20 Ekim 2021 13:30

İmzalar Eğitim Fakültesinde de elden ele dolaşıyor!

Sadece bu imza değil, genel olarak yaşanacak sorunlar karşısında haklarımızı kazanmak için örgütlü hareket etmek gerekiyor.

Paylaş

Berat ŞAN

Hacettepe Üniversitesi

 

Yüz yüze eğitimin başlangıcı benim gibi ikinci sınıf öğrencilerinin ilk kez kampüse geldiği bir döneme denk geldi. Barınma büyük bir sorun olduğundan ben ve aynı dönemden arkadaşlarım ilk günleri ya okul yurdunun boş yataklarını kapabilmek için sıralarda ya da KYK çıkmadığı için uyguna yurt bulma arayışıyla geçirdik. Okul yurdunda yer bulmak neredeyse imkânsız. Fiyatları oldukça yüksek özel yurtlar ya da belediyenin sağladığı kampüse uzak ve içeriği öğrenci yurdu açısından birçok eksikle dolu yurtlardan başka bir şans kalmıyor. Birçok kişi için geçerli olan bu sorun üzerine, arkadaşlarımızla bir araya gelip rektörlük ve barınma birimlerine bağlı yurtlara dilekçeler yazdık ancak cevap veren dahi olmadı. Yurt müdürü kapısını öğrencilere açmaz durumda. Rektörlüğe ulaşmak ise mümkün değil. Aynı zamanda fakülte dekanı veya bölüm başkanları da rektörlük kararlarının sadece uygulayıcısı bir konumda. Önceki dönemden arkadaşlardan, öğrencilerin hem yüksek fiyatlar hem de diğer sorunları karşında bir araya gelebildiğini duymak bizleri şaşırttı. Çünkü bizim gördüğümüz, birçok öğrencinin yaşadığı sorunlardan şikâyetçi olduğu ama bunun karşısında hakkını arayacak yolların kapalı olduğu bir üniversite yaşantısıydı. Bununla birlikte kantin fiyatlarının oldukça yüksek olduğu, benim fakültem açısından derslik sayısının oldukça düşük olduğu, barınma sorunun çok yüksek olduğu bir üniversite şeması var.

OKUL ÖDENEĞİ KİM İÇİN KULLANILIYOR?

Eğitim Fakültesi öğrencilerinin genel olarak yaşadığı derslik sorunu bu sene daha çarpıcı bir durumda. Pandemi önlemlerinin alınmadığı, Yıldız Amfi’den Edebiyat Fakültesine derslik kapmaya çalıştığımız bir durum var. Kalabalık sınıflar fakülte öğrencilerine ait bir ders alanı, kantin vs. gibi ihtiyaçların önüne geçer durumda. Kampüs içerisinde yapılan Eğitim Fakültesinin yeni binasının inşaatı 4 yıldan uzun süredir sürüyormuş. Bu da şunu akla getiriyor, bizler bu sorunları yaşarken okul ödeneği ne için kullanılıyor? Bilimsel bir eğitim koşullarını hazırlamak mı, barınma ihtiyacımızı çözmek mi yoksa ihale yoluyla bu ödeneği döndürmek için mi? Gördüğümüz kadarıyla sonuncusu. Yapılan milyon liralık parklar, banka anlaşmaları veya işletme ihaleleri oldukça yüksek kazançlar getiriyor.

YAN YANA GELMENİN BİR ARACI OLARAK İMZA KAMPANYASI

Ancak bizler bunun için bu üniversiteye gelmedik. Bu nedenle Hacettepe Üniversitesi öğrencilerinin başlattığı, yurt eksikliği ve kampüs içerisindeki zamlar karşısında yürütülen imza kampanyası sınıfımızda hızlıca karşılık buldu. Yalnızca imzayı sınıfta toplamakla yetinmedik, üst sınıftan arkadaşlarımızla birlikte birinci sınıflar içerisinde de bu imzayı duyurmaya çalıştık. İmzayı toplamak için bir araya geldiğimiz arkadaşlarla önümüzdeki süreçte düzenli olarak bir araya geldiğimiz, fakültenin diğer bölümlerine de imzayı ulaştıracağımız tartışmalar yürütüyoruz. Burada önemli gördüğümüz şey bir araya geldiğimiz talebi kazanabilmek için fakültemizden ne çıkarabileceğimiz. Çünkü atanmış bir rektörün, bizim taleplerimiz bunlar deyince hemen kabul etmeyeceği genel olarak tartışılıyor. Bu nedenle de sadece bu imza değil, genel olarak yaşanacak sorunlar karşısında haklarımızı kazanmak için örgütlü hareket etmek gerekiyor. Ayrıca, bölümlerimiz birbirinden kopuk olduğundan, Eğitim Fakültesindeki her bölümden öğrenciye bu imzayı ulaştırabilmek, gelecekte yaşayabileceğimiz sorunlara karşılık birlikteliğimizi sağlayabilmek açısından da değerli olacak. 

ÖNCEKİ HABER

Kripto para birimi Bitcoin tarihi zirvede

SONRAKİ HABER

İmza kampanyası birleşmemizin ilk adımı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa