11 Ekim 2021 04:03
Son Güncellenme Tarihi: 11 Ekim 2021 20:15

Erdoğan, fiyat artışlarını yine "fırsatçıların kâr hırsı"na bağladı

AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan, kabine toplantısının ardından ekonomide pembe tablo çizdi, başta gıda olmak üzere tüketim malzemelerindeki fiyat artışlarını yine "fırsatçıların kâr hırsı"na bağladı.

Fotoğraf: Erçin Ertürk/AA

Paylaş

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, kabine toplantısının ardından açıklamalarda bulundu. "Ekonomide büyümeden ihracata, istihdamda cari fazlaya kadar aldığımız her yeni güzel haber geleceğimize daha umutla bakmamızı sağlıyor" sözleriyle pembe tablo çizme politikasını sürdüren Erdoğan başta gıda olmak üzere tüketim malzemelerindeki fiyat artışlarını yine "fırsatçıların kâr hırsı"na bağladı. Erdoğan konuşurken dolar kurunun 9 TL'ye çıkarak yeni bir tarihi rekor kırması dikkat çekti.

Cumhurbaşkanlığı Kabinesi, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan başkanlığında toplandı. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki toplantı, saat 16.00'da başladı. Toplantı yaklaşık 3 saat sürdü. Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplantının ardından açıklama yapıyor.

Erdoğan, kabine toplantısında sağlıktan eğitime, güvenlikten turizme kadar Türkiye'yi yakından ilgilendiren pek çok hususla ilgili değerlendirmeler yaptıklarını söyledi.

SURİYE'YE YÖNELİK "GEREKEN ADIMLARI ATACAĞIZ" AÇIKLAMASI

Erdoğan, Suriye'deki iki özel harekat polisinin yaşamını yitirmesi ile sonuçlanan saldırıya ilişkin, "Fırat Kalkanı Harekatı bölgesinde polislerimize yönelik son saldırı ve topraklarımızı hedef alan tacizler artık bardağı taşırmıştır" dedi. Erdoğan, "Suriye'den ülkemize yönelik terör saldırılarının kaynağı mahiyetindeki kimi yerler konusunda artık tahammülümüz kalmamıştır. Buralardan kaynaklanan tehditleri, ya oralarda etkin olan güçlerle birlikte ya da kendi imkanlarımızla bertaraf etmekte kararlıyız. En kısa sürede bu sorunların çözümü için gereken adımları atacağız" açıklamasında bulundu.

KOVİD-19'LA MÜCADELE BAŞARILIYMIŞ, BAŞARININ ARKASINDA BAŞKANLIK SİSTEMİ VARMIŞ

Toplantıda Kovid-19 salgınındaki gelişmeleri, hasta ve vefat sayılarından aşılamadaki duruma kadar ele aldıklarını belirten Erdoğan, Türkiye'nin bu küresel tehdide karşı sağlık altyapısındaki gücüyle, en iyi kriz yönetimi sergileyen ülkelerin başında geldiğini iddia etti. Erdoğan, salgının yükselmesindeki en önemli etkenlerden biri olan üretimi sürdürmeye dair kararları şu sözlerle savundu:

"Salgın döneminde üretimde kontak kapatan ülkelerin yeniden çarkları döndürmekte ne kadar zorlandığını hepimiz görüyoruz. Biz salgınla mücadelemizi üretim ve istihdamın kesintisiz sürmesi anlayışıyla yönetirken maruz kaldığımız ithamları unutmadık. Hayata geçirdiğimiz bu stratejinin ne kadar doğru olduğunu dünyada yaşanan gelişmeler teyit ediyor. Gelişmiş ülkelerdeki sorunların mal ve üretim zaafiyetinden değil, yönetim krizinden kaynaklandığı görülüyor. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi sayesinde ortaya çıkan bu başarıda emeği olan herkese teşekkür ediyorum."

Erdoğan salgının bitmediğini, tedbirlere ve aşılamaya gereken önemin verilmesi gerektiğini de ifade etti.

FİYAT ARTIŞLARINI KÂR HIRSINA BAĞLADI

Erdoğan, ekonomi ile ilgili pembe bir tablo sunmaya devam etme taktiğini sürdürdü. Başta gıda olmak üzere pek çok alandaki fiyat artışlarını kâr hırsına bağladı. Kamu işçileri ve memurlara yüksek zam yaptıklarını iddia eden Erdoğan, özel sektörün de benzer bir tutumla çalışanlarını koruyacaklarını iddia etti. Erdoğan şunları ifade etti:

"Dünyada enerji başta olmak üzere, emtia ve gıda fiyatlarında fahiş artışların yaşandığı dönemde çoğu ülke ciddi bir mal ve ürün kıtlığıyla karşı karşıyadır. Türkiye ise tedbirler ve güçlü altyapısı sayesinde bu sıkıntılara ya tamamen uzak ya da çok sınırlı olarak maruz kalmaktadır. Fiyat artışlarından dolayı sıkıntıya düşen çalışanlarımızı ve üreticilerimizi korumak için her türlü tedbiri alıyoruz. Kamu işçi ve memur sözleşmelerinde yaptığımız yüksek artışlar bu anlayışın bir yansımasıdır. Özel sektörümüzün de kendi çalışanlarını aynı şekilde koruyacak, kollayacak bir anlayışı ortaya koyacağına inanıyorum. Yaşanan istisnai durumu yüksek kâr hırsıyla yaptıkları fahiş fiyat artışlarının bahanesi halinde getirerek milletimizin mağduriyetine yol açan fırsatçıları yakından takip ediyoruz. Ekonomide büyümeden ihracata, istihdamda cari fazlaya kadar aldığımız her yeni güzel haber geleceğimize daha umutla bakmamızı sağlıyor. Ağustos ayı işsizlik rakamlarının işgücüne katılım oranı sürekli arttığı halde yatak bir seyir izlediği müşahade ediliyor. Ülkemizi yatırım, üretim, ihracat, istihdam temelleri üzerinde, cari dengemizi fazla yönünde sürekli geliştirerek büyütmeyi sürdüreceğiz. Bundan sonra Türkiye ekonomik olarak her geçen gün çok daha güçlenecektir."

ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞININ İSMİ DEĞİŞİYOR

İklim değişikliğine yönelik planlarını ve Paris İklim Anlaşması'na dair çalışmaları "Yeşil Kalkınma devrimi" tanımlamasıyla aktaran Erdoğan,  Çevre ve Şehircilik Bakanlığının adını, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı olarak değiştirdiklerini açıkladı.

"Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızın ismini Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı olarak değiştiriyoruz" diyen Erdoğan bakanlık bünyesinde İklim Değişikliği ve Koordinasyon birimi kurulacağını belirtti.

GÖÇ İDARESİ, BAŞKANLIK OLUYOR

Erdoğan bir diğer kurumsal değişikliği de göç konusunda yaptıklarını belirterek, İçişleri Bakanlığına bağlı Göç İdaresi Genel Müdürlüğünü, Göç İdaresi Başkanlığına yükselttiklerini belirtti.

Erdoğan'ın göçle ilgili konuşması şu şekildeydi:

"Dünyada ve bölgemizde yaşanan gelişmeler artık bu tabloyu aynı esneklikte devam ettirebilmemize imkan sağlamamaktadır. Son 5 yılda 2 milyon 350 bin kişiyi ülkemize giriş yapmadan sınırda engelledik. Sınırlarımız içinde yakaladığımız düzensiz göçmen sayısı da 1 milyon 300 bini geçti. Bunların bir kısmı kendiliğinde geri dönerken 286 binini de biz sınır dışı ettik. Bu göçmenlerin tamamına yakınının hedefinin Avrupa'ya gitmek olduğunun altını çizmemiz gerekmektedir. Türkiye'nin bu kapsamlı sınır güvenliği ve göç politikasıyla Avrupa'nın üstesinden gelemeyeceği göçmen akınının üstesinden gelmiştir. Sözler tam manasıyla yerine getirilmemiş olsa da, meselenin maddi olarak çözülemeyeceği noktasına geldiğini herkes kabul etmelidir. Göçmenlerin hedeflediği ülkelerden daha fazla sorumluluk bekliyoruz. Uyum stratejilerimizi belirledik ve gereken adımlarımızı atmaya başladık, gerisi sığınmacıların hedefi olan yerlerin sorunudur. Tüm tarafları kucaklayan bir program geliştirilmediği sürece bu sorunun çözümünün mümkün olmadığını biliyoruz. Türkiye'nin atılacak adımlara destek sağlayacağından kimsenin şüphesi olmasın."

FAHİŞ FİYAT TARTIŞMASI

İktidar, artan gıda fiyatlarının sorumlusunun zincir marketlerin fahiş fiyat politikası olduğu yönündeki propagandasını güçlendirmek adına Tarım Kredi Kooperatifi Mağazalarını devreye sokmuş ve sayılarının artacağını duyurmuştu. Eşi ve kızıyla birlikte bu mağazalardan alışveriş yapıp "Fiyat gayet uygun" diyen Tayyip Erdoğan'ın reklam girişimi, fiyatların zincir marketlerden daha yüksek olduğunun anlaşılmasıyla fiyaskoya dönmüştü.

Erdoğan, son aylarda başta gıda olmak üzere tüketim malzemelerindeki fiyat artışlarını, perakende sektörünün "kâr hırsı" ile açıklıyor ve neredeyse tüm konuşmalarında, ekonomiye dair eleştirileri bu açıklamalarla yanıtlıyor. Perakende sektörü ve zincir market temsilcileri ise pandemi sürecinde kârlarının eski yıllara göre düştüğünü ifade ederek, ekonomideki kötü gidişatın ve zamların günah keçisi ilan edilmelerine tepki gösteriyor.

(HABER MERKEZİ)

{{444793}}

ÖNCEKİ HABER

Antep’te eksi ikinci katta 1200 lira kiraya barınma

SONRAKİ HABER

ABD'li yetkililer Katar'da Taliban temsilcileriyle yüz yüze görüştü

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa