi itibarıyla internet üzerinden üniversite ve civarı konumunda en ucuz 1+1 ev kira ücreti ortalama olarak 1500 lira. Birkaç ay içerisinde kiralar bu kadar çok artarken ben ve benim gibi birçok öğrencinin üniversite hayatında eve çıkma hayali ve ihtiyacı yok oldu. Kiraların bu kadar artması yurtlara olan talebi de artırdı ve şu an Antep’te yurtlarda boş yer olmamakla birlikte ben ve birçok arkadaşım şu an boşta kaldık. Tüm bunlar olmasa bile artan hayat pahalılığı ve vergilerin başını alıp gitmesiyle zaten zorlaşmakta olan hayat koşullarında bir öğrencinin 650 TL gibi bir miktarla okuyabilmesi imkansız. Ne yazık ki hepimizin aileleri öyle büyük miktarlarda destek olamıyorlar, aileden destek almadan geçinmek zorunda olanlar ve benim gibi hem okumak hem de ailesine destek olmak zorunda olan arkadaşlarım var. Koşullar bu kadar ağır ve bu kadar zor iken bir de barınma gibi bir problem okumaya dair tüm ümitlerimizi yerle bir etti. Gelin sizinle ufak bir hesap yapalım. 1500 liraya ucuzundan 1+1 ev buldunuz bir arkadaşınız ile o küçük eve bir şekilde sığdınız diyelim. O eve girişte 1500 TL kira, 1500 TL emlak ve 1500 TL depozito vermeniz gerekir. Yani tüm yaz çalışsanız bile paranızın büyük kısmını eve girerken harcayacaksınız ve geriye kalan paranız evin ilk ay ücretleriyle bitecektir. Peki sonraki aylar? Sonraki aylarda ise 1500 TL net gider yaklaşık 300 TL fatura ve iki kişinin erzak ücreti minumum 1200 Türk lirası. Toplam 3 bin TL yapar ve kişi başı en az 1500 TL ile üniversite hayatınızda sadece yemek yiyerek ve üniversiteye giderek yaşayabilirsiniz tabii üniversiteye ulaşım aracı ile gitmek zorunda değilseniz.
Sonuç olarak aileniz 1000 Türk lirası destek yollamadığı sürece üniversiteye gidemiyorsunuz. Aileniz asgari ücret ile geçiniyorsa ve yurt çıkmadıysa üniversite hayal oluyor sizin için. Bir çözüm yolu üretip hem çalışıp hem okumayı deneyelim diyorsunuz. Ne olacak canım bir yandan okur bir yandan çalışırsın demek kadar kolay olmuyor çünkü ülkemizde insani koşullarda çalıştırmayan, çalışana hakkettiği ücreti vermeyen çok fazla iş yeri bulunmakta. Bunların çoğu da doğru düzgün denetlenmiyor. Kendimden örnek vereyim şu an sabah 8 akşam 9 saatleri arasında çalışıyorum ve günlük kazancım 100 TL. Bu kadar saate karşılık bu kadar az ücret verilmesini geçtim hayatı yaşayacak süreniz kalmıyorken nasıl olur da okula gidip ders çalışabilirsiniz? Ne yazık ki artık ülkemizde üniversite okumak da artık bir lüks haline geldi. En temel ihtiyaçlarımızı bile bize bir lütuf gibi, lüks gibi sunup bizi yaşayamadığımız bu hayata mecbur bırakıp elimizdeki imkanları yok etmelerine göz yummamalıyız. Ben günlük 13 saat yoğun çalışma süresinden dolayı gündemi takip edemediğim için yurt başvurusunu kaçırdım. Eve çıkacak maddi durumum bulunmadığı ve eve çıksam bile kendime maddi gelir sağlayacak bir iş ile okulu aynı anda götüremeyeceğim için şu an üniversiteye gidemiyorum. Benim gibi bu imkana sahip olmayan birçok arkadaşım var. Yalnız değiliz, bir olup sesimizi duyurmamız lazım, şu anda bu imkana sahip olan arkadaşlarıma da sesleniyorum; bu koşullardan çok daha iyisini hak ediyoruz ve hak ettiğimiz koşulları bu kadar basit şekilde elimizden almalarına müsaade etmemeliyiz. Birey olarak sesimiz gür çıkmayabilir ama bir bütün olup hep birlikte bağırırsak işte o zaman hep birlikte ayakta durabilir istediğimiz koşullara erişebiliriz.