11 Ekim 2021 07:19

Sokağa çıkma yasakları döneminde öldürülen çocukların dosyası faili meçhul bırakılıyor

Diyarbakır, Şırnak, Hakkari ve Mardin'de 2015-2016 yılları arasında ilan edilen sokağa çıkma yasakları döneminde yaşamını yitiren çocukların ölümlerine ilişkin dosyalar bir bir kapatılıyor.

Sokağa çıkma yasağı döneminde yaşamını yitiren çocuklar | Fotoğraflar & Kolaj: MA

GÜNCEL BÖLGE

Paylaş

Sokağa çıkma yasakları sırasında öldürülen çocukların dosyaları ya "faili meçhul" bırakılıyor ya da "takipsizlik" kararı veriliyor. 14 yaşındaki Cihat Morgül de "terör örgütü üyeliği" iddiasıyla dosyası kapatılan çocuklar listesine eklendi.

Mezopotamya Ajansından (MA) Gökhan Altay'ın haberine göre; Diyarbakır, Şırnak, Hakkari ve Mardin'de 2015-2016 yılları arasında ilan edilen sokağa çıkma yasakları döneminde yaşamını yitiren çocukların ölümlerine ilişkin başlatılan soruşturma dosyaları bir bir kapatılıyor. "Kovuşturmaya yer yoktur" kararıyla kapatılan dosyalarda, çocukların "terör örgütü üyesi" olduğu iddia ediliyor. "Daimi arama kararı" verilerek rafa kaldırılan dosyalarda ise, "Yapılan tüm araştırmalara rağmen faillerin tespit edilemediği" ileri sürülüyor. Kararlara karşı yapılan başvurular da genelde üst mahkemeler tarafından "hukuka uygun" gerekçesiyle reddediliyor.

CEMİLE, ROZERİN, FATMA...

Cizre'de evinin önünde vurulan ve cenazesi 2 gün derin dondurucuda saklanan 10 yaşındaki Cemile Cağırga, Bünyamin İrci (14), Selman Ağar (9), Hakkı Külte (13), cenazesi 20 gün sonra bulunan Fatma Elarslan (13), Hüseyin Ertene (16), Mehmet Mete (10), Rozerin Çukur (17) ve Aydın Mete (17) adlı çocuklar dosyaları kapatılan ve "failleri bulunamayan" isimlerden sadece birkaçı. Dosyası kapatılan çoçukların isimlerine en son Sur'daki yasak sırasında hayatını kaybeden 14 yaşındaki Cihat Morgül eklendi.

CENAZESİ 3 KEZ DEFNEDİLDİ

Sur'un Fatihpaşa Mahallesi'nin Üçük sokağında yaşayan ortaokul son sınıf öğrencisi Morgül, yasağın devam ettiği 2016 yılını şubat ayında yaşamını yitirdi. Çatışmaların devam etmesi nedeniyle Morgül'ün cenazesı yasak olan mahalleden çıkarılamadı ve Sur'da defnedildi. Daha sonra gömüldüğü yerden çıkarılan cenaze, Gaziantep Adli Tıp morguna götürüldü. Orada bir süre bekletildikten sonra DNA eşleşme sonuçları beklenmeden bu kez Gaziantep Belediye Mezarlığı’nda toprağa verildi. DNA eşleşmesinin ardından ise Morgül'ün cenazesi Diyarbakır Yeniköy Mezarlığı’na getirilerek, üçüncü kez toprağa verildi.

"DELİLSİZ" TAKİPSİZLİK

Morgül'ün ölümüne ilişkin başlatılan soruşturmada "kovuşturmaya yer yoktur" kararı verildi. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından verilen karara, Morgül'ün "güvenlik güçlerine karşı silahlı eylemde bulunduğu" gerekçe gösterildi. Ancak söz konusu "silahlı eyleme" dair herhangi somut bir delilin olmaması dikkati çekti. "Takipsizlik" kararına yapılan itirazlar da reddedildi.

DOSYA AYM'DE

Aileye hukuki destek sunan İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi avukatları, bunun üzerine Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) başvurdu. Başvuru dilekçesinde, Morgül'ün "terör örgütü üyeliğine" ve "silahlı eyleme katıldığına" dair herhangi bir belge ve bilginin mevcut olmadığı belirtildi. Başvuruda, ölüme ilişkin etkili soruşturma yürütülmediğine vurgu yapılarak, gerekli araştırmanın yapılması talep edildi.

"TERÖR ÖRGÜTÜ ÜYELİĞİ" GEREKÇESİ

Avukatlar, AYM başvurusunun yanı sıra İçişleri Bakanlığı hakkında Diyarbakır İdare Mahkemesi'ne başvuru yaptı. Başvuruyu inceleyen 1'inci İdare Mahkemesi, başvuruyu reddetti. Kararda, Morgül'e ilişkin yayımlanan haberler ve 3 Mart 2016'da teslim olduğu belirtilen E.Ö. adlı kişinin Morgül'ü "terör örgütü üyesi" olarak göstermesi gerekçe gösterildi. Ölüm olayının meydana geliş şeklinin ve failinin belirsiz olduğu iddia edilen kararda, Yekineyên Parastina Sivîl (YPS) tarafından Sur'da yaşamını yitirenlere ilişkin açıklanan listede Morgül'ün isminin geçmesi de redde gerekçe gösterildi.

İdare Mahkemesi'nin verdiği karar, Gaziantep Bölge İdare Mahkemesi tarafından "hukuka uygun" görüldü. Avukatlar, itirazın reddedilmesi üzerine Danıştay'a başvurdu. (Diyarbakır/MA)