EMEP Genel Başkanı Ercüment Akdeniz: Zamlar durmuyorsa halk neden dursun

Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, partisinin Elâzığ il örgütü tarafından düzenlenen, ‘’Türkiye nereye gidiyor, ne yapmalı?​’’ halk toplantısına katıldı. Bari kafede düzenlenen buluşmaya gençler, kadınlar ve siyasi parti ve sendika temsilcileri katıldı. Her şeye zam üstüne zam geldiğine dikkat çeken Akdeniz, “Halkın seçimi bekleyecek dermanı yok. Zamlar durmuyorsa halk neden dursun” dedi.  

"EMEKLİLERE RAHAT NEFES YOK"

Elâzığ’da Hozat Garaj’ında emekli olduğu halde ayakkabı boyacılığı yapan bir kişiyle sohbet ettiğini anlatan Akdeniz, “Niye, yetmiyor mu? diye sorunca borç yükünün olduğunu söyledi. Bu her yerde karşılaştığımız sorunlar. Türkiye'deki emekliler artık emekli hayatı yaşamıyor, çünkü geçinemediği için ikinci bir iş yapmak zorunda kalıyor” dedi. 

"PATRONLARIN ESİR ALDIĞI KENT"

Son dönemde iş cinayetlerinde ölen insanların 60’lı 70’li yaşlarda olduğuna dikkat çeken Akdeniz, “Türkiye'deki emekli insanları bu hayata mahkum ettiler, bir ömür çalışacaksın, bir ömür vergi ödeyeceksin ama rahat bir nefes, bir emeklilik yaşayamayacaksın. 21. yüzyılda dünyada kapitalizmin, Türkiye’de AKP’nin insanlığı getirdiği yer burası. Elâzığ’da organize sanayi bölgesinde işçiler çalışıyor ama bir tane sendikalı iş yeri yok! Özel sektörde adeta patronların esir aldığı emek kenti Elâzığ. Bu cendereyi hep beraber kırmamız gerekiyor” dedi. 

"ÜLKE BETONA GÖMÜLDÜ, İNSANLAR BAŞINI SOKACAK EV BULAMIYOR"

Ev kiralarının fırladığını dile getiren Akdeniz, “İstanbul zaten uçmuş, Malatya uçmuş, öğrenciler yurt bulamıyor, ev bulamıyor. 4 kişilik bir öğrenci grubu bir evde yaşıyor, kiraya çıkmışlar, geçen yıl 2 bin lira olan ev bu yıl 4 bin 600 lira, o evi terk ediyorlar ve bir bodrum kata yerleşiyorlar. Ülkeyi bu hale getirdiler, peki bu nasıl oluyor? 19 yıl boyunca bina yapmakla, beton dökmekle övünen iktidar var. Memleketin her tarafını yeşilden betona çevirdiler. Siz bu kadar beton yaptınız peki gençlere neden devlet yurtları yapmadınız? Çünkü bunlar konut, barınak üretmiyor, bunlar meta üretiyor. İstanbul’da 100 binlerce boş daire var ve 100 binlerce insan başını koyacak bir çatı bulamıyor. Bu nasıl bir yaman çelişkidir. Bu sistemi kabul etmeyeceğiz, bu sistemi değiştireceğiz, buna mecbur değiliz. 

Akdeniz konuşmasına şöyle devam etti: “Elâzığ’da deprem olmuş, sosyal destek olması lazım, yardımların yapılması lazım, depremzedeye karşılıksız kredi sağlanması lazım. Ancak vatandaş kendi binasında daire alamıyor, üstüne para koymak zorunda, koyamayınca evini satmak zorunda, kentin kenar bölgelerine taşınmak zorunda. Bu manzarayla karşılaşıyoruz Elâzığ’da” dedi. 

TÜRBÜLANSA GİRDİK, UÇAK DÜŞTÜ DÜŞECEK! 

Tohuma, gübreye, mazota, doğalgaza, elektriğe ve temel gıda ürünlerine üst üste gelen zamlara dikkat çeken Akdeniz, ‘’Mazota ikinci zam geldi, bugün köylü kan ağlıyor. Şimdi bir gözümüz dolarda, euroda, 8 günde 8 rekor kırdı. Türk lirası hızla eriyor. Şimdi ne olacak? Perşembe günü faiz oranları açıklanacak bakalım indirim yapacaklar mı yapmayacaklar mı? Ama yüksek enflasyon yağmuru devam ediyor. Zamlara ilişkin çok şey söyleyebiliriz, doğalgaza kaç tane zam geldi, mazota, benzine gelen zamlar, kömüre gelen zamlar, elektriğe gelen zamlar bu kış nasıl geçecek? Böyle bir türbülansa girdik şu an uçak düştü düşecek” dedi.

HALKIN BİR BUÇUK YIL BEKLEYECEK DERMANI YOK

“Zamlar durmuyorsa halk neden dursun” diyen Akdeniz, gazetemiz Evrensel’de yer alan haberleri  göstererek, “Türkiye’de iki fotoğraf var, bir tanesi İstanbul Ataşehir’de çöpten beslenen insanların iş yerlerine baskın yapılıyor.  O çöpü toplamayı bile çok görüyorlar insanlara. Onlardan bir tanesi bir anne çocuklarına ekmek götürmek için çekçek arabasıyla çöp topluyor. İşte Türkiye’nin tablosu bu! Bir diğer fotoğraf da İzmir’den, ekmek bulamayan insanlar yemek kuyruğunda! Bu hale getirdiler ülkeyi. Bu halkın bir buçuk yıl daha bekleyecek dermanı yok. Bu yüzden biz diyoruz ki bekleme harekete geç, bu gezilerimizin bu toplantılarımızın asıl nedeni budur. Halk siyasetin sahnesine oturacak, işçi sınıfı ve emekçiler siyasetin sahnesine oturacaklar. Peki nasıl yapacaklar? Protesto edecekler, el ele verecekler, köylülerle işçilerle bir miting yapacaklar, bunu hep birlikte örgütleyelim” dedi. 

BURJUVA İTTİFAKLARA MECBUR DEĞİLİZ

Ülkenin iki kutuplu burjuva ittifakına sıkıştığını ancak bunlara mecbur olmadıklarını ve bu yüzden üçüncü bir blok çağrısı yaptıklarını söyleyen Akdeniz, “Çünkü birisinin ne olduğu belli, bunlar demir yumruğuyla ülkeyi yönetmek istiyorlar, çıkardığı yasalarla, gece kararnameleriyle adım adım ülkeyi faşist bir rotaya doğru sokuyorlar. Diğeri de sağ partilerle birlikte bir restorasyon projesidir. Bunun durdurulması lazım. Kadınıyla erkeğiyle omuz omuza bu sermaye düzenini tersine çevirebilirsek kadınların da, ezilenlerin de, Kürt’lerin de, işçi sınıfının da nefes alabileceği demokratik bir ülkeyi hep beraber yaratabiliriz” dedi. (Elâzığ/EVRENSEL)