20 Ekim 2021 08:45
/
Güncelleme: 11:42

Meslek liseliler sömürü çarklarının arasına itiliyor

Staj gördüğüm atölyede toplam üç öğrenciyiz, biz girdikten sonra bazı işçileri çıkardılar, ben bunun sebebini biliyorum, biz geldik çünkü patronlara daha az maliyetli oluyoruz.

Meslek liseliler sömürü çarklarının arasına itiliyor

Fotoğraf: Pixabay

Kerem SEZGİN

Mesleki Eğitim Lisesi

Antep

Ben Antep’te Mesleki Eğitim Lisesinde okuyan Kerem Sezgin, geçtiğimiz günlerde bir arkadaşımın bana atığı bir fotoğraftan bahsetmek istiyorum sizlere. Fotoğrafta Gaziantep Büyükşehir Belediyesinin otobüs duraklarına yapıştırdığı bir afiş vardı, afişin içeriğinden bahsedeyim size: afiş Mesleki Eğitim öğrencileri ile ilgili, kocaman harfler ile “geleceğin ustalarını arıyoruz” yazıyor. Hemen ardından öğrencileri için verdikleri teşviklerden bahsediyor şöyle sıralıyorlar; lise diploması, 181 ayrı meslek kolu, dört gün iş bir gün okul, sağlık sigortası, 767 TL net maaş diye sırayla yazmışlar fakat bu yazılanlara bir de benim çerçevemden bakın.

MESLEK LİSELİLER: UCUZ İŞGÜCÜ ORDUSU

Ben sanayide bir atölye de stajımı görüyorum, haftada beş gün çalışıp bir gün okula gidiyorum normal de dört gün olmasına rağmen zorunlu olarak beş gün gidiyorum. Perşembe günleri okula gidiyoruz, sınıf mevcudumuz sekiz kişi ama okula gelen sadece iki kişiyiz. Çoğu arkadaşımın patronları okula gitmelerine izin vermiyorlar. Okula gelseler dahi, ders niteliğinde hiçbir şey görmüyoruz, 3 haftadır Atatürkçülük dersinde istiklal marşı ezberleme konusunu görüyoruz. Ben bunu 4. sınıfta ezberlemiştim, yani okulda gördüğümüz dersin niteliği ilkokul seviyesinde. Ben üniversite hayali kuruyorum fakat aldığımız eğitimin niteliğiyle üniversite kazanmamın şansı yok. Şimdi kendi kendime, “Keşke zamanı geriye alsam da Anadolu lisesine gitseydim” diyorum çünkü en azından orada öğrenciler üniversite sınavında sorumlu oldukları derslerin eğitimini alıyor, onların da nitelikli bilimsel ders aldıklarını söyleyemeyiz ama onların durumları en azından bizim durumumuzdan daha iyi. Staj gördüğüm atölyede toplam üç öğrenciyiz, biz girdikten sonra bazı işçilerin işine son verildi, ben bunun sebebini biliyorum, biz geldik çünkü patronlara daha az maliyetli oluyoruz. Normal bir işçi çalıştırsa sigortasını yapmak zorunda, ücreti en az asgari ücret olacak, yol ve yemek masraflarını karşılamak zorunda kalacak ama bizi çalıştırırsa sigorta derdi yok, hem daha fazla işçisi olacak hem de daha az maliyetli olacak.

“ÇALIŞIP KAZANDIĞIMIZ PARANIN YARISI YEMEĞE GİDİYOR”

Biz ilk girdiğimiz de yol ve yemek masraflarımız bize aitti, servis vardı ancak servisin istikametine ulaşabilmek için yarım saat yürüyordum işten döndüğümüzde de aynı sorun ile karşılaşıyordum, yani her gün işe gidip gelebilmek için 1 saat yürüyordum. Sonrasında bu durumu konuşunca yol ve yemek masrafımız için ücret aldık servis durağına gitmek için otobüse binmeye başladım. Normalde bu masrafların şirket tarafından giderilmesi gerekiyor ama yapmıyorlardı. Şimdi ise günlük 15 lira yemek parası veriyorlar tek kahvaltı yapıyoruz para bitiyor.  Günde 10 saat çalışıyoruz, verdikleri para kahvaltı yaptığımızda bitiyor, ondan sonra yemek yediğimizde para cebimizden gidiyor. Haftalık 360 liraya çalışıyoruz çalışıp kazandığımız paranın yarısı yemeğe gidiyor, ne anladık bu işten?

SÖMÜRÜ VE ŞİDDETİN ORTASINDA GEÇİM DERDİ

Benim sigortam yok geçtiğimiz günlerde Giresun ve İskenderun’a çalışmaya gittik, benim başıma bir şey gelse hesabını kim verecek? Bu kadar şeyin üzerine bir de şiddet, hakaret görüyor stajyer öğrenciler, geçtiğimiz günlerde yanımızda staj gören 9. sınıf öğrencisi arkadaşımı patron ve ustalar dövmüşler, sebep olarak da çok konuştuğunu söylüyorlar. Konuştuğu için insan dövüyorlar bu nasıl zihniyettir. Bazı sınıf arkadaşlarım bu tür olayların daha fazla yaşandığından bahsediyor, çok daha zorlu şartlar altında çalıştıklarını anlatıyorlar. Bu kadar zorluğun üstesinden gelemediğimiz gibi bunların üstüne katbekat zor olan geçim sıkıntısı geliyor. Artık ek iş yapmaya başladım, cumartesi günleri sanayiden çıktıktan sonra çalışmaya başka bir yere gidiyorum, bir pazar tatilim vardı artık o da kalmadı. Üstüme başıma kıyafet alamıyorum, ayakkabım yoktu zor zekât aldım onu da. Aile de benimle birlikte 3 kişi çalışıyor ama geçinemiyoruz. Gücümüz yetmiyor masraflara. Bizlerin porsiyonu küçüldükçe küçülüyor ama bizi bu yoksulluğa itenlerin porsiyonları sürekli büyüyor. Biz mesleki eğitim lisesi öğrencileri olarak bu kadar zorlu şartlar altında öğrencilik yapıyoruz, buna öğrencilik denirse tabii. Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin ise afişler yaptırıp “billboard”lara asarak öğrencileri bu sömürü çarkının arasına girmeye teşvik ediyor. Patronların ucuz işçi açlığını biz öğrenciler ile doyurmaya çalışıyor.

Evrensel'i Takip Et