HDP'li Beştaş: Toplumsal cinsiyete dayalı bütçe

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Meclisi, bütçe buluşmaları kapsamında bir otelde kadınlarla bir araya gelerek basın toplantısı düzenledi. Toplantı salonuna, “Savaşa ranta talana değil kadınlara bütçe” pankartı asıldı. Toplantıya, HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş ve birçok kadın katıldı.

Toplantıda konuşan Beştaş, HDP olarak bütçe buluşmalarını ekonomi, ekoloji ve emek başta olmak üzere karma bir şekilde devam ettirdiklerini belirterek konuşmasına başladı. Kadın Meclisi olarak ilk bütçe buluşmalarını Mardin’de gerçekleştirdiklerini aktaran Beştaş, “Kadınların bütçeden beklentileri, önerileri, talepleri konusunda oldukça zengin fikirler ortaya çıktı. Bugün aynı şekilde Ankara’daki kadınlarla bir araya geldik. Haftaya da İstanbul’da kadın kurumlarıyla bir araya geleceğiz” dedi.

KAYNAKLAR ŞİDDETE SON VERİLMESİ İÇİN KULLANILSIN

HDP Kadın Meclisi olarak “Savaşa talana ranta değil kadınlara bütçe” şiarıyla hareket ettiklerini kaydeden Beştaş, “Bütçeler iktisadi siyasi öncelikleri yansıtırlar bu dünyanın her yerinde böyle. Biz, cinsiyete duyarlı bütçe dediğimizde, kadınlara yönelik ayrımcılığa, şiddete ve her türlü engellere son verilmesi için kaynakların bu yönde kullanılması için taleplerimizi dile getiriyoruz. Kadınların sosyal siyasal yönde önünü açmak, toplumsal eşitsizliklerin düzenlenmesine katkı yapmak gibi bir amaç taşıyoruz” diye belirtti.

CİNSİYETE DAYALI BÜTÇE

Beştaş, kamu bütçesinin bütünlüklü olarak toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlayacak şekilde düzenlenmesi gerektiğine vurgu yaparak, “Bütçeler kamu kaynaklarının nasıl dağıtacağını içerirler. Bu bütün vatandaşlar için en temel haktır. Birçok ülkede de bütçede bu kaynaklardan yararlanmak, aslında kadınların kaynaklardan yararlanma hakkı dışarıdadır. Bizim toplumsal cinsiyete duyarlı bütçe dediğimiz mesele bizim için yeni bir gündem değil. Biz bugüne kadar hem komisyonda hem genel kurulda toplumsal cinsiyete dayalı bütçe meselesinde çokça çalışmalar yaptık. Biz kadınlar için özel bir bütçe oluşturmak derken, sadece aile bakanlığı ilkesinden yararlanalım diye görmüyoruz. Biz toplumsal cinsiyete duyarlı bütçe derken, kamu bütçesinin bütünlüklü olarak toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlayacak şekilde düzenlenmesini istiyoruz ve bu soruya yanıt olmaya çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.

"ERKEK EGEMEN KÜLTÜR HAKİM"

Türkiye’de bütçe düzenleme, planlama süreçlerinde erkek egemen kültürün hakimiyet sürdüğüne dikkati çeken Beştaş konuşmasının devamında şu ifadeleri kullandı:

“Bizim bakış açımız, bütçeden kimler faydalanacak kimleri kapsayacak bunları tümünün gözetilmesini ve tabii ki bütçenin kapsayıcı ve katılımcı bir şeklide hazırlanmasını sağlamak anlamına geliyor. Ve diğer bir diğer amacımız da yoksulluğun azaltılmasına da katkı sağlamak. Duyarlı ve katılımcı duyarların geliştirilmesi iyi ve demokratik işleyişin desteklenmesi konusunda vazgeçilmez. Türkiye’de bütçe yapma, planlama süreçlerinde erkek egemen kültür hakimiyetini sürdürüyor. Hala parlamentoda bile vekiller arasındaki diyaloglarda ‘adam gibi otur, erkek ol, kadınsın’ gibi cümleler duyuyoruz. Kim söylerse söylesin müdahale etmek görevimiz. Bunu kavradığımız anlamına gelmiyor. Bu erkek egemen kültür kadınların bütçeden, en az erkekler kadın hak sahibi olduğunu kamu kaynaklarından hak ettiğini alamaması sonucu oluşuyor. Erkek egemen o alanlara da yansıyor. Sanki uzaydan bir cümle kuruyormuşuz gibi bakılıyor. Zaman zaman 50 kişiyse, ki bunun 40 kişisi erkeklerden oluşuyor, biz kadın bakış açısı dediğimiz zaman bırakın görmeyi bunu söylediğimizde garipsiyorlar. Gerçi artık alıştılar HDP var. Biz parlamentoda olduktan sonra bunu başardık.”  

"İSTİHDAM FARKI EN ÇOK OLAN ÜLKE TÜRKİYE"

Kadınların bütçe çalışmalarına katılımda da çeşitli engeller olduğunu belirten Beştaş, “Şu anda genel ve yerel yönetimler bütçesi hala toplumsal cinsiyete duyarlı değil. Bütün mücadelemize rağmen hala böyle bir durumla karşı karşıyayız. Kadına yönelik şiddetin önüne geçilmesi için mekanizmaların gelişmesi konusunda yeterli değil” dedi. Beştaş konuşmasında, Ekim ayında OECD’nin yayınladığı cinsiyet eşitsizliğine ilişkin raporu hatırlatarak, “Kadın ve erkek arasındaki istihdam farkı en çok olan ülke Türkiye” dedi. (MA)