5 dakikada sağlık, 3 dakikada adalet

19 yıllık AKP zihniyetinin bu toplumu getirdiği yer burası. Sağlıkta Dönüşüm Projesi adı altında sağlığı ticari bir alana getiren bu zihniyet; kamu hastanelerini bile işletmeye, hastaları da müşteriye çevirdi. Bir hastanın, örneğin Tepecik EA Hastanesinde muayene olup, verilen reçeteyi eczaneden almasının karşılığında, cebinden en az 20 lira çıkıyor. Seçimlerde aldığı oyların önemli bir kısmını sağlıktaki göreceli iyilik halinden olduğunu bilen AKP, hastaların muayene kalitesini arttırmasa da onların hekime ve ilaca erişimini kolaylaştırdı.

2002 yılında tüm Türkiye’de, bir yıllık poliklinik sayısı nüfusun 1.9 katı iken, bu sayı 2018’de 8.3 katına çıktı. Bu tamamen AKP’nin kışkırtılmış sağlık sisteminin alandaki yansımasıydı. 4 katından fazla olan bu artışı karşılayacak bina ve hekim alt yapısı olmayınca, sistemin çökmemesi için hekimlere performans rüşveti icat edildi. Böylece hekim ne kadar çok hasta bakarsa o kadar çok maaş alacaktı. Artık muayene yoktu, hastaya bakmak yeterliydi.

Hekimler, maaşı gibi emekliliğe yansımasa da halinden şikayet etse de eline geçen para nedeni ile bu ayıba ortak olmuştu. TTB ve Tabip Odaları itiraz etse de eylem yapsa da sonuç değişmiyordu. Hekim kerhen memnundu. Halk ise bir günde, isterse aynı uzmanlık dalında 3 hekime bile muayene olmanın ve inanılmaz ilaç tüketmenin keyfini yaşıyordu.

Bakanlık, 2017 yılında eğitim hastanelerinde muayenelerde randevu sistemine bir yenilik getirerek, isteyen hekime her 10 dakikaya 2 hasta randevusu verme şansı(!) getirdi. Sistem gayet güzel gidiyordu. Bölücü TTB ve Tabip Odaları bu duruma karşı çıksa da oy ve para AKP’ye tahvil oluyordu. Şimdi ise sağlık bakanlığı yüzsüzlüğü iyice ele alarak tüm Türkiye’de muayene sürelerini 5 dakikaya düşürdüğünü açıkladı. Bu süre, insan haklarına da hasta haklarına da, hekimin meslek onuruna da hakaret.

Dünya Tabipleri Birliği, TTB ve uzmanlık derneklerinin muayene süreleri ile ilgili görüşü; bir hasta için en az 15 dakikanın ayrılması gerektiği. Muayene sürelerinin 5 dakika olması, hekimin tanı ve tedavide daha fazla hata yapmasına yol açar. Bu durum hekimin daha fazla tetkik istemesi sonucunu doğurur. Muayenesi yapılmayan hasta, mutsuzluğunun ve bu durumun sebebi olarak hekimi ve sağlık çalışanını görecek. Bu nedenle sağlık çalışanına şiddet daha da artacak. Bu kabul edilemez duruma, toplumun bütünüyle karşı çıkması gerekir. Sadece sağlık örgütleri değil, halktan yana siyasi partilerin, emekten yana sendikaların, insan hakları örgütlerinin de topluma önderlik yaparak, halkı aydınlatması gerekir.

15 Ekim Cuma günü Diyarbakır’da Dr. Şeyhmus Gökalp’in duruşmasına katıldık. İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa Batman ve diğer illerden gelen elli kişiye yakın hekim arkadaş destek için oradaydık. Yaklaşık 10 dakikada adliyenin içine girebildik. Duruşma salonuna girip oturmaya başladık, henüz 3 dakika olmamıştı ki duruşmanın 19 Kasım’a ertelendiğini hakimden duyduk. Cübbesini bile giymeyen, sanık olarak cezalanmasını istediği Şeyhmus’un gözüne bile bakmaya cesaret edemeyen savcı sanığın cezalanması isteğinde ısrar ediyordu. Aynı mahkeme heyetinin karşısında yalancı tanıklık yaptığını söyleyen şahsın beyanlarını görmeyen ya da görmek istemeyen bir savcı.

İşte AKP’nin ülkeyi getirdiği durum bu. 5 dakikada Sağlık, 3 dakikada ısmarlama Adalet. Ülkenin her yanı yangın yeri. Haksızlık diz boyu. Yine, TTB önceki başkanlarından Opr. Dr. Selim Ölçer’in Diyarbakır’da 2.5 yıl hapis cezası aldığını öğrendik. Suçu ne biliyor musunuz? Belediyenin kurduğu Sarmaşık isimli derneğin yöneticisi olmak. Bu dernek hangi amaçla kurulmuş? Yoksullara ve öğrencilere yardım etmek için. Dava 11 yıl önce açılmış, sanıklar içinde MÜSİAD ve AKP’li kişiler de var. Bu kişilerin dosyası ayrılmış. Selim ağabey 11 yıl önce ifade vermiş. Bir daha ses seda yok ama geçen hafta mahkeme hapis cezası kararını vermiş. 74 yaşında, bu ülkeye hekim ve aydın olarak yıllarını vermiş, tanıdığım en naif insan, Türk ve Kürt halklarının barış içinde bir arada yaşaması için hâlâ çaba gösteren Selim abi, bu cezayı asla hakketmiyor. Bu cezalar tesadüfi değil, özel olarak seçiliyor ve veriliyor.

Bu haksızlığa karşı da mücadelemiz sürecek. Selim Ölçer ağabeyimiz de Şeyhmuz Gökalp kardeşimiz de onurumuzdur. Yine bu halkın sağlıklı yaşamı için verilen mücadele de onurumuzdur. Sağlıkla kalın.