Bir annenin feryadı: Devlet çocuklarımı almasın benden

Elif Ekin SALTIK

Bundan 4 yıl önce yine Ekmek ve Gül (Nazlı yeni bir yaşam kuruyor) ve Evrensel’de ("Artık şiddet yok; tek isteğim ayaklarımın üstünde durmak") duyurmuştuk Nazlı’nın sesini. Şiddet gördüğü için eşinden ayrılan, 2 çocuğu ile yeni bir yaşam kurmaya çalışan Nazlı, Esenyurt’ta yaşadığı bodrum katta ev eksenli çalışarak, biraz da arkadaşlarının, komşularının yardımıyla geçinmeye çalışıyordu. Geçen 4 yıl içinde maddi imkansızlıklar daha da katlanılmaz hale gelince “Ablam” dediği bir yakını onu yanına, Samsun’a çağırmış ve Nazlı çocuklarını alıp Esenuyurt’taki evinden ayrılmış.

Şimdi ise çocuklarının babasının velayet davası açtığını anlatıyor Nazlı, Dava sebebiyle çok stresli olduğunu dile getiren Nazlı, çocuklarını tekrar bir şiddet ortamına asla vermeyeceğini belirtiyor. Adli yardım üzerinden davası için bir avukat atandığını, avukatın şu an dosyaları incelediğini söyleyen Nazlı devam ediyor: “25 Ekim’de duruşma var. Avukat ‘Babası olarak görme hakkı olur ama velayet olarak sende kalmasını ümit ediyorum’ diyor.”

"NAFAKA VERMEMEK İÇİN SİGORTALI ÇALIŞMIYOR"

Çocuklarının babasının nafaka verip vermediğini soruyorum; “Nafaka vermemek için sigortalı çalışmıyor. Ben boşanabilmek için kendime nafaka istememiştim, çocuklar için istemiştim. Devlet 600 lira nafaka bağladı ama onu da hiç vermedi. Nafaka davası açtım” diyerek cevap veriyor. Çocuklarının ayrılıktan sonra babalarını bir kere gördüğünü, o görüşmeye de zorla gittiklerini anlatan Nazlı, “Çocuklar babayı istemiyor, soy ismini dahi kullanmak istemiyorlar” diyor.

"ÇOCUKLARLA GÖRÜŞMEK İSTEMİYORDU, ŞİMDİ BU DAVA NİYE?"

Velayet davasının açıldığını da tesadüf öğrendiğini söyleyen Nazlı nasıl öğrendiğini şöyle anlatıyor: “Bir gece e-Devlet’e girdim. Dosyalara falan bakarken bir baktım velayet davası açmış bana. Davayı orada öğrendim, bana haber bile vermedi. Sonra aradım, kavga ettik. ‘Bana söyleyebilirdin dava açtığını’ dedim. Bunun üzerine ‘Seni pavyona satacağım’ dedi. Hiç duymadığım hakaretleri etti. Yanımda arkadaşım da vardı o da hepsini duydu. Ben onu arayıp çocukları görmek istiyorsan görüştüreyim dediğimde ‘Çocukları görmek istemiyorum’ diyordu. Madem istemiyordu şimdi niye velayet davası açtı. Niye beni süründürüyor” diye konuşuyor.

"BELKİ DÖRT DÖRTLÜK BAKAMIYORUM AMA…"

Tek isteğim çocuklarımla mutlu olmak diyen Nazlı düzenli bir işte çalışmak istediğini de dile getiriyor. 9 aydır Vezirköprü’de pek çok iş başvurusu yaptığını ancak iş çıkmadığını dile getiren Nazlı, “Bura ufak bir yer. Burada doğru düğün iş şansı yok, evi, arabası, dükkanı olan insanlar oturuyor burada” diyor. Nazlı sözlerini ise şu çağrıyla tamamlıyor: “Devlet çocuklarımı almasın benden. Ben 6 yıldır ayrıyım, baba yüzü, eş yüzü görmedim. Bir anneden evlatlarını ayırmasınlar. Tamam şu an dört dörtlük bakamıyorum, mesela benden bilgisayar istiyorlar alamıyorum. Ama ben onlara alın terimle, tertemiz bir ekmek yediriyorum.”

"TEMİZLİK İŞİNE GİDEREK, BAŞÖRTÜ YAPARAK KİRAMI DENKLEŞTİRİYORUM"

Nazlı İstanbul’da kirasını ödeyemediği için evden çıkartıldığını söyleyerek 9 ay önce Samsun’a taşınma sürecini ve nasıl geçindiğini de şöyle anlatıyor: Kirayı ödeyemedim, kimsem yoktu, bunalımım da vardı. Manevi bir ablam var sağ olsun, ‘Kızım gel, benim de eşim yok gül gibi yaşarız, birlikte geçiniriz’ dedi. Eşyalarımı taşımak için kamyon falan bulamadım, ev sahibi de el koydu sonra zaten kirayı veremediğim için. Bir iğne almadan Samsun’a geldim. Eskiden de ailem diye bir şey yoktu, şimdi de yok. Kiraya çıktım şimdi. Ev işlerine giriyorum burada. Okul açıldı çocuklara kıyafet bile alamadım. Durumum zaten ortada. Mutfak masrafı desen, ablam yapıyor getiriyor, o yardım ediyor. Gündüzleri de ondayız, fatura masrafımız da çok olmuyor. Eve yatmadan yatmaya geliyoruz. Temizlik işi dışında ilik yapıyorum, başörtü yapıyorum, kiramı da o şekilde denkleştirmeye çalışıyorum.”