20 Ekim 2021 15:10
/
Güncelleme: 18:09

Sağlık Meslek Liseliler sağlıklarından ve ekonomiden endişeli

Rıza AKKOÇ

Elâzığ

Bir buçuk yılın ardından okulların açılmasıyla hem okullarda alınmayan tedbirler hem de pandeminin yardımıyla derinleşen ekonomik çöküş gençlerde kaygı ve endişeye yol açtı. Bizler de bu durumu Sağlık Meslek Lisesi öğrencileriyle konuştuk.

11. sınıf öğrencisi Ali okulunda çoğu sınıfın 30 kişinin üstünde olduğunu söyledi. Okul içerisinde sosyal mesafeye önem gösterilmesi gerektiğine dikkat çeken Ali, “Tekli sıralarda oturmak daha mantıklı olabilir. Dönemler ayrı saatlerde kantine alınabilir” diye ekledi. Geleceğinden endişe duyup duymadığını sorduğumuzda ise Ali, “Geleceğimden herkesin endişeli olduğu gibi ben de endişeliyim çünkü ülkenin ekonomisi ortada” cevabını verdi. Kitap fiyatlarının artışta olduğunu belirten Ali, “Test kitabı almak istiyorum kitap fiyatı 100 TL, annem babam zor durumda kalmasın diye alamıyorum, test kitabı olmayınca da ders çalışmak zor geliyor. Okulumuz sağlık meslek lisesi olduğu için kitaplar müfredatta yok, hocalar da ders için kitap aldırıyorlar” diyor. Bu sorunun çözümünü sorduğumuzda ise Ali, “Biz öğrencilere bir yatırımları olmalı, mesela kütüphaneler açıp çözebileceğimiz testleri ve kitapları bize bedavaya verebilirler, öğrencileri dinlemeleri ve anlamaları gerek, dersler çok yoğun oluyor ders sayılarını azaltabilirler. Özel okulda öğrenciler parasıyla okulu bitirirken biz gece-gündüz zor şartlarda çalışıp bir şeyler kazanmaya çalışıyoruz, biz gece-gündüz çalışarak bile sadece hemşire yardımcısı olabiliyoruz, boşa emek vermişim gibi geliyor, aslında isteseler yapabilirler” diyerek sözlerini bitirdi.

SAĞLIK MESLEK LİSELİLERİN DERS YOĞUNLUĞU

Bir diğer 11. sınıf öğrencisi Mert okulda sosyal mesafenin sağlanmadığını, bu durumun virüse elverişli olduğunu dile getirdi. Geleceğinden Ali gibi kaygılı olduğunu “Şu anki devletin biz öğrencilere bir yatırımı yok, bir geleceğimiz yok” sözleriyle ifade etti. Eğitim sisteminin kötü olduğunu vurgulayan Mert, “Kendi çocuklarını yurt dışında okutup Türkiye’nin eğitim sistemi iyi diyenler bu sistemi kötü hale getirenlerdir” diye ekledi. Bu durumun kendisinde gelecek endişesi yarattığını belirten Mert, okul derslerinin kendisi ve arkadaşlarını art arda olduğu için yorduğunu belirterek sözlerini bitirdi.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

İhyanın aslı

İhyanın aslı

Maraş depremlerinin ardından geçen iki yılda ne yiten on binlerce canın hesabı sorulabildi ne de kalanların bir derdine derman olundu. İki yıl sonra iktidar, ”Asrın İhyası” sloganıyla toplumu aldatmaya çalışıyor. Oysa asıl ihya ihaleler, inşaatlar, rezerv alan ilanları, teşvikler, vergi indirimleriyle, depremi gerekçe eden siyasi baskılarla geldi.

Teslim edilen konut sayısı ihtiyacın 3'te biri.

Deprem bölgesinde 'rezerv alan' kılıfıyla halkın evleri, arsaları gasbedildi.

Deprem işçiye yoksulluk, sermayeye 'fırsat' oldu.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
Sezgin Tanrıkulu: "Depremin maliyetini en aza indirmek için her ay vergi veriyoruz. Nereye harcandığını bilmiyoruz"

Evrensel'i Takip Et